Sevgili okurlarım, yurt genelinde illerde kurulan Kadın Girişimcileri Kurulları’nın toplantılarında alınan kararlar ve yapılan anketler sonucu, Türk kadınlarının en önemli sorununun geçim sıkıntısı olduğunu ortaya koydu.
Bu nedenle bu günkü yazıma, bir “Geçim sıkıntısı” fıkrasıyla başlamak istiyorum.
Bir gün Alman, Fransız ve Türk Başbakanları bir araya gelirler. Alman Başbakan şöyle der: “Bizde açlık sınırı 5000$, biz 10000$ veriyoruz kalanı ne yaptıklarını bilmiyoruz”.
Fransız Başbakanı da, “Bizde açlık sınırı 7000$, biz de 10000$ veriyoruz kalanı ne yapıyorlar bilmiyoruz” der.
Sıra Türk Başbakana gelir ve şöyle der; “Bizde açlık sınırı 2000 YTL. nin üzerine. Biz asgari ücret alana net 457 YTL veriyoruz, kalanı nereden bulduklarını bilmiyoruz.”
***
Günümüzde geçim sıkıntısı, yalnız kadınlarımızı değil bütün aile fertlerini etkileyen bir problem olmuştur. Onun için çözümünde de ortak bir anlayış ve yardımlaşma gerekiyor.
Geçim sıkıntısı, bugün aile içinde eşler arasındaki mutluluğu sarsan faktörlerden birisi haline gelmiştir.
Eşler arasındaki mutluluğu sarsan geçim sıkıntısının başlıca nedeni ise, parasal yetersizliklerdir. Parasal yetersizlikler geçim sıkıntısını doğurmuş, geçim sıkıntısı nedeniyle de boşanmalar artmıştır.
Bugün aile içerisinde, ev ihtiyaçlarının karşılanmasından eşinizin isteklerini yerine getirmeye, çocukların eğitiminden sizin moralinize kadar birçok konuda, paranın etkili olduğu inkâr edilemez.
Ülkemizde geçim sıkıntısı çeken birçok aile, parasızlık nedeniyle, nakit paraya çok sıkıştıklarından oturdukları evi satmak zorunda kalmışlardır.
Günlük yaşantımızda, gıda, kira, yol, sağlık, eğitim, giyim, ikram, hediye gibi her türlü masrafı kısan vatandaşın, belindeki kemerinde sıkacak delik kalmamıştır.
***
Sevgili okurlarım, tok acın halinden anlamaz. Siz kendinizi düşünmezseniz, hiç kimse sizi düşünmez.
Siyasilerden ise, hiç medet ummayın. Çünkü onların geçim derdi yok amma, başka derdi var. Yeniden seçilebilmek.
Siz, yokluğun kahreden acısıyla savaşırken, onlar sizin adınıza savaşmaz. Onların tek düşündüğü şey, seçimi kazanabilmektir.
Vatandaşın çektiği geçim sıkıntısının boyutu ne kadar büyük olsa da, milletin vekilini etkilemez.
Seçim zamanı önünde diz çökerek senden oy isteyenlere, seni kollasın, vekilim olsun diye oy verdin, meclise gönderdin, tüm yasal imkânları önüne serdin…
Göründüler mi bir daha?
Yapılan zamların kaymağını yiyerek göbek salmışlar. Vatandaşın geçim sıkıntısı umurlarında bile değil…
Türk-İş’in “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması”na göre, Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 718 YTL. Yoksulluk sınırı da 2000 YTL’ nin üzerinde.
Peki, asgari ücret alan vatandaş brüt 638,70 YTL. net 457,63 YTL ile nasıl geçimini sağlıyor, kalanı nereden buluyor?
Vatandaş nasıl geçiniyor acaba?
|