Sevgili Okurlarım, Hayatta her zaman yanınızda olmasını istediğiniz insanlar vardır. Bunlar sevdiğiniz ve güvendiğiniz dostlarınız, arkadaşlarınızdır.
Dostluk ve arkadaşlık kavramları aslında çok hassas iki ayrı kavramdır. Her nedense güncel hayatımızda ikisini de bir kelimeymiş gibi algılarız.
Arkadaşlık güzel bir duygudur. İyi arkadaşlar ise yıldızlar gibidir. Onları her zaman göremeyebilirsiniz ama orada olduklarını bilirsiniz. Onlar tarafından sevilmek ve hatırlanmak istersiniz.
Zaman hızla akıp gidiyor, onu durduramayız, geriye almamızda imkânsız. Onun için zamanı iyi değerlendirelim, dost ve arkadaşlarımızın kıymetini bilelim.
Ölümün yaşı ve zamanı yok. Bir kaza ve ani bir bitişle ecel, bir dostumuzu aramızdan alınca, bunu içimize sindirmekte güçlük çekiyoruz. Ölümün mantığımıza sığacak bir kuralı olmadığını bildiğimiz halde!
Çünkü kaybettiğimiz her dost, her değerli insan kendisiyle birlikte bizim iç dünyamızdan da bir şeyleri söküp götürüyor. O ölünce çevremizi o içinde yaşarken olduğu kadar dolu ve değerli bulamıyoruz. Çalışma ve yaşama gücümüzü besleyen iç kıymetlerden bir şeylerin eksildiğini hissederek karamsarlığa bürünüyoruz.
İşte 1985 yılında kaybettiğimiz rahmetli Mehmet Ali Demir bunlardan birisi idi.
O değerli insanın anıları hafızamda taptaze duruyor. Sevgi dolu temiz yüreği, her zaman gülümseyen gözleriyle olgun, bilgili ve iyimser bir insan olarak.
Mehmet Ali Demir hakkında idi ile biten cümleler kurmak, bana çok zor geliyor.
Bulunduğu her toplumda kendisiyle birlikte bir seviye götüren kişiler vardır. Değil onların meclisinde olmak, onların var olduğunu düşünmek bile bir rahatlık, bir huzur, bir tatlı övünme verir insana.
İşte, rahmetli Mehmet Ali Demir bunların en önde gelenlerinden birisi idi…
Bu değerli insanla arkadaşlığımız yaklaşık kırk yıla yakın bir süredir devam ediyordu. Acı tatlı anılarıyla bu yılların birikimini ifade etmek çok zor.
Çünkü Mehmet Ali Demir, bir erdemler yumağı idi. Yazımda onun 3 vasfına kısaca değinmek istiyorum:
İnsan Mehmet Ali Demir,
Dost Mehmet Ali Demir,
Değerli bir bürokrat olarak Mehmet Ali Demir…
İnsan olarak Mehmet Ali Demir; bizim gözümüzde medeni insanın bir simgesi idi. Yaratılıştan nazik, saygılı, samimi, insancıl, her zaman sağduyulu ve iyi niyetli bir insan idi. Alçak gönüllü, gösterişten hoşlanmaz, sessiz ancak coşku dolu idi…
Mehmet Ali Demir, mesleki bilgi, görgü ve engin tecrübesinin oluşturduğu birikimi ile iyi bir bürokrattı…
Mehmet Ali Demir, dostluğu ile karşısındakine kıymet veren insanlardan idi. Her girdiği çevreye kişiliği ile olgun ve asil bir huzur getirirdi. Onun çelebilere has, özverili ve kadirbilir yüzünü görünce, hayatın bir çıkar yarışması ve küçüklükler dışında asil amaçlara yönelmiş gerçek insan neslinin tükenmediğine sevinir ve ferahlardınız.
Kelimelerin tam anlamıyla dürüst, pazarlıksız, ödün vermeyen başı dik, kendisiyle tutarlı, ölçülü, üstün ve hızlı bir zekâsı olan Atatürkçü ve çağdaş bir insandı.
Mehmet Ali Demir’in Gaziantep’e Hizmetleri
Sevgili okurlarım, Mehmet Ali Demir, çok aktif bir insandı. Genç bir öğretmen olarak Gaziantep’e atandıktan sonra kabına sığamayan yapısıyla, bu kente pek çok hizmetlerde bulunma hevesiyle dolu olarak işe başladı.
Milli Eğitim Müdürlüğünce kendisine Erkek Sanat Enstitüsü Müdürlüğü gibi önemli bir görev verildi.
O tarihlerde, yeri ve adı dahi bilinmeyen Erkek Sanat Enstitüsü’nde çok önemli hizmetlerde bulunarak okulun adını duyurdu.
Girişkenliği sayesinde bir kısmını Gaziantep Milli Eğitim Müdürlüğünce, bir kısmını da bakanlıkça atama yaptırarak öğretmen kadrosunu sağladı.
Tatlı dili, güler yüzüyle devlet katkısı olmadan Erkek Sanat Enstitüsü’nü, yoktan var eden değerli insandı o.
Gaziantep Erkek Sanat Enstitüsü’nün yanı sıra, Kavaklık civarındaki boş arsaların üzerinde bir “Öğretmen Evleri Sitesi” oluşturarak yüzlerce öğretmeni bahçeli ev sahibi yaptı.
Kurduğu Öğretmen Kooperatifiyle, pek çok dar gelirli öğretmeni şık birer ev sahibi yapmakla kalmamış, bu güzel sitenin her sokağına, milli eğitimimize emeği geçmiş olan öğretmenlerin adlarını verdirtmişti.
Onda bu memlekete hizmet aşkı adeta hırsa dönüşmüştü. Gaziantep’e yeni eserler kazandırmak için durmadan uğraş verdi.
Bu uğraşlardan meyve veren bir eseri de Çocuk Esirgeme Kurumunun Gaziantep Çocuk Yuvası oldu.
Türkiye’nin en büyük Çocuk yuvalarından birisi Gaziantep’te onun sayesinde kuruldu. Böylece bu yuvada kimsesiz yüzlerce çocuk baba evi sıcaklığını buldu, sokaklarda yok olmaktan kurtuldu.
Mehmet Ali Demir’in Gaziantep’e hizmetleri saymakla bitmez. Binalardan biri de Kamil Ocak Stadının karşısındaki Kızılay binası oldu.
Bir başka hizmeti belediyenin de katkılarını sağlayarak kurmayı sağladığı Düşkünler eviydi.
Mehmet Ali Demir bu hizmetleri yaparken, kendi geleceğine yönelik çalışmalar da yapıyordu. Niyeti memleketi olan Tunceli’den milletvekili seçilmekti.
Emekli olduktan sonra, Milletvekili seçimlerindeki başarısızlığı onun başka bir biçimde ödüllendirilmesine neden oldu.
1960 devrimi sonrası oluşturulan Kurucu Meclise, Tunceli Senatörü olarak gönderildi.
O tarihlerde Sümerbank Vakfı Müdürü idim. Sık sık ziyaretime gelir, yapmak istediği yeni işleri anlatırdı. Onu can kulağıyla dinler, düşüncelerine hayran kalırdım.
Onun bu çalışkanlığı ve Gaziantep’e sağladığı hizmetleri düşündükçe, bir insanın Gaziantepli olabilmesi için Gaziantep’te doğmuş olmasının şart olmadığını anlamıştım.
O Tunceli’de doğmuştu ama sanki kökten sürme bir Gaziantepliydi.
Ailecek görüşürdük. Evi ve sofrası açıktı dostlarına… Eşi Nezihe Hanım asil bir ev hanımıydı. Atilla, Mete ve Mehtap isminde üç çocuğu vardı
Her fani gibi o da, değerli üç evlat yetiştirerek bu dünyadan göç etti. Onu tanıyan herkesin de, bu duyguları benimle paylaşacaklarından eminim.
Gaziantep’e bu kadar hizmeti olan Mehmet Ali Demir isminin yaşatılması ve genç kuşaklara örnek olması için, Gaziantep’te bir cadde veya sokağa verilmesini arzu ederiz.
Ölümünün 36. yılında Mehmet Ali Demir’i rahmetle anıyorum. Mekânı Cennet olsun.
|