Devam eden ve ne zaman,nerede son bulacağı bilinmeyen bir varlık mücadelemiz vardır.Bunu yürütmek zorundayız ve yürütürken hergün biraz daha kuvvetli olmak mecburiyetindeyiz.Kuvveti nereden alacağız,kimler verecek bize onu?Bu ancak iktisadi sahada yapılacak hamle ve ilerlemelerle mümkün olabilir."1971"
Dr.Fazıl KÜÇÜK
Dünyayı etkisi altına almış olan bir virüs bütün dünyadaki sistemleri tehdit etmeye devam ediyor. Ne zaman ve nerede sonlanacağı da belirsizliğini koruyor. Uygulanan önlemlerle bazı ülkelerde yayılma hızının azaldığı belirtiliyor. Buna karşın salgının geçtiği savı ile önlemlerin yumuşatılması sonrasında adeta nerede kalmıştık söylemine uygun olarak aynı hızla yoluna devam ettiği belirtiliyor. Bu nedenle insanlığın adeta diken üstünde olduğunu da söylemek olasıdır.
20.yüzyılın başlarında ve ortalarında yaşanmış olan iki Paylaşım Savaşı sonrasında bazı değişimlerin yaşandığı biliniyor. İmparatorluklar ortalıklardan kaldırılırken yerlerine demokratik diye tanımlanan yapılar kurulmaya başlandı. Buna karşın yaşananlardan gerekli dersleri alamadıkları anlaşılan ülkelerin önde gidenleri Soğuk Savaş yöntemlerine işlerlik kazandırmaya başladılar. Yine bu dönemde sömürgelerinden kabuğuna çekilmeye başlayan İngiltere, yerini Amerika 'ya bırakıyordu. Hazırlanmış olan planların uygulanması da Amerika'ya kalıyordu.
Dünyayı etkisi almış olan virüs devlet yapılarını perde gerisinden izlerken AB gibi kuruluşlardan da dağılma öncesi gürültüler geliyor. Virüsten en fazla etkilenen ülkelerden olan İtalya, AB'den yeterli desteği alamadığı için tepki gösteriliyor. Bir grup İtalyan siyasetçinin 31 Mart 2020 tarihinde Alman Frankfurter Allegemeine gazetesinde yayınlanan açıklamasında "Bugün AB,krize birleşik bir cephe olarak yanıt verme olanağına sahip değil.AB var olduğunu kanıtlayamazsa gerçekten var olmaktan çıkacaktır " diyorlar.
İtalyan siyasetçiler şu anda yaşanmakta olan durumu 1945 yılındaki Almanya'nın savaş sonrası borçlarını yarıya indirme kararlarıyla karşılaştırıyor. Vergi cennetti olarak nitelendirdikleri Hollanda'yı da gelirlerini AB üyelerinden saklamakla suçluyorlar. Buna koşut olarak Korona Bonusu oluşturma çağrısı yapıyorlar.
BM Genel Yazmanı Antonio Guterres ise şu anda yaşanmakta olan sürecin İ-kinci Paylaşım Savaşı sonrasında yaşanan en ağır insani kriz olduğu tanımlamasında bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün COVİD-19 Önlem be Kurtarma Fonu oluşturduğunu belirtiyor. Fonun sağlık uzmanlarının tedavi işini yapmaları aşılar alanında ön araştırmaların yürütülmesine yardımcı olacağını kaydediyor.
Dünyanın yeniden yapılanmasının sancılarını yaşarken bizlerin de buna ayak uydurabilmek için ön çalışmalara başlanılması gerektiğini söylemek istiyoruz. Yapılması gereken virüs salgınını bir noktada sonlandırmaktır. Veya konuya ilişkin mücadele edenlerin işini kolaylaştırmak olmalıdır.
Kıbrıs'ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçiminin Ekim ayında olacağı biliniyor. Bunun öncesinde yapılması gereken bugüne değin şikâyetçi olduğumuz konuların çözümünü sağlayacak çalışmalara ivedilikle başlanması gerekmektedir. Sorunlara serinkanlı olarak odaklanarak art niyetsiz yeni devlet yapımızın ön çalışmalarına başlanması kaçınılmazdır. Ülkemizi yönetmek üzere uzaydan veya başka ülkelerden yönetici getirmeyeceğimize göre sıkıntıları aşmanın yine kendi elimizde olduğunun bilinmesi gerekiyor.
Kurulacak olan yeni yapı içinde onurlu yerimizi alabilmemiz için ULUSAL KONSEYİ kurarak çalışmalara başlamamız gerekiyor mu ne...
SEVGİ ile kalınız...
17 Nisan 2020-Ankara
|