“Unutmayınız! Bir arada yaşama olanağını 11 yıllık saldırınız ile yok ettiniz. Yan yana iki komşu olmamızı da engellediniz. Rum ve Türk komşuların oluşturacağı federasyonda ilerisinin ne olacağını gelecek nesiller düşünür. 30 - 40 yıl ezmek için uğraştığınız ve nefis müdafaası için uğraştırdığınız şimdiki neslin sizinle ortaklığı sürdürmeye razı olması bir nimettir. Buna nankörlük etmeyiniz. Yoksa 11 yıl yaptıklarınız ve hala yapmaya çalıştıklarınız, Türk halkının sizden tamamen ve yüz kere kopmasına yeter de artar bile”. 1979
Dr. Fazıl KÜÇÜK
Hükümetlerin yürüttükleri politikalarda genel olarak ülke çıkarları bazen bir yana bırakılıyor. Buna koşut kişisel veya özel siyasi seçenekler de öne çıkarılıyor. Bu gerçek özellikle ortaklık hükümetlerinde daha dikkat çekici oluyor. Tek parti hükümetleri içinde bu kez bölgecilik veya başka dürtüler öne çıkarılarak benzer uygulamaların yapıldığına tanık oluyoruz. Bu yönlü uygulamalarla sorunların aşılması bazen olanaksız ötesi bir noktaya taşınabiliyor. Sonrası gereksiz tartışmaların sürgit olmasına neden oluyor.
Bu arada Kıbrıs Cumhuriyeti’nin garantörlerinden olan İngiltere’nin Dışişleri Bakanı Bay Jeremy Hunt, “Türkiye’nin Kıbrıs Münhasır Bölgesinde arama çalışmalarına başlayacağı açıklaması nedeniyle endişeliyiz. Hidrokarbon rezervlerinden tüm Kıbrıslılar yararlanmalıdır” diyerek ıslık çalıyordu. Buna koşut karşımızdaki unsur bu rezervlerin kendilerine ait olduğunun türküsünü çığırırken Bay Hunt Kıbrıs Türk’lerinin bu rezervlerden nasıl ve ne şekilde yararlanacağı konusunu karanlıkta bırakıyor. Bu konuya ilişkin olarak İngiltere’nin neyin garantörü olduğu konusuna açıklık getirmeleri gerekiyor. Aksi halde karşımızdaki unsura açıktan destek veriyor konumuna düşüyorlar.
Her zaman her haksız davranışlar karşısında dışarıdan destek bulanlar şimdilerde İngiltere’nin Avrupa Bakanı Sir Alan Duncan’ın açıklaması ile çıkış arıyorlar. Bay Bakan, Rum yönetiminin tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgeyi, “egemenliği şaibeli bölge” olarak nitelendirdikten sonra bu tür yerlerde sondaj yapılmaması gerektiğini söylüyor. Bu açıklama sonrasında Rum kökenli İngiliz İşçi Partisi milletvekili Bay Pambos Haralambus, Türkiye’nin bölgede yaptığı sondaj çalışmalarının kınanmasını istiyor.
Bu gelişme üzerine Bay Hunt Türkiye’nin Londra’daki işgüderi ile görüştükten sonra, “Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi uyarınca şaibeli olan herhangi bir yerde sondaj yapılmaması gerektiğini” vurguluyor. Akıl için yolun tek olduğunu birileri bu baylara iyice anlatmalıdırlar. Bu açıklamalar sonrasında tepki ve tehditlerin ardı arkası kesilmiyor. İlk tehdit olarak Türkiye’nin tutumunu sürdürmesi durumunda müzakerelerin yeniden başlanması olasılığını riske sokacağının vurgusu yapılıyor.
Bu duruma üzülmek mi sevinmek mi? diye gerekir düşünürken Bay Nikos Anastasiyadis, sözde Rum ‘MEB’nin şaibeli diye nitelenmesinden rahatsızlık duyduğunu gizlemeden, “Sir Duncan eskidende kabul edilmezdi. Şimdi de öyle” diyor. Bu noktada hangi İngiliz’in söylediklerine inanacağız sorusunun yanıtını sizlerin değerlendirmelerinize bırakmak istiyoruz.
Konuya ilişkin olarak AB’nin karşımızdaki unsura desteklerinin süreceğini açıklayan Bay Donald Tusk, “Türkiye’nin AB üyesi ülkelerin egemenlik haklarına saygı duymasını bekliyoruz” diyor. Dağılma aşamasına doğru ivme kazanan birliğin bu tür söylemlerle ayakta kalmaya çalıştığını kaydetmek istiyoruz. Birliğin Bayan Merkel’in ayrılması sonrasında dağılmanın ivme kazanacağının işaretlerini Avusturya’nın önde gidenleri işaret fişeği atarak ön almaya çalışıyorlar. Buna koşut ivme kazanan ırkçılık akımlarının da göz ardı edilmemesi gerekiyor.
Avusturya’nın önde gidenleri Brüksel’in birlik üyesi ülkeler üzerindeki egemenliğinin sonlandırılmasını istiyor. Bugüne değin lahana satarak iyi para kazananları gelecek korkusu sarmış gibi görünüyor. Yapılan açıklamaya bakacak olur isek bundan böyle lahananın para etmeyeceğinin atılacak işaret fişekleri kanıtlayacaktır.
Siyasi söylemlerle sıkıntıların aşılamayacağı noktada diplomasinin devreye sokulması gerekiyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız…
Bayramınızın Şeker tadında geçmesi
Dileklerimle İyi Bayramlar. AG
31 Mayıs 2019 - Ankara -
|