“Rum’lar insan haklarını rencide edici, Rum halkını küçük düşürücü Ada’yı bölücü bir barış istemiyorlarmış. Adalet değerlerini, insan şeref ve haysiyetini destekleyeceklermiş(!).
Pekala! Türk halkını 1963 – 1974 yıllarına götürmeyecek bir rejim, niye insan haklarını rencide edici veya Rum halkını küçük düşürücü oluyor? Rum halkı 1963 – 1974 yılları arasında silahsız Türk’lerin tüm haklarını gasp ederek küçük düşmüştü. Rum halkı 150.000 Türk’ü yok etmek için 11 yıl bir vahşet tablosu çizerken Ada’yı bölmüştü”. 1980
Dr. Fazıl KÜÇÜK
İngiltere’de 12 Aralık 2019 günü yapılan seçim sonucunu AB’den boşanmanın öncülüğünü yapan Bay Boris Johnson kazandı. 1973 yılında birliğe girişi de olaylı olan İngiltere’nin boşanırken de benzer sıkıntılarının önümüzdeki dönemde nasıl aşacağını birlikte yaşayacağız. Birliğin içinde bulunduğu süre içinde Amerika’nın birlik içindeki Truva atı olarak biliniyordu. Truva atının şimdilerde ayrılmasını değerlendiren AB Komisyonu Başkanı Bay Charles Michel, “Bir an önce ayrılık anlaşmasının oylanmasını bekliyoruz” diyerek çağrısını yapıyor.
Yılın sonuna yaklaşmakta olduğumuz günlerde Avrupa İngiltere’nin boşanma işlemleri ile ilgilenirken bu yönlü çabaların önümüzdeki yılda da devam edeceğini kaydetmek istiyoruz. Türkiye açısından ise Amerika’dan gelen haberlerin ise iç açıcı olmadığı günlerdeyiz. Temsilciler Meclisi’ne sunulan ve Türkiye’yi yakından ilgilendiren konular teker teker onaylanıyor. Teknik sayılabilecek konuların yanı sıra 1915 Ermeni olaylarını “soykırım” olarak tanımlayan tasarı ile konu hakkında tarihçilerin önüne geçmek çabasında olduklarını kanıtlamak için yarış ettiklerine tanıklık ediyoruz. Öyle talihsiz bir dönemden geçiyoruz ki parlamentolar sıraya girerek tarih yazmaya çalışıyorlar.
Amerikan Temsilciler Meclisi yine Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir başka konuya da imzasını atıyor. Mendil büyüklüğündeki ülkeye 1987 yılından beri uyguladıkları silah ambargosunu da kaldırma kararını aldılar. Adı geçen ülkenin geçtiğimiz günlerde İHA – SİHA’ları İsrail’den satın aldığı biliniyor. Türkiye’nin de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti ile uzlaşarak GEÇİTKALE HAVA ALANI’nında adı geçen uçakların konuşlanmasına ilişkin karara imza attığı biliniyor. Bu gelişme üzerine Rum Hükümet Sözcüsü “Belki sıcak bir çatışmaya neden olmayacağını” duyuruyor.
Amerika 1987 yılından bu yana uyguladığı silah ambargosunu kaldırma kararını açıklarken, “Ada’da yürütülen müzakerelerin olumsuz yönde etkilenmesini engellemek için uyguladıklarını” açıklıyordu. Özürü suçundan büyük diye boşuna söylenmemiş. Alınan bu kararı Amerika’nın bölgede kaybettiği olmayan saygınlığını yeniden kazanmak olarak okumak da olasıdır.
Bölgedeki hidrokarbon zenginliklerinin kullanılması konusunda BM’in Kıbrıs’taki Temsilcisi Bayan Elizabeth Spehar, “BM’in enerji konusunda Türkiye ile Kıbrıs arasındaki anlaşmazlığa müdahil olmayacağını” açıklıyor. Konuya ilişkin olarak Bay Nikos Hristodulidis, “Biz BM’in uluslararası sistemin koruyucusu olarak uluslararası hukuk ve uluslararası yasallık ihlallerinde net pozisyon alması gerektiğine inanıyoruz” diyor. Buna koşut BM Genel Yazmanı “Genel Yazmanlık egemenlikle ilgili meselelerde pozisyon almaz, değerlendirme yapmaz” açıklamasını yapıyor.
AB ise Türkiye’nin Libya ile imzaladığı anlaşmanın geçerliliğinin bulunmadığını savlıyor. İngiltere’nin boşanma işleminin gerçekleşmesi sonrasında AB’nin de geleceğinin tartışmasının daha sıklıkla yapılacağına vurgu yapmak istiyoruz.
Yeni bir yıla girerken uluslararası alanda sıkıntı yaşamamız için ortak hedefe doğru daha ciddi hareket etmemiz gerekiyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız…
Sağlıkla geçecek güzel bir yıl yaşamanızı diliyorum.
27 Aralık 2019 - Ankara
|