Sevgili okurlarım, 9 Eylül, güzel İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 98. yıldönümünü…
9 Eylül, Türk Ordusunun, Yunan işgali altındaki İzmir’e girdiği ve emperyalizmin Anadolu topraklarından sürülerek denize döküldüğü gündür.
9 Eylül, milletimizin vatan sevgisi ve bağımsızlık inancıyla eşine az rastlanır bir kahramanlık sergilediği, Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sona erdiği son derece anlamlı ve önemli bir gündür.
9 Eylüller, sadece bugünümüz için değil, geleceğimizin teminatı gençlerimize emanet edilmiş onurlu bir mirastır.
9 Eylül, Anadolu İnsanının Özgür Birey Özgür İnsan olma tarihinin başlangıcıdır…
Başkomutan Mustafa Kemal‘in önderliğindeki Ulusal Özgürlük ve Kurtuluş Savaşı’nın kazanıldığı, tüm İzmirlilerin ve tüm Türklerin coşkuyla kutladığı günün adıdır 9 Eylül.
Hatırlamamız hatta hiç unutmamamız gereken anlamlı bir gündür 9 Eylül.
Mustafa Kemal’in 1 Eylül’de Dumlupınar’da verdiği ‘’Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri’’ emri, 9 Eylül 1922’de İzmir’de noktalanırken yalnızca Türkiye için değil dünyanın bütün ezilen ulusları için yeni bir çığır açılıyordu.
Türk ordusu tarafından 26 Ağustos 1922’de başlatılan Büyük Taarruz sonucunda Yunan ordusu dağıtıldı ve 2 Eylül’de Uşak’a girildi.
Dumlupınar Meydan Muharebesi’nde kendisinin de haberdar olmadan Yunanistan Küçük Asya Ordusu’nun başkomutanlığına getirilmiş General Nikolaos Trikupis tutsak edildi.
Türk birlikleri, İzmir’e doğru hızla ilerledi.
Yunan birlikleri ve Rum siviller Anadolu’dan çekildiler.
9 Eylül 1922 sabahı Ahmet Zeki Bey komutasındaki 2. Süvari Fırkası, ardından Mürsel Paşa komutasındaki 1. Süvari Fırkası birlikleri İzmir şehrine girdi.
Ardından 5. Süvari Kolordusu Komutanı Mirliva Fahrettin Paşa, komutasındaki birliklerle saat 10.00’da İzmir’e girdi.
Türk bayrağı Hükümet Konağı ve Kadifekale’ye çekildi.
Türk Ordusunun kazandığı bu zafer, Mudanya Ateşkes Antlaşması’na giden süreci başlattı.
Türkiye, 11 Ekim 1922 tarihli Mudanya Ateşkes Anlaşması’ndan sonra 24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması’nı imzaladı.
Bu zafer, milletimizin fedakarlık ve kahramanlığının bir göstergesi olmakla kalmamış, birlik ve beraberliğimizin ne kadar büyük ve sarsılmaz olduğunu da ortaya koymuştur.
9 Eylül 1922’de İzmir’de noktalanırken bu zafer, yalnızca Türkiye için değil dünyanın bütün ezilen ulusları için yeni bir çığır açılıyordu.
Hindistan lideri Mahatma Gandi Kurtuluş Savaşı’nı ‘’Mustafa Kemallerin zaferi dünya için bir hürriyet ve istiklal çağının sancağıdır’’ diyerek selamlarken Pakistan lideri Cinnah emperyalistlere şöyle sesleniyordu:
‘’Bütün dünyaya sesleniyorum. Ne biz ne de her kıtada yaşamakta olan esir ve mazlum milletleri bundan sonra tutamayacaksınız.’’
Başkomutan Mustafa Kemal ise, 13 Eylül 1922 günü ulusa bir bildiri ile müjdeyi verir:
‘’Asil Türk Milleti, ordumuz 9 Eylül 1922 sabahı İzmir’imizi ve yine 9 Eylül 1922 akşamı Bursa’mızı zaferle boşalttı. Akdeniz ordularımızın zafer şarkıları ile dalgalanıyor. Anadolu’nun kurtuluş zaferini kutlarken sana İzmir’den Bursa’dan Akdeniz ufuklarından ordularının selamını da sunuyorum .’’
Milli mücadelemizdeki ruh, ülke ve millet sevgisi, dayanışma ve birlik anlayışı bizim için daima yol gösterici olacaktır.
Şanlı bir tarihe sahip olan milletimizin unutulmaz zaferlerinin kilometre taşı olan 9 Eylül, İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 98. yıldönümü kutlu olsun.
|