Sevgili okurlarım, ülkemizde sorun bitmiyor. Hepside ülke gündeminde önem arz eden sorunlar.
Adana'nın Aladağ ilçesinde Süleymancılara ait öğrencilerin kaldığı kız yurdunda çıkan yangından sonra, ülke gündemine öğrencilerimizin yurt ve barınma sorunu damgasını vurdu.
Türkiye’de 109’u devlet, 76’sı vakıf ve 8’i vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere toplam 193 üniversite var.
Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı’nın verilerine göre, üniversitelerde okuyan öğrenci sayısı 6 milyon 62 bin 886.
Bunun 5 milyon 615 bin 293'ü devlet üniversitelerinde, 447 bin 593'ü ise vakıf üniversitelerinde öğrenim görmektedir.
Gençlik ve Spor Bakanlığı verilerine göre; 2016 yılı itibariyle 385 bin öğrenci Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı yurtlarda kalmaktadır.
Kredi Yurtlar Kurumu’na başvuran ancak yerleştirilmesi yapılmadığı için üniversite eğitimini maddi zorluklar neticesinde yarıda bırakan ya da üniversite kaydını donduran binlerce öğrencimiz var.
Yazık değil mi?
Devlet yurtlarının yeterli sayıda olmaması nedeniyle yurt başvurusu kabul edilmeyen bu öğrenciler cemaat ve tarikatlara yakınlığıyla bilinen bazı yurtlara itilmiş olmuyor mu?
Sorusunu akıllara getiriyor.
Adana'nın Aladağ ilçesinde Süleymancılara ait öğrencilerin kaldığı yurtta çıkan yangında 11'i öğrenci 12 kişi yaşamını yitirirken, 22 öğrenci de yaralandı.
Cenazeler yangın merdiveni kapsı önündeydi.
Yangında ölen kızların cesetleri birbirlerine sarılı bulundu.
Adana'nın Aladağ ilçesinde Süleymancılara ait öğrencilerin kaldığı kız öğrenci yurdunda çıkan bu yangın faciası Türkiye’yi yasa boğarken,
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ise, CNN Türk'ün canlı yayınında Süleymancıların yurtlarına övgüler yağdırıp, Süleymancıların Aladağ'da 6, Adana genelinde de 80'e yakın yurtlarının olduğunu belirterek;
"Haklarını vermek gerekir, Konya Meram'da, Adana Seyhan'da devlet yurtlarıyla yarışacak, çok daha iyi yurtları var." Deyişi, yangında hayatını kaybeden çocukların acılı ailelerini son derece üzmüştür.
Bu ifadelerin kullanmasından sonra, sosyal medya üzerinden pek çok kişi Adana Büyükşehir Belediye Başkanına tepki gösterdi.
Dar gelirli yoksul aile çocuklarının kaldığı bu tür yurtlar, eğitim sisteminin çarpıklığının, yetersizliğinin göstergesidir.
Bu tür yurtlar, eğitim alanına yeterli kamu yatırımının yapılmamasının bir sonucudur.
Çocuklarımızın denetimsiz yurtlara mahkûm edilmesi ve her türlü istismarla karşı karşıya bırakılması kader değil, oldukça üzücüdür, utançtır ve suçtur.
Bu tür yurt yangınları ne ilktir ne de ilgili ve sorumluların anlayışı ve sorumsuzluğu devam ettiği müddetçe son olacaktır.
Bu yangında ilgililerin en ufak bir ihmalleri varsa sonuna kadar araştırılmalı, ihmali olanlar hak ettikleri cezaya çarptırılmalı ve bu yurtlar kapatılmalıdır.
Öğrencilerin yurt ve barınma ihtiyacının tamamının devlete ait yurtlardan karşılanması yönünde hükümetin bir hedefi olmalıdır mutlaka.