“Türk tarafının öteden beri gösterdiği iyi niyet, samimiyet ve Ada’da her iki halkın BARIŞ içinde yaşama çabaları Makarios tarafından daima tepki ile karşılanmış, zeytin yapraklarının mis kokularından tiksinen papaz ancak kan ve barut kokularıyla zevkini tatmin edebilmiştir”. 1976
Dr. Fazıl KÜÇÜK
Acılarla geçen bir yılı daha kendisine tarihin çöplüğünde yer bulabilmesi için gönderiyoruz. Yıl içinde yaşadığımız bütün olumsuzlukları yeni yılda yaşamak istemiyoruz. Buna karşın Corona salgını ile diğer uluslararası göstergelerle işaretler bu dileğimizin aksini adeta kanıtlamaya çalışıyor. Yine de umutlu olmak durumundayız. Ülkelerde ivme kazanan etnik yapıların etkinliklerini artıracaklarına ilişkin işaretlerin uç vermeye başladığını söylemek istiyoruz.
Amerika’da Başkan seçilen Trump’ın, bu yapıları kaşımaya başladığı bir dönemi geride bıraktığımızı ne yazık ki söyleyemiyoruz. Cumhuriyetçi adayların seçimi kaybettikleri zaman köşelerine çekilerek fazla ortalıklarda dolaşmamaya özendikleri biliniyor. Tipik örnek olarak Bush ailesinin büyüğü ile küçüğünü gösteriyoruz. Trump ise bunun aksine partisi ile ilişkisini kesmeden devam ediyor.
Başkan seçildiği dönemden sonra ve özellikle corona salgını nedeniyle yoksullarla zencileri dışlayan ve çok sayıda insana sürü mantığı ile yaklaşması nedeniyle de ölmelerinin sorumlusu olarak kabul ediliyor. Yine bu dönemde ırkçı saldırılarda artışın yaşandığı biliniyor. Bu yaklaşım da ırkçılığın ivme kazanmasını tetikliyor.
Benzer yaklaşım AB ülkelerinde yabancılara ilişkin olarak yaşanıyor. İsrail’in, Filistinlilerin bir kısmı dışında bütün Arap ülkeleri ile anlaşma imzaladığı biliniyor. Buna karşın Filistin topraklarının bazı bölümlerine ırkçı saldırıların devam ettiği gerçeğini yaşıyoruz. Kıbrıs’ta da Türklere yapılan saldırıların başlatılmasının temelinde Rum Yunan ırkçılığının yattığı yadsınamaz bir gerçektir. Rum kesiminde son günlerde yaşanan Papazların başı olan II. Hrisostomos’un açıklamaları ile başlayan tartışmaların temelinde bu olgu yatmaktadır.
Bir başka olgu ise AB’den boşanan İngiltere ile Joe Biden’la başlayacak olan Amerikan emperyalizminin evrileceği nokta olsa gerek. Buna koşut Türkiye’nin de ayak bağı olan Gümrük Birliği Anlaşmasının ilişkilere olası etkisidir. Adı geçen anlaşma AB’nin üyesi olmayan Türkiye’nin elini kolunu bağlamaktadır. Fazla zaman yitirmeden güncellenmesinin zamanı gelmiş hatta geçmektedir.
Amerika’da göreve gelen Biden’ın kuyulara atılan taşları temizlemesinin zaman alacağı çok açıktır. Corona virüs nedeniyle özellikle sarsıntı geçiren insan odaklı olmayan sağlık sistemi Amerika’nın yanı sıra AB ülkelerindeki yapıyı zorlamaya devam edecektir. Bu nedenle bir süre daha Kapitalist sistemin kabuk değiştirecekse yakından izleneceğini gösteriyor. Kabuk değişikliği yaşanırken yeni yapının insan odaklı olmasını diliyoruz.
Akdeniz’de suların ısınmaya başlaması sonrasında Kıbrıs uyuşmazlığının çözümüne ilişkin adımların atılacağı biliniyor. BM’in hazırlayacağı yol haritasının çözüme olası katkısının 2021 Şubat ayından sonra müzakerelerin başlatılması sonrasında olacağı düşünülüyor. Bu senaryonun yıllardır uygulanan ve bir türlü sonuç odaklı olamayan süreci de benzer sıkıntının beklediğini kaydetmek fazladan öngörü olmasa gerek. Karşımızdaki unsurun yıllardır aynı taktiklerle hazırlandığı süreçlerde sıkıldıkları anda masayı tekmeledikleri biliniyor.
Bizler ise sonunda yeni hükümeti kurmayı başarmış durumdayız. İşimizin kolay olmadığının bilincinde olarak hem içerideki sorunların aşılması hem de müzakere sürecine yapılacak katkıların da olması için Cumhurbaşkanının başkanlığında bütün siyasi partilerin katılacağı bir komite aracılığı ile yol haritamızın çizilmesini zorunlu görüyoruz. Olası çözümde öncelikle eşitliğimizin yanı sıra egemenliğimizin de dikkate alınacağını düşünüyoruz. Kıbrıs’ın hem Türklerin hem de Rumların ortak vatanı olduğu da dikkate alınarak dünya kamuoyunun aydınlatılması için kolların sıvanması gerekiyor. Alanı boş bırakmaya gelmeyeceğinin bilinmesine vurgu yapmak istiyoruz.
Hepimizin geleceği açısından kendi öz vatanımızda huzur içinde yaşayabilmemiz için hep birlikte çalışmamız gerekiyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız…
|