Sevgili okurlarım, Sevgi, yeryüzündeki tüm canlılara bahşedilmiş en güzel duygudur.
Bu eşsiz duyguyu ifade etmek için bir tanım olmamasına rağmen, birilerine veya bir şeye yönelik bir bağlanma ve şefkat duygusu diye bir genelleme yapabiliriz.
Tüm var oluşun temelinde bulunan sevgi; kişiliğin, iyiliğin, yardımseverliğin özüdür
Sevgi, sadece sevdiklerinize değil, gerektiğinde herkese göstermeniz gereken bir duygudur.
Günümüzde, sevgi ve dostluk şu dünyada o kadar az bulunan şeyler ki…
Sevgiden mahrum olan insanlar, hayatlarını sevgi arayışı içinde sürdürmektedirler.
Bulana ve yaşayabilene ne mutlu!
Kişiliğin asıl özü sevgi olduğu gibi, insanları birbirine bağlayan da sevgidir. O nedenle sevgi önemli bir değerdir.
Bu değere sahip olan insanlar, değerli işler yapmak için istekli olmakta ve değerli işler yapabilme cesaretine sahip olmaktadırlar.
Kendi içine çekilmiş ayrık yaşayan kişi değil, dünyaya ve insanlara sevgi ile yönelen kişi, değer taşır.
Sevginin gerçek olması için davranışlara yansıması gerekir.
Sevginin davranışa yansıyan şekli ise;
Sevgi dolu gözlerle bakmak, dokunmak, öpmek, güzel sözler söylemek, zamanı paylaşmak, öncelik vermek, onu düşünmektir.
Sevginin en önemlisi insanlık, vatan ve bayrak sevgisidir.
İnsanlık sevgisi: hiç bir ayırma yapmaksızın tüm insanlara gösterilen sevgidir.
Vatan sevgisi ise: Üzerinde doğup büyüdüğü ve hayatını geçirdiği bu topraklar için gerektiğinde hayatını feda edebilme, tüm sosyal ve ekonomik haklarından feragat edebilme duygusunu vatan sevgisi olarak tanımlayabiliriz.
“Vatan sevgisi imandan gelir.” (Hz. Muhammed)
Vatan sevgisi, en asil, en yüce sevgilerden biridir.
Vatan sevgisi, sevgilerin en güzeli ve kutsalıdır. Ancak bu sevgi laf ile olmaz.
Vatanını seven, onun uğrunda canını, malını feda etmekten çekinmez.
Bizler vatan uğrunda kanlarıyla destanlar yazan, şehitler ve gazilerle dolu bir milletin çocuklarıyız.
Bayrak sevgisi ise kutsaldır.
Bir topluluğu millet yapan dil, kültür, vatan birliği yanında bayrak ta önemli sembollerden birisidir.
ATATÜRK, “Bayrak bir milletin özgürlük alâmetidir. Düşmanın da olsa hürmet lâzımdır.” Diyerek, bayrağın kutsallığını dile getirmiştir.
Bunun en anlamlı örneğini İzmir’deki davranışı ile göstermiştir.
ATATÜRK, İzmir’in kurtuluşundan sonra geldiği İzmir’de önüne bir yol halısı gibi serilen Yunan bayrağını görünce sebebini sormuş;
Kendisini karşılayanlardan birinin; “Yunan bayrağı Paşam!… Yunan Kralı Konstantin buraya ilk girerken Türk bayrağını çiğneyerek geçmişti.” cevabını vermesi üzerine,
Atatürk; “Hata etmiş! Ben bu hatayı tekrar edemem. Bayrak, milletlerin şerefidir. Ne olursa olsun yere serilemez ve çiğnenemez.” Diyerek, Yunan bayrağını çiğneyerek geçmeyi reddetmiştir.
İşte Atatürk farkı!
|