Sevgili okurlarım, insanoğlu huzurlu bir şekilde yaşamak için güvenmek ister, çünkü güvenmek duygusu insanın doğasında vardır.
Güvenmek; bir kişiye inanmak ve şüphe etmemektir.
Ondan emin olmak ve bunu gerektiğinde uygulamaya koymaktır. İnsanlarımızın huzurlu bir şekilde yaşaması, yaşamlarının güvence altına alınmasıyla mümkündür.
Bunun için yönetici kadroların ülkeyi dürüst bir şekilde yönetmesi gerekir. Dürüst ve iyi bir yönetim, ülkede güveni beraberinde getirir.
Hayatın her alanında güvenmenin rolü vardır.
Yazar kalemine, mühendis hesabına, şoför frenine, piyanist parmaklarına, sanatçı sesine, öğrenci öğretmenine ve vatandaş hükümete güvenmek zorundadır.
Bir toplumda güven duygusu yeterli olmadan başarılara imza atabilmek kolay bir şey değildir.
Bilhassa çocuklar ve gençler henüz yetişkin değillerdir.
Psikososyal yönden erginliğe ve olgunluğa ulaşmış değillerdir. Onların yerine göre korunmalarına ihtiyaç vardır. Bu nedenle onlara güven duygusunu verecek insanlar usta olmalıdırlar.
Çocuğun ve gencin sosyal çevresini oluşturan bireyler, onlara güven duygusu vermekle görevlidirler.
Eğitimde karşılıklı güveni sağlamak ve bunu eğitimin her aşamasında sürdürebilmek çok önemlidir.
Güvenmek, inandığını açıkça ifade etmek ve buna uygun biçimde davranmaktır.
Bireyler kendilerini doğru ifade edebildikleri sürece güvenilir olurlar.
Güven sağlamak uzun ve sabır gerektiren bir süreçtir.
Güven duygusu zayıf olan insan, karşısındaki insanlara güvenmez ve benzer şekilde onlardan da kendisine güvenmelerini beklemez.
Bu kısır döngü zamanla korku, endişe ve sinirlilik davranışlarıyla gelişir.
Böylelikle kişi düşüncelerini açıklayamaz, kendini savunamaz. Sürekli tedirgindir ve temkinlidir. Her an bir şey olacak, bir sorun çıkacak endişesiyle yaşar.
Yalnız kalmanın, kimseyle konuşmamanın, içe kapanık ve aciz bir görüntü sergilemenin kendisini daha mutlu ettiğini düşünür.
İçinde büyüttüğü korkuları sürekli onu takip eder;
‘Ya yanlış bir şey yaparsam, başarısız olursam, rezil olacağım’ endişesine kapılır. Bazen de sokakta yürürken herkesin ona baktığını, kendisi hakkında konuştuklarını ya da zarar göreceğini düşünür.
Okulda bazı öğrenciler güven sorunu yaşarlar ve zaman zaman kendilerine güvenemezler.
Tahtaya kalktıklarında arkadaşlarının kendisiyle alay edeceğini, öğretmenin azarlayacağını düşünürler.
Bu gibi öğrencilerin kendilerine olan güvenlerini kazanmalarına yardımcı olunmalıdır.
İlk aşamada, çocukların arkadaşlarının önünde konuşmaları, iletişim kurmaları teşvik edilmelidir.
Tartışma konularında her öğrenciye söz hakkı vermek ve bu konuda sıkıntı çeken öğrencilerin daha sık konuşmalarını sağlamak faydalı olur ve onarla özgüven kazandırır.
Özgüveni güçlü insan, kendine daha yüksek hedefler koyar ve bu hedeflere ulaşmak için neler yapabileceğini planlar.
Kendini kısıtlayan davranışlardan kaçınır ve çevresiyle daha fazla iletişim kurup, kendini anlatmaya çalışır, hayatta huzurlu ve başarılı olur.
|