Sevgili okurlarım, toplum olarak pek fazla kitap okumaya eğimli değiliz. Her fırsatta okumaktan kaçar ve sıkılırız.
Neden kitap okumayı sevmiyoruz?
Oysa kitaplar, içinde binlerce bilgi barındıran bir hazinedir. Kitap okuyan insanlar, okumayanlara göre her zaman bir adım öndedir.
Kitap öyle bir dosttur ki, siz ondan uzaklaşsanız bile o sizi olduğu yerde bekler. Ta ki siz bir gün geri dönene kadar.
***
Ankara Başkent Üniversitesi Hastanesinde ünlü genel cerrah Prof. Dr. Zafer Öner’in yazmış olduğu “İnceden günceye” kitabını merak ediyordum.
Adıma imzalı olarak, dün bana ulaştı.
“İnceden günceye” tek kelimeyle nefis baskılı enfes bir kitap, yazarı Prof. Dr. Zafer Öner, olayları o kadar güzel anlatmış ki, hiç sıkılmadan, doya doya okuyorsunuz.
800 sayfalık olan bu kitapta, bugüne kadar yaşanmış hayatın hiç bilmediğimiz yönlerinden, alışkanlıklarından ve yaşamlarından paylaşımlar yer alıyor.
Zafer Hoca, hastanede ve özel hayatında yaşadıklarını, başına gelenleri ve çeşitli konulardaki görüşlerini kitabında çok güzel kaleme almış, akıcı bir üslupla anlatıyor.
Kitap okumayı sevenlere, bu değerli kitabı mutlaka okumalarını tavsiye ederim.
Her kitap değerlidir ama bazı kitaplar konusu, anlatımı, dili, üslubu, mesajı, edebi yönü ile bir bütünlük sağlar, bir karakter oluşturur.
Bir kitap, içimizdeki boşluğu doldurduğu ölçüde değerlenir.
Bu da o kitabı değerli kılar.
Kitap okumak çok güzel bir şey ama kitaplar insanların hayatlarına da yön vermelidir.
İşte “İnceden günceye” (Akıl çelen kitaplar); konusu, anlatımı, üslubu, okuyucuya verdiği mesajı ile bir bütünlük sağlıyor ve içimizdeki boşluğu dolduruyor.
Onun için değerli bir kitap…
En önemli özelliği de akıcı olması.
Ben kitap okumayı seven birisi olmama rağmen, bazı kitapları okurken çok sıkılıyorum. Sıkıldığım için de okuduğumu anlamıyorum veya az anlıyorum.
Oysa Zafer Hoca’nın “İnceden günceye” kitabını, hiç sıkılmadan büyük bir zevkle okuyorum.
Kitap 800 sayfa. Çok kalın olduğu için henüz tamamını okuyamadım.
Ama okuduğum kısımlardan olumlu çok güzel mesajlar aldım. Okumaya devam edeceğim.
Eğer okuyucu bir kitabı okuduktan sonra bir şey anlamamışsa, onu tekrar okumaktan zevk almıyorsa, o kitabı okumuş olmasının hiçbir değeri yoktur.
Başta kitap tutkunları olmak üzere, herkes tarafından büyük bir beğeni ile okunduktan sonra bu kitabın tekrar okunmaktan zevk alınacağını umuyorum.
“İnceden günceye” kitabının okunduktan sonra da, kütüphanelerdeki yerini almaya devam edeceğine de inanıyorum.
Kalemine yüreğine sağlık Zafer Hocam…
Kitap okuma aşkını yitirmemiş olanlar, bu kitabı mutlaka okumalısınız.
|