Sevgili okurlarım, ilköğretimde yüz yüze eğitimle yeni ders yılı başlarken, Başöğretmen Atatürk’ün, Türk Milletinin kesin amacına ulaşmasında eğitimin en etkili araç olduğunu belirten, bir sözü ile yazıma başlamak istiyorum.
Atatürk; “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, müstakil, şanlı, âli bir toplum halinde yaşatır veya bir milleti esaret ve sefalete terk eder” demiştir.
Türkiye’miz, genç ve dinamik bir nüfusa sahip. Bugün ülkemizde; İlk, orta ve yüksek eğitimde öğrenim güren 25 milyonun üzerinde öğrencimiz var.
Bu öğrencilerimiz, eğitimli, sağlıklı ve idealist olarak yetiştirilirse, ülkemiz için en büyük zenginlik kaynağı olurlar.
Avrupa ülkelerinin tamamına yakınında, Pandemi nedeniyle kapalı olan okullar, yüz yüze eğitime başladı.
Ülkemizde ise, okula başlayacak birinci sınıf öğrencileri ve okulöncesi öğrencileri için, yüz yüze uyum eğitimi "aşamalı ve seyreltilmiş" olarak 21 Eylül 2020 Pazartesi günü başlıyor.
Yüz yüze eğitimde temizlik maske, mesafe ve hijyen konusunda, Sağlık Bakanlığımızın ve Bilim Kurulunun rehberliğinde okullarda her türlü tedbirlerin alındığına inanıyoruz.
Geleceğimizin teminatı olan bu çocuklarımızın eğitimine gereken önemi vermeliyiz.
Çünkü ülkemizdeki bütün olumlu gelişmelerin temelinde eğitim vardır. Olumsuzlukların ve geri kalmışlığın temelinde ise cehalet ve yanlış eğitim vardır.
Eğitim ve öğretim, ferdin ve toplumun maddi ve manevi kalkınmasında, milli ve ahlaki değerlerin korunmasında ve gelişmesinde temel rolü oynar.
Fertlerin ve milletlerin sosyal ve iktisadi düzeyleri eğitim ile doğrudan ilgilidir.
Çocuklarımızı ve gençlerimizi, milli ve ahlaki değerlerimizi benimsemiş, Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı, bilgili, Türkiye’nin meselelerinin milli birlik ve dayanışma ile akılcı yaklaşımlarla çözülebileceğine inanan birer insan olarak yetiştirmeliyiz.
Bir ülkede cehalet varsa, trafikte sıkıntılar yaşanıyorsa, işsizlik diz boyu ise, yoksulluk ve sefalet artıyorsa, kapkaç olayları önlenemiyorsa, sokak çocuklarına sahip çıkılamıyorsa, yurtlarda dayak atılıyorsa, çevre bilinci yerleşmemişse, ekonomik sıkıntılar yaşanıyorsa, o ülkede eğitim alanında eksiklik var demektir.
İcraat yerine, sloganlarla bir ülke yönetilmek isteniyorsa, milletin sesine sağır kalınıyorsa, hükümete muhalefet edeyim derken, Türkiye’ye muhalefet ediliyorsa, bütün bunların temelinde eğitim alanındaki eksiklik ve aksaklıklar vardır
Ülkedeki ekonomik sıkıntılar ise; en çok eğitim, sağlık ve adalet hizmetlerinin kalitesini düşürür. Bu nedenle eğitim meselesine çok önem vermeliyiz. Çünkü bir ülkede kalkınmanın en önemli unsuru eğitimdir.
Eğitim Bakanlığımıza düşmektedir. Eğitim yatırımları ve harcamaları, geleceğimizin teminatıdır.
Türk eğitim sisteminin nitelik ve nicelik sorunlarını devlet, özel sektör ve üçüncü sektör olan sivil toplum kuruluşları el ele vererek çözmelidir.
Eğitim, ferdin ve toplumun sosyal gelişmesini hızlandıran, ekonomik kalkınmasını destekleyen, milli ve manevi değerleri koruyan en tesirli faaliyetlerden birisidir.
Yeni ders yılı başlarken, eğitime önem vermeliyiz.
|