“Tarihe en parlak sahifeleri hediye eden bir milletin evlatlarına şerefli bir ölüm, daha büyük bir bahtiyarlık olmayacak mı? O halde son damla kanımıza kadar İlhak’ın aleyhinde uğraşacağımıza ant içelim. Bu davanın uğrunda inatla çalışmasını öğrenelim. Mademki insanlar fanidir ve mutlak ölüm bizim için mukadderdir neden yarın beklediğimiz o akıbeti bugün özlemiş olmayalım”. 1947
Dr. Fazıl KÜÇÜK
Dünyada ve bölgemizde gündem o kadar çabuk değişiyor ki hızına ulaşmak için zamanla yarıştığımız günlerden geçiyoruz. Bu hıza yetişebilmek için Üsküdar’da bekleyen atın bile zorlanacağını belirtmek istiyoruz. Bir süredir Doğu Akdeniz’de yürütülmeye çalışılan araştırmaların egemenlik noktasında olduğunu kaydetmek istiyoruz. Bunlar yaşanırken Moskova’da yapılan görüşmelerden sonra silahların durması kararına yürekten katılıyoruz. En azından annelerin ağlamayacağı gibi ocaklara da kor ateş düşmeyecek.
Çin’de ortalıklara çıkarak neredeyse ışık hızıyla yayılan KORONA VİRÜS’Ü dünyayı tehdit eder noktaya doğru evrilmeye devam ediyor. Yaşanmakta olan bu tehlikeye karşın önlemler alınıyor. Yaşananlar yakın dönemde yaşadığımız benzer virüsler olan Domuz Gribi, Kuş Gribi gibi virüsleri çağrıştırıyor. Ülkemizde Kuş Gribi denilerek nerede ise bütün tavukların katledildiği günleri anımsatıyor. Anadolu’da toplu tavuk ölümleri sonrasında tavuklara kıran girdi tanımlaması yapılarak kümesler ve çevresi kireçle dezenfekte edilerek bir süre sonra da aynı kümeslere yeni tavuklar alınıyordu.
Domuz gribi diye duyurulan salgın hastalıktan sonra bulunduğu savlanan aşı yapılması sonrasında aşıyı üreten firmaların büyük ölçüde paralar kazandıkları haberleri yapılmıştı. Şimdilerde Korona Virüs’ü için tedavi edici ilacın bulunduğu belirtiliyor. Bu noktadan baktığımızda Kuş Gribi döneminde yaşadıklarımızı yeniden yaşayacağız gibi görünüyor. Bu arada her olasılığa karşı önlem alınmasının da yararlı olduğunu düşünüyorum.
Rusya ile Suudi Arabistan arasında başlayan beklenmedik petrol savaşı yeni boyutlar kazanıyor. Suudi petrollerinin Amerikan ARAMCO şirketi
tarafından pazarlandığını öncelikle belirtmek istiyoruz. Adı geçen şirketin bu çıkışını Rusya’yı ekonomik olarak köşeye sıkıştırmaya yönelik bir eylem olarak da düşünmek gerekiyor. Bu eylem öncesinde Rusya’nın Avrupa ülkelerine sattığı doğal gaz fiyatlarında indirime gittiğinin de unutulmaması gerekiyor. Amerika’nın adı geçen şirket aracılığı ile Rusya’ya karşı petrol savaşını başlattığı anlaşılıyor.
26 Nisan 2020 tarihinde (eğer bir yasaklama olmazsa) yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde adayların geleceğe ilişkin konulardaki söylemlerinin birbirinin benzeri olduğu dikkati çekiyor. Mayıs ayından sonra olası görüşme süreçleri konusunda netlik olmadığı göze çarpıyor. Hangi aday seçilirse seçilsin şimdiden ortak yol haritasını açıklamaları kaçınılmazdır. Adayların yapacakları ortak çalışma çözüme yönelik müzakere sürecinde karşı taraftan gelecek önerileri tartışmak yerine sorumluluk alarak kendi çözüm önerilerimizin gündeme taşınmasında sayılamayacak kadar yarar olacaktır.
Karşı taraftakilerin 50 yıldır uyguladığı taktiklerle çözüme ulaşılamadığı biliniyor. Sovyetler Birliği döneminde Leonid Brejnev dönemine ilişkin olarak anlatılan fıkrayı anımsatmak istiyoruz. İçinde yolculuk yaptıkları tren bozulunca Brejnev, “hemen tüm görevliler aşağı inerek treni sallamaya başlasınlar. Gitmesek bile yolcular trenin gittiğini sansınlar” emrini veriyor.
Bugüne değin yapılan ve Crans Montana’da doruğa ulaşarak çöken müzakere süreçleri fıkradaki gibi sallanan tren konumundadır. Seçime gidilirken ULUSAL KONSEY’in kurulması gerçeği ile bir kez daha yüzleşiyoruz. Konsey’in kurulması sonrasında oyun kurucu olacağımızı şimdiden kaydetmek istiyoruz.
Sorumluluk almaya hazırlanan adayların Kıbrıs Türk’leri adına izleyecekleri yol haritası konusunda şimdiden uzlaşılması gerekiyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız…
20 Mart 2020 - Ankara
|