Sevgili okurlarım, tarihin gördüğü en kanlı savaşlardan biri olan Çanakkale Savaşları emperyalizmin yüz yıl içinde aldığı en ağır yenilgilerden biridir.,
Çanakkale Savaşları 1. Dünya Savaşı’nın seyrini değiştiren, Türk’ün gücünü dünyaya bir daha duyuran, tarihe “Çanakkale geçilmez” sözünü yazdıran büyük bir destandır.
Çanakkale Savaşları, milletimizin bağımsızlığını, onurunu, vatanını ve bayrağını korumak için neler yapabileceğini bütün dünyaya göstermiştir.
Çanakkale Savaşları, Türk milletinin onurlu duruşunu kanıtlayan, bu toprakların nasıl vatan yapıldığını ortaya koyan bir destandır.
1915 Çanakkale, Türkiye Cumhuriyeti’nin önsözüdür…
Bugünkü yazımda, Mustafa Kemal’in ülkesini işgal eden askerlerin annelerine yazdığı mektup ve aldığı cevaptan söz etmek istiyorum:
Avustralya`nın başkenti Canberra`da Mustafa Kemal`in bir anıtı ve Çanakkale Şehitleri`nin anısına kurulan bir ağaçlık var.
Anıtta Mustafa Kemal`e ait 1934 yılında yazılan bir mektup yer almakta. Mustafa Kemal dünyada hiç bir liderin yapmadığı bir biçimde ülkesini işgale gelen düşman askerleri için, 1934 yılında aşağıdaki sözleri söylemiş onları kendi evladı gibi görmüştür.
Çanakkale Savaşının sahneye çıkardığı büyük kahraman Mustafa Kemal, savaştan tam 19 yıl sonra 1934 yılında Anzak kutlamaları nedeniyle gönderdiği mesajda,
Çanakkale topraklarında şehit düşen Anzak askerlerine ve annelerine hitaben bir mektup yazmıştır.
İşte Atatürk’ün ülkesini işgal eden düşman askerlerinin annelerine yazmış olduğu mektup:
“Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken İngiliz, Fransız, Avustralyalı, Yeni Zelandalı, Hintli kahramanlar! Burada, dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen Analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.” Mustafa Kemal
***
Bunun üzerine Avustralyalı bir anne ATA'ya aşağıdaki cevabı yollamıştır.
“Gelibolu toraklarında yitirdiğimiz evlatlarımızın acısını, alicenap sözleriniz hafifletti. Gözyaşlarımız dindi. Bir ana olarak bana, bir güzelim teselli bahşetti.
Yavrularımızın sonsuz uykularında, huzur içinde dinlendiklerinden hiç kuşkumuz kalmadı.
Majesteleri kabul buyururlarsa bizler de kendilerine Ata demek istiyoruz.
Çünkü yavrularımızın mezarları başında söylediğiniz sözler, ancak bir öz babanın sözleri gibi yüce, ilahi.
Evlatlarımızı bir baba gibi kucaklayan büyük Ata’ya tüm analar adına şükran, sevgi, saygıyla...”
İşte Çanakkale ve bir sulh mektubu niteliğindeki Atatürk farkı…
|