Sevgili okurlarım, sosyal medya çılgınlığının yaşandığı günümüzde önüne gelen kendini yazar kabul edip aklına geleni yazıyor.
Yazmak güzeldir…
Güzeldir ama yazmak için belli bir birikim ve altyapı sahibi olmak gerekir.
Bilhassa köşe yazarı olmak için belli bir aşamadan geçmek gerekir.
Yazar olmak için, kendinize güveniyorsanız, belli bir birikiminiz varsa, çok kitap okuyorsanız, sadece kendi düşündüklerinizi değil, yazınızı okuyacak insanların da duygu ve düşüncelerinin tercümanı olmanız gerekir.
İyi bir köşe yazarı olmak için Türkçe dil bilgisi kurallarını iyi bilmeniz gerekir.
Yazar olmak için, Türkçeyi etkili bir biçimde kullanarak güçlü bir anlatım tekniğine sahip olmak gerekir.
Yazarlığın birinci kuralı, üsluptan önce fikre sahip olmaktır. Fikriniz yoksa fikir olmadan doğru dürüst yazacak bir şeyiniz yoktur demektir ve yazar olamazsınız.
Yazar olmak o kadar kolay bir iş değildir. Herkes her konuda yazamaz ve yazmamalıdır.
Yazar olmak için, en az bir konunun uzmanı olmanız gerekir. Uzmanlaşma, belirli bir sahada yüzlerce kitap okuyarak, o konuda eğitim alarak, o konuda bir işte çalışarak, o konuda çalışanları gözleyerek ya da başka bir yolla; emek vererek gerçekleşir.
Uzmanı olmadığınız bir konuda yazar olamazsınız. Bakıyorsunuz siyasetten anlamayan veya anladığını sanan birisi siyasi konularda yazıyor (!)
Aklınca yazdığını sanıyor ve gülünç oluyor…
Hayatında futbol oynamamış, futboldan anlamayan/anladığını sanan birisi spor yazarı olamaz. Yazmaya kalkarsa başarılı olamaz.
Spor yazarlığı başlı başına uzmanlık isteyen bir konudur. Moda konusunda yazabilmekte ayrı bir uzmanlık ister. Bakıyorsunuz köşesinde yemek tarifi yazıyor.
Eğer bu işi biliyorsan önce bir yemek kitabı yaz. İyi bir köşe yazarı, her şeyi ben bilirim havasına bürünen kişi değildir. Sürekli okuyan, yazan, konuşan bir yazar, insanları iyi tanır. İnsanları iyi tanıyan bir yazarın da kendini insanların yerine koyarak onların tercümanı olması gerekir.
Yazar olmak isteyen bir kişi eleştirilere sınırsız açık olmalıdır. Çünkü yapılan eleştiriler yazar olma yolunda en önemli adımdır.
Yazılarınıza eleştiri geliyorsa okunuyor demektir.
Okunmak da bir yazar için ilgi görmek, takip edilmek, geleceğe umutla bakmak demektir.
Kısacası, yazar olmak kolay bir iş değil. Bilgi ister, yürek ister, cesaret ister.
Türkiye’de yazar olmak ve yazma cesaretini kendinde bulabilmek zordur.
Büyük hayallerle başlarsınız yazmaya. Yazdıklarınızın okunmasını istersiniz. Daha çok okuyucuya ulaşmak, okunan, beğenilen ve sevilen bir yazar olmak istersiniz.
Eli kalem tutan her yazarın hayalidir bu.
Ancak, uzman olmadıkları halde, bilgisayardan indirdikleri başkalarına ait bilgileri çalarak, her konuda aklına geleni yazmaya kalkan yazarlar, hayali sükûta uğrarlar.
Bu yazarlara tavsiyem; dost bizi alışverişte görsün misali, bilmedikleri, araştırmadıkları ve akıllarının ermedikleri konularda yazı yazmasınlar.
Yazar olmak isteyenler, uzmanı oldukları konularda yazmaktan geri durmamalı ve o konuda cesaretle kalemin hakkını vermelidirler.
|