Sevgili okurlarım, Türklüğümüzün kurtarıcısı, Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük devlet adamı Ulu Önder Atatürk’e gerçek manada sahip çıkması gerekenler, ders kitaplarından çıkartarak, Atatürk’ten uzak bir görüntü sergilemektedirler.
Oysa Atatürk’ü değerlendirmeden önce O’nu iyi tanımak, onu iyi anlamak gerekir.
Atatürk’ü gerçek manada anlayabilmek için onun hayatına bakmak, neler yaptığını, neyi hangi düşünceyle yaptığını iyi analiz edebilmek gerekir.
Onun düşünce ve devrimlerinin temelini araştırdığımızda, bunun her şeyden önce “tam bağımsızlık ve özgürlük” ihtiyacına dayandığı gerçeği karşımıza çıkmaktadır.
Atatürk’ü anlamak, kuru kuruya ben Atatürkçüyüm demekle olmaz. Onu sadece birtakım süslü sözlerle övmek değil, onun fikir ve düşüncelerini eyleme geçirebilmek için
Atatürkçülüğe sarılmakla olur.
Atatürkçüleri yargılamakla değil!
Atatürk, ileri görüşlü, disiplinli, sabırlı ve yaratıcı bir kişidir. Her zaman açık sözlü olmuş, doğru bildiği bir fikri savunmaktan çekinmemiştir. Çok yönlü bir kişiliğe sahip olan
Atatürk, sanata ve eğitime de büyük önem vermiştir. Türk insanının dilini, dinini, tarihini, kültürel ve geleneksel özelliklerini tanımasında, Atatürk’ün önemli rolü olmuştur.
Türk ulusu, Atatürk’ün varlığından, ilke ve devrimlerinden, düşünce sisteminden, Cumhuriyet’in kazanımlarından güç alarak, Cumhuriyet’i aydınlık yarınlara ulaştırmak için elbirliğiyle çalışmaktadır.
Atatürk savaş kazanmış bir kahramandı. Bir lider olarak kitleleri etkilemiş, bir devlet adamı olarak ta başarılı bir yönetim sergilemiş ve nihayet bir devrimci olarak ta bir toplumun sosyal, kültürel, politik, ekonomik ve hukuki yapısını kökten değiştirmeyi başarmıştı.
Bu özellikleriyle, dünya tarihindeki en üstün şahsiyetlerden birisi olmuştur. Tarih, Atatürk’ü Türk ulusunun en şerefli evlatları ve insanlığın en büyük liderleri arasında sayacaktır.
Atatürk’ün varlığından, düşüncesinden, ilke ve devrimlerinden, Cumhuriyetin kazanımlarından güç alarak; Cumhuriyetimizi korumak ve aydınlık yarınlara taşımak için çalışmalıyız. Bunun için de; Atatürk’e, kurduğu Cumhuriyete, ilke ve devrimlerine her zaman sahip çıkmalıyız.
Bugün Türk varlığından başlayarak övünecek neyimiz varsa, hepsinin temelinde Atatürk vardır.
İleriye dönük ne ümitlerimiz, ne beklentilerimiz varsa bunların kaynağında yine Atatürk ve O’nun ideallerinin verdiği güç ve heyecan vardır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kimliğini, niteliğini, çizgisini, bütün tehlikelere ve tehditlere rağmen koruması, Atatürk’e karşı çıkanların bile gün gelip O’nun önünde saygıyla eğilmesi, Atatürk’ün hem neden hedef haline getirildiğinin, hem de büyüklüğünün bir göstergesidir.
Atatürk’ü bilmek ve anlamak, bir yönüyle 21. yüzyıl Türkiye’sini ve dünyasını inceleme ve açıklama çabasının bir gereğidir.
Coşkun bir vatansever ve çağdaşlaşma heyecanı olan Atatürk, bizim içim bir onurdur, özgür düşüncenin ve özgür insanın bir abidesidir.
|