Sevgili okurlarım, Türkiye’nin gündeminde, ne işsizlik, ne yoksulluk, ne küresel ekonomik kriz ne de geçim sıkıntısı var.
Terörde bir tarafa…
Siyasilerin gündeminde; 24 Haziren 2018 de yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve 27. dönem Milletvekilleri Seçimleri var…
Sanki seçim bitince bütün sorunlar sona erecek, ekonomik kriz ortadan kalkacak, işsizlik son bulacak.
Yoksul insanlar kalmayacak, hiç kimse geçim sıkıntısı çekmeyecek.
Yani seçim Türkiye’nin kurtuluşu olacak.
Ülke seçime giderde, milletvekili adayları ve partiler de boş durur mu? …
Maşallah durmadan geceli gündüzlü çalışıyorlar…
İl ve ilçelerde, köylerde ve mahallelerde kapı kapı dolaşıp yardım paketleri dağıtarak, vatandaşı vaat yağmuruna tutuyorlar…
Medya ise, gündemini seçime taşımış durumda.
Adayların renkli boy resimleri ve isimleri, yerel gazetelerin sayfalarında…
Seçildiklerinde yapacağı hizmetler, bol keseden halka anlatılmaya çalışılıyor.
Seçimleri yakın takibe alan milletvekili adayları arasında emekli paşalar da var.
Bu arada seçmen kütüklerinde hileler yapıldığını savunanlara ne demeli?
Anlayacağınız, siyaset ortamı yine toz duman…
Peki, bu arada vatandaş ne düşünüyor!
Nasıl bir aday istiyor?
Hangi siyasi düşünceye sahip olursa olsun; herkesin sempati ile bakabileceği dürüst, karakterli adaylar istiyor.
Alçak gönüllü, insanlara tepeden bakmayan, aday istiyor…
Her kesimden vatandaşa kapısı açık olan, aday istiyor.
Sorunları dinleyen, projeleri ve birikimleri olan, aday istiyor…
Azimli ve çalışkan adaylar olsun istiyor.
Yapılanamayanları yapacak, yeni projelerle yaşadığımız çevreleri daha yaşanabilir hale getirecek ve güzelleştirecek adaylar istiyor…
Oysa her önüne gelen aynaya bakmadan aday adayı oldu…
Siyasi partiler, adayları tespit ederken, vatandaşın bu düşüncesini dikkate aldılar mı dersiniz?
Yoksa dediğim dedik, çaldığım düdük mü oldu.
Parti Genel Başkanlarının iki dudağının arasında milletvekili adayları mı tespit edildi.
İşte, bu noktada ortaya partili isimler mi yoksa partili olmayan ama toplum tarafından sevilen isimler mi seçildi belli değil!
Tabi ki toplum tarafından tanınan ve sevilen isimler önem arz ediyor…
Vatandaşın sesine kulak verenler kazanacak…
Seçime 12 gün var. Eli kulağında, kapıya geldi dayandı.
24 Haziran Seçimleri, ülkemiz açısından büyük önem arz etmektedir.
Gerek Cumhurbaşkanlığı ve gerekse halkın iradesinin parlamento’ya tamamen yansıması için, milletvekili adaylarının, partisine katkı sağlaması ve oy getirebilmesi için, yaşadığı toplum ve o ilin sivil toplum kuruluşları tarafından iyi bilinmesi ve sevilmesi gerekiyor.
Yoksa sandıkta boylarının ölçüsünü alırlar.
Bizden söylemesi…
|