Sevgili okurlarım, Türk siyasi hayatının 13 yılına damgasını vuran, ülkemize yeni ufuklar açarak unutulmayacaklar arasına giren, 8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ı aramızdan ayıran ölüm, tarih sayfalarına 28. yılını da ekledi.
Türkiye de bazı kıymetleri maalesef kaybettikten sonra anlıyoruz. Rahmetli Özal'ında gittikçe anlaşılan bir kıymet olduğu ortaya çıkıyor.
Devlet adamı olmak kolay değil. Lider olmak ise çok daha zor… Liderliğin doğuştan gelen bir yetenek olduğuna inanıyorum. Çünkü liderlik doğuştan gelen bir yetenektir.
Özal çok yetenekli bir devlet adamıydı. Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı dönemlerinde ülkemizin dünyayla bütünleşmesine, değişim ve dönüşümüne yönelik büyük hizmetlerde bulunmuştu.
Türk milleti her geçen gün bir nebze daha anlıyor ve özlüyor Özal'ı. Bundan tem yirmi sekiz yıl önce, ani bir tansiyon düşmesi nedeniyle geçirdiği beyin kanaması sonucu, 17 Nisan 1993 Cumartesi gün kaybetmiştik Özal’ı.
Ülkemize “Çağ atlayan Türkiye” düşünü en iyi şekilde gerçekleştirebilmek için, her türlü yeniliğe açık bir siyasi politika izleyen, bir fırtına hızı ile zirveye tırmanan, yine fırtına gibi ülkenin kaderini değiştiren kararlara hiç çekinmeden imza atan ve Atatürk’ten sonra görevi başında vefat eden, ikinci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın kaybı nedeniyle Türkiye yasa boğulmuştu, yirmi sekiz yıl önce…
Çünkü merhum Turgut Özal, Türkiye’yi uluslararası alanda dünyanın en etkili ve saygın ülkelerinden biri haline getirmeyi başararak, Türk milletinin göğsünü kabartmıştı.
Merhum Turgut Özal, Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı olarak, ülkemizin gururuydu, gözbebeğiydi. Bugün her yerde Özal’ın bu memleket için yaptıkları konuşuluyor.
Onun dönemi özellikle ekonomik sıkıntıların olmadığı bir dönemdir. Rahmetli Özal Türkiye'nin dışa açılmasında, aydınlanmasında, liberalleşmesinde hak ve özgürlüklerin anayasadan yazılı metin olmaktan çıkıp olabildiğince yaşanır hale gelmesinde öncü rol oynamıştır. Bundan dolayı hayatta iken çok tepki toplayıp çok tenkit edilmiş bir insandır.
Özal bu millete çok şey vermiştir. Hayatını millete adamış ve bu yolda hayatını kaybetmiştir.
Millet olarak çok büyük özlemimiz var ancak hayatta iken bazı insanların kıymetini çok fazla bilemiyoruz. Öldükten sonra değerlerini anlıyoruz. Bunların başında rahmetli Özal gelmektedir. O artık aramızda yok…
Vefatının 28’ inci yıldönümünde İstanbul Topkapı’daki anıt mezarının başında düzenlenen devlet töreni ile anıldı. Törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan Anıt Mezar'a Cumhurbaşkanlığı çelengini bıraktı. Kur'an-ı Kerim okunmasının ardından kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Cumhurbaşkanı Özal için İnfitar suresini okudu.
Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Özal'ın eşi Semra Özal, çocukları Ahmet, Efe, Zeynep Özal ile torunları Sinem, Serra ve Turgut Özal, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldı.
Ülkemize yapmış olduğu hizmetlerle, milletimizin gönlünde taht kuran Turgut Özal’ı, ölümünün yirmi sekizinci yılında, minnet ve şükran duygularımla rahmetle anıyorum. Mekânı cennet olsun.
|