Sevgili okurlarım, bugün evrensel bir gün olan Anneler Günü. Anneler günü yılda bir gün, fakat anne sevgisi her gündür. Yaşı ne olursa olsun, hemen bütün insanların yüreğindeki en büyük sevgi, kuşkusuz anne sevgisidir.
Yurdumuzda ilk defa 1955 yılının ikinci Pazar günü kutlanmaya başlanarak, en köklü geleneklerimiz arasına giren Anneler Günü’nün temeli, 10 Mayıs 1908 tarihinde Amerika’da atıldı.
Anneler Günü, Philadelphia’da yaşayan Anna Jarvis isminde bir genç kızın, annesine şükran borcunu ifade etmek için, evinin bahçesinde bir tören düzenlemesiyle başladı.
Genç yaşta dul kalmasına rağmen, kızını yetiştirebilmek için hiç bir fedakârlıktan kaçınmayan annesine, vefa borcunu göstermek isteyen bu genç kızın attığı ilk adım, çabuk duyuldu ve bu anlamlı girişim diğer eyaletlere de yayıldı.
9 Mayıs 1914 tarihinde ise, Amerikan Kongresi tarafından, Mayıs ayının ikinci pazarı, ulusal bayram olarak ilan edildi. O tarihte, dönemin Cumhurbaşkanı Wilson’ da bir bildiri yayınlayarak bu günün milletçe kutlanmasının önemini belirtmiştir.
Anneler Günü, Türkiye’de 40 yıl sonra kutlamaya başlanmasına rağmen, Türk anaları toplumsal yaşamımız içinde yüzyıllardır en güzel yerini koruyor.
Pazar günü her ülkede değişik güzelliklerle kutlanan Anneler Günü’nde, yaşı ne olursa olsun herkesin yüreği anne sevgisi ile çarptı ve anne sevgisi büyük bir heyecanla yaşandı.
Rahmetli annem Şükriye Efe’yi, yirmi üç yıl önce Anneler Günü’nde toprağa vermiştik.
Koronavirüs salgını nedeniyle Ankara’da ki mezarlıkların ziyarete kapatılmasından dolayı
Pazar günü, bir demet çiçekle mezarına gidip dua edemedim. Evden dua ettim anneme…
Anneler Gününde anneme sarılamadım, ellerinden öpemedim ve ona dokunamadım. Yüreğim sızlayarak, boynum bükük albümdeki fotoğraflarına baktım.
Annesiz kalan bir insanın yüreğinin bir parçası eksiktir.
Bu acıyı, anneleri hayatta olanlar bilemez. Onun için, nerede olursanız olun, annelerinize koşun, elini öpün, gönlünü kazanın ve duasını alın. Bir gün gitmek isteseniz de, gidemeyeceğinizi düşünerek, kıymetini bilin ve koşun annenize.
Anneler Günü’nün sembolü kırmızı karanfil. O gün, genç yaşlı bütün annelerin göğsünü, saçını ve vazosunu süsleyecek. Latin Amerika’da ise, hayatta olan anneler pembe, yaşama veda eden annelerin çocukları ise, yakalarına beyaz gül takıyorlar.
İfadesi ne olursa olsun, bütün ülkelerde anne sevgisi, Anneler Günü’nde daha büyük bir heyecanla yaşanıyor.
Bende, bütün annelerin bu gurur gününü yürekten kutluyor, sağlık ve saadette daim olmalarını diliyor, en derin saygılarımla ellerinden öpüyorum.
Ve rahmetli annem Şükriye Efe’nin mezar taşındaki mısralarıyla yazımı noktalıyorum.
“Bir hat yazdım şu duvara, kalsın benden yadigâr.
Bir gün olur, ne hat kalır, ne ben kalır, ne duvar.”
Tüm anneler için yürek dolusu sevgiler, saygılar. Anneler gününüz kutlu olsun.
|