Sevgili okurlarım, günümüzde paylaşma kültürümüzün noksanlığı, nereden kaynaklanıyor biliyor musunuz? Vefa duygusunun yokluğundan…
Vefa duygusu; İnsanı insan yapan duygulardan birisidir.
Vefa; sürekli sevgi demektir.
Yapılan bir iyiliği, bir yakınlığı, bir hizmeti, yardımı unutmamaktır.
Vefa; kişinin vadine, ahdine ve yeminine sadık kalması, dostlarını unutmaması, onların dostluklarına ve iyiliklerine daha güzeliyle karşılık vermesidir. Böyle insanlara vefakâr denilir.
Vefa, bir insanda bulunması gereken en güzel ve en faziletli meziyetlerden ve hasletlerden biridir.
Vefanın zıddı ise, nankörlüktür.
Nankörlük; yapılan iyilikleri unutmaktır.
Asilzade bir kişi yapılan iyilikleri unutmaz, ahdinde ve vadinde sadakat gösterir ve böylece vefalı olduğunu ortaya koyar.
Vefa dostlukları arttırır.
Vefalı insan herkes tarafından takdir edilir sevilir ve sayılır.
Vefa, sevgide devamlılık demektir.
Vefa demek, ihtiyaç hâlinde ona yardım etmektir.
Vefa, dostlukta, bağlılıkta sebat etmektir.
Arkadaşa yaptığı iyiliği az görmek, onun yaptığını çok bilmek vefadandır.
Vefa demek, gerek hayatta iken ve gerekse öldükten sonra sevgi ve ilgiyi devam ettirmek demektir.
Ölen bir kimseye az bir vefa göstermek, hayatta yapılan çok iyiliklerden daha makbuldür.
Çünkü insan, hayattaki arkadaşına bir iyilik edince, belki bir karşılık bekleyebilir. Fakat öldükten sonra yapılacak iyiliğe, riya karışması zor olur.
Sözünde ve vadinde sadık olmayan insanlara ise, toplum içerisinde itimat edilmez
Vefanın gereğindendir ki, insan sevdiği arkadaşının dostlarını, akrabalarını da sevip haklarını gözetmelidir!
Arkadaşın dost ve akrabalarını arayıp sormak vefakârlığın şartlarındandır.
Onların haklarına riayet, arkadaşa ikram etmekten daha kıymetlidir…
Kusursuz insanla herkes geçinir. Asıl yiğitlik, kusurlu arkadaşla iyi geçinmektir. Daima onu kendine tercih etmelidir!
Vefakâr olmanın şartlarından biri de, dostun sevmediklerini, düşmanlarını sevmemektir.
Paylaşma kültürü olan bir insan; Annesine, babasına, dedesine, kardeşine, arkadaşına, komşusuna, öğretmenine, amirine, müdürüne, kendisini bugünlere getiren herkese vefa duyar…
Peki, insanların devletine ve milletine vefa borcu yok mu dur?
Devlet denilen organizasyon, yanlış da olsa çarpık da olsa, hiç mi bireylerin ona vefa borcu yoktur?
Kim yolunu yapmış, kim okutmuş, kim hastalanınca bakmıştır?
Vefa, daima baş üstünde taşınan kıymetli bir taçtır
İnsanı insan yapan vefalı duygulara sahip vefakâr birer insan olalım.
.
|