Sevgili okurlarım, benim çocukluğumda 1 Mayıs Bahar Bayramı idi. Resmi daireler, okullar ve işyerleri tatil olurdu. Baharın müjdecisiydi 1 Mayıs…
1 Mayıs’ta çoğunlukla aileler pikniğe giderdi. Piknik yapmak gelenek haline gelmişti. Çünkü sadece işçinin değil, herkesin bayramıydı 1 Mayıs…
1 Mayıs’ta en çok korkulan şey, şimdiki gibi meydan kavgası değil, yağmur yağmasıydı. Keyfimizi kaçıran tek şey de yağmurun yağması olurdu. Çünkü o gün herkes pikniğe giderken yazlıklarını giyerdi…
Sümerbank diye bir kuruluş vardı. Yediden yetmişe, köylüsü kentlisi Sümerbank’tan giyinmeyi tercih ederdi. Sümerbank basmasından herkesin mutlaka bir elbisesi vardı.
Bilhassa hanımlar ve kız çocukları için 1 Mayıs’a özgü Sümerbank basmasından yazlık zarif elbiseler dikilirdi.
Sonunda Atatürk’ün kurduğu Sümerbank’ı da sattık…
Herkes birbirini çok severdi. Büyüklere saygımız, küçüklere de sevgimiz vardı. Kimse kimseyi incitmez ve kavga etmezdi, 1 Mayıs’larda…
Çocukluğumdaki 1 Mayıs Bahar Bayramı, sonraları İşçi Bayramı oldu…
Piknik yerlerinde kır çiçekleri gibi açan, yürekleri sevgi dolu insanların yerine, meydanlarda kavga eden insanlar olduk…
Değil pikniğe gitmek, 1 Mayıs’larda evimizden çıkamaz olduk.
Her 1 Mayıs’larda, hala unutamadığımız, faillerinin dahi bulunamadığı 1 Mayıs 1977 gibi olacak endişesi ve korkusunu taşıyoruz…
1 Mayıs, “Emek ve Dayanışma Bayramı” olarak kutlanıyor…
1 Mayıs kutlamaları için, "Kutlamalar ancak Taksim'de anlam kazanır" düşüncesiyle, Taksim’in olmazsa olmaz şeklinde dayatılmasını anlamak mümkün değil.
1 Mayıs, halkın gözünde korku tüneli olmaktan kurtulmalıdır.
Dünyanın hemen her ülkesinde 1 Mayıs’lar artan bir coşku ve heyecanla kutlanıyor.
Peki, neden ülkemizde 1 Mayıs son yıllara kadar hemen her dönemde “Komünistlik”le eş anlamlı görüldü ve çoğunlukla yasaklandı ve olaylı geçti.
Kanlı 1 Mayıs’ları yaşadı bu ülke...
Yeni adı ne olursa olsun, 1 Mayıs Bahar Bayramıdır, İşçi ve emekçinin bayramıdır. İşçi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele etme günüdür. Kavga etme günü değil…
1 Mayıs kutlamalarının Taksim’de yapılması konusunda ısrar etmek, kimseye fayda sağlamayacaktır. Başta sendikalar olmak üzere herkesin toplumu gerginliğe sevk edecek tutum ve davranışlardan kaçınması gerekir.
1 Mayıs’a ister “Bahar Bayramı” deyin, ister “İşçi Bayramı” deyin, isterseniz de “Emek ve Dayanışma Bayramı” deyin, birlik ve dayanışma içerisinde, bir bayram havasında coşkuyla kutlanmalıdır…
1 Mayıs, yeni adıyla “Emek ve Dayanışma Bayramı” kutlu olsun…
|