Sevgili okurlarım, İnsan doğası gereği sosyal bir varlıktır. Yaşadığı toplumun üyesidir. Duyguları, ihtiyaçları onu toplumla iç içe yaşamaya yöneltir.
Toplum içinde yaşayan insanlar ise farklı yetenek ve özellikler taşırlar.
Aynı toplumun bireyleri olan insanların her açıdan birbirlerine ihtiyaçları vardır. Karşılıklı ihtiyaçların giderilmesi toplum bilincini güçlendirir.
Aynı zamanda bu yardımlaşma ve paylaşmalar toplumdaki ekonomik ve sosyal dengesizlikleri de önler.
Paylaşmak, bir insanın sahip olduğu herhangi bir şeyi bir başkasına ya da başkalarına bilerek ve isteyerek vermesidir.
Bu; para, mal, eşya gibi görünür, elle tutulur bir şey olabileceği gibi zaman, bilgi, tecrübe ve inanç gibi gözle görülmeyen, elle tutulmayan bir kaynak ya da değerler de olabilir.
Bunların ötesinde sevinç, üzüntü, sevgi ve öfke gibi duygular da paylaşılabilir ve paylaşılmalıdır.
Paylaşmak, başkalarına duyulan ilginin ve güvenin bir ifadesidir.
Birbirine ilgi duyan ve güvenen insanlar güçlü topluluklar ve toplumlar oluştururlar.
Bencilliğin yaygın olduğu, herkesin her şeyi kendisine istediği ortamlarda ve toplumlarda gerilim, kıskançlık, kızgınlık, nefret ve intikam duyguları yerleşir
Bazen siz iyi olsanız da insanlar size adil davranmayabilirler. Olsun, siz yine de iyi olmaya devam edin. Zira iyi olmak, karşılık beklememeyi de gerektirir.
Paylaşmak da öyle...
Sevdiğinizle her konuda paydaş olmaya devam edin. Onu önceleyin, onun derdiyle dertlenin, sevinciyle sevinin. Üzüntüyü, mutluluğu, başarıyı onunla birlikte hissedin.
Yüreğinizin acıdığını veya sımsıcak olduğunu hissetmeden, mutluluğunuzu onun sevinciyle tarif etmeden paylaşamazsınız ki...
Paylaşmanın bir boyutunu da düşünce paylaşımı oluşturmaktadır. Olumlu fikirler paylaşılınca eylemlere dönüşmekte ve hayırlı neticeler meydana getirmeye vesile olmaktadır.
Paylaşmak bir kültürdür. Bu kültür ise İslam’ın yüksek ahlâkında mevcuttur. Bu sebepten komşusu açken tok yatan bir insan olma lüksü bir Müslüman da olamaz.
Paylaşma ve yardımlaşma insanların ekonomik düzeylerini birbirine yaklaştırır. Aynı zamanda arada sevgi, saygı ve kaynaşmayı sağlar.
Paylaşan ve başkalarına yardım yardıma hazır olan insanlar, cimrilik hastalığından kurtulmuş olur. Mutluluğun ve huzurun yalnızca parayla elde edilmediğini yaşamış olurlar.
Sevgi ve paylaşmak insanın en yakınınızdan başlar. Sonra yayılarak devam eder.
Kin, cimrilik, nefret ise, kimsenin hoşlanacağı davranışlar değildir.
Hayat, paylaştıkça güzelleşir.
Güzellik ise paylaştıkça zenginleşir.
Kısacası, paylaşmak güzeldir…
|