"Ada üzerinde yaşayan her Türk'ün kendine göre yüklenmek zorunluluğunda olduğu görevler vardır. Memurundan amire, işçiden tüccara hür insanlar olarak yaşayabilmemizin imkânlarını aramalıyız. Yan gelip de 'dur bakalım bekleyelim' felsefesine kendimizi kaptıracak olursak akıbetimiz hiç de hayırlı olmaz".1973
Dr.Fazıl KÜÇÜK
"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bize Torunlarımızın Emanetidir".
İki ayı aşkın süredir 65 yaş üstündeki insanların sokağa çıkmamaları konusunda yapılan uyarıları dikkate aldıkları biliniyor. Alınan önlemlere karşın bazı aksaklıkların yaşanması da doğaldır. Gelişmiş ülkelerde yaşanan can kayıplarının yüksek olmasının temelinde sağlık sistemlerinin özelleştirilmesi bulunmaktadır. Bu nedenle sistemin yetersiz kalması sonrasında da sınıfta da kalmış oldular. Daha da önemlisi hastalığın tedavisi konusunda sürü mantığının egemen olmasını yeğlediler. AB ülkelerindeki can kayıplarının yüksek olmasının temelinde bu olguların yatmakta olduğu gerçeği vardır.
İskandinav ülkeleri başta olmak üzere uygulanan sağlık sistemleri sonrasında insanların yaşam süresinin uzaması devletlerin sağlık harcamalarının artmamasına neden oluyor. Bu ülkelerdeki Sosyal Demokrat Hükümetlerin nerede ise tamamı seçimleri kaybettiler. Yeni kurulan hükümetlerde örneğin İsveç'te yaşlı bakım evleri piyasa kurallarına göre yapılandırıldı. Konuya ilişkin olarak Dagens Nyheter gazetesine konuşan doktorların gözleri yaşlı bir şekilde "iyileştirebileceğimiz 60 yaşın üzerindeki hastalara bakmamız engellendi ve hastalar gözümüzün önünde öldü" diye anlattıkları yer alıyor. Ülkenin ekonomik durumunun iyi olmasına karşın sağlık sistemini piyasaya bırakması acı sonuçların yaşanmasına neden oluyor.
Gelişmiş ülke ekonomileri zorlanırken salgının ortalıklardan kalkmasından sonra yeniden toparlanma için uzunca bir süreye gereksinim duyulacaktır. Bu arada ciddi kaynak sıkıntısının da yaşanacağını düşünüyoruz. AB ülkeleri başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerin Çin'in ekonomik baskısı altında kalması şaşırtıcı olmayacaktır. Ülkelerin bu baskılara ne kadar süre ile direnebilecekleri ayrı bir tartışma konusudur.
Bütün dünya ülkelerinin Korona virüs sonrasında geleceğe ilişkin yapılanma konusunda sağlık sistemlerini yeniden gözden geçirmeleri kaçınılmaz olarak karşımızda duruyor. Bunun ötesine geçerek ekonomilerini düzlüğe çıkarmaları zaman alacaktır. Dünyanın getirildiği noktada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin de bezer çalışmanın içine girmesi şaşırtıcı olmayacaktır. Bu güne değin adeta el yordamı ile çözülmeye çalışılan ve zaman zaman başarılı sonuçların elde edilmesine karşın önümüzdeki dönemde bu yöntemin kullanılmamasını gerekli görüyoruz.
Bundan böyle kendi öz kaynaklarımızın da ciddiyetle ele alınmasını kaydetmek istiyoruz. Bir örnek vermemiz gerekirse vergi sistemimizin yeniden düzenlenmesi ile kendi kendimize yeteceğimize inanıyoruz. Sıklıkla yineliyoruz ki yeni yapı kurulurken yetişmiş insan gücüne sahip olduğumuzun da bilinmesini istiyoruz. Kurulacak olan komitelerle ülkede aksayan birimleri düzeltmek için el birliği ile çalışılmasını gerekli gördüğümüzün altını kalın çizgilerle çiziyoruz. Bunu başardığımız takdirde kendimize olan saygımızı da güçlendirerek bizleri tanımayan ülkelerin karşısına çıkacağımıza inanıyoruz.
Hiç kimseyi dışlamadan ve birbirimize saygı duyarak devletimizi yeniden yapılandırmamız gerekiyor mu ne...
SEVGİ ile kalınız...
|