Sevgili okurlarım, hükümetin Kürt açılımını şehitlere ihanet olarak nitelendiren gazi ve şehit yakınları hükümetin bu konuda geri adım atmasını istiyor.
Ülkede Kürt sorunu olmadığını asıl sorunun PKK olduğunu ifade eden şehit aileleri, PKK’nın siyası uzantısı olarak bilinen DTP’nin devlete adalete anayasaya meclise ve askere adeta meydan okuduğunu belirterek;
“PKK’nın siyasi uzantısı olan bu kişilere haddini bildirecek bir kurum ve kuruluş yok mudur” diyor.
Şehit aileleri; “Eğer bu açılım barış getirecekse bu kadar vatan evladının şehit olmasını veya devletin bu kadar maddi zarara girmesini mi beklediler” diyerek, Kürt açılımını şehitlere ihanet olarak nitelendiriyorlar.
Ülkede Kürt sorunu yok. Türk-Kürt kardeştir.
Kürt istilası var…
PKK terörü var…
Mecliste PKK’nın uzantısı olan kişiler var…
Terörist başına “sayın” diyen vatan hainleri var… Atatürk Türkiye’sinin zararına her olumsuzluğu olumlu göstermeye çalışanlar var.
***
Muhalefetin ve Şehit ailelerinin yanı sıra, Kürt kökenli Mardin eski milletvekili Muharrem Doğan’da, hükümetin ve ülkedeki tüm Kürt kökenlileri temsil etmeyen DTP'nin “Kürt açılımları” na tepki gösterdi.
Muharrem Doğan, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kürt kökenli vatandaşlara, asla üvey evlat muamelesi yapmadığını vurgulayarak, bakın ne diyor:
“Ülkede Kürt meselesi denilince hemen Apo ve dağdakiler öne çıkarılıyor. Oysaki Kürtlerin meselesi işsizlik, eğitim noksanlığı, ekonomik sıkıntılardır. Bu tür sıkıntılar da hemen hemen ülkemizin her bölgesinde vardır, fakat Doğu ve Güneydoğu bölgesinde daha çoktur. İşte melese budur, çözümde bu noktadadır.
Yoksa madalyonun diğer yüzünü çevirip baktığımız da, ülkenin kaymağını biz Kürtler yermekteyiz. Büyük otellere ve Turizm tesislilerine, diğer büyük şirketlere bakın sahiplerinin hepsi Kürt kökenlidir. Biz bu firmaları kurarken bize kimse ‘Siz Kürtsünüz, kuramazsınız' demedi.
Ülkede Kürt sorunu diye bir sorun yoktur. Bunu gündeme getirenler, Kürtlerin sıkıntılarını değil, kendi siyasi menfaatlerini güçlendirmek için gündem yaratmaktadırlar.
Kürt sorunu denildiğinde hemen dağdaki PKK teröristleri ve terörist başını öne çıkartıyorlar. Kürt kökenli vatandaşlarımızın meselesi dağdakiler ve terörist başı değildir.
İşsizlik, ekonomik sıkıntılar ve güvenlik meselesidir. Eğer açılım yapılacak ise, Sağlık-Eğitim- İstihdam konusunda açılım yapsınlar.
Bölgenin bu tür meselesi vardır, çözümler de buradan geçer. Yoksa devletin Kürt kökenli insanlarımıza üvey evlat muamelesi yaptığı iddialarına asla katılmıyorum.”
Bunları söyleyen Kürt kökenli eski bir parlamenter…
Bölücü başına “sayın” diyen, PKK’ya “terör örgütü” demeyen ve onu temsil eder gibi görünen bir parti gurubunun, mecliste yeri olmamalı, dokunulmazlıkları kaldırılıp yargılanmalıdırlar.
Bu milletvekilleri kürsüye çıkıp, tek millet anlayışına karşı olduklarını belirterek, Kürtlerin dağdaki PKK teröristlerini Meclis’te de savunmaktadır.
Bu sözde milletvekilleri, İmralı’daki katilin yeniden yargılanması, resmi dilin Türkçe ve Kürtçe olması, doğuya özerklik ve federasyon verilmesi gibi insanın vatan haini olduğunu tescilleyen isteklerini yüzsüzce dile getiriyorlar.
Hükümet bunlarla müzakere yapmamalıdır!
Gündem değiştirmede usta olan hükümet, “Kürt açılımı” denilen şeyi hala açamadı…
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” Milletlerin değil.
Şehitlerimizin kemikleri sızlıyor…
Şehit aileleri isyanda…
|