Sevgili okurlarım, anladım ki Kilis’ten uzak olsak ta Kilisliyiz ve biz onsuz yaşayamayız. Bu bir tutku, bir kara sevdadır.
Türkiye’nin veya dünyanın neresinde olursanız olun, Kilis’i yaşamak ve yaşatmak yalnızca bir mutluluk değil, bir onurlu görevdir bence.
Köşemde, zaman zaman Kilis’in sorunlarını yazıyorum. İlgi duyup yazımı okuyanlar bilirler, insancıl duygularla Kilis’in sorunlarını dokuyup kamuoyuna sunuyorum.
“Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” Onun için yazılarım bazı sorumsuz ilgilileri rahatsız ediyor. Keyifleri kaçıyor adeta. Sorumsuz ilgililer derken, Kilis’teki idarecileri ve Kilis Milletvekillerini eleştirmeyi amaçladığım zannedilmesin. Vatandaş, kimin nasıl hizmet ettiğini ve sorumsuz ilgilileri çok iyi biliyor.
Kilis’i seven her yüreğin ve sorumluluk bilincine sahip herkesin, Kilis’in sorunların çözümüne katkıda bulunacağına inanıyorum.
Kilis’ten uzak olan hemşeriler, onun Karataş’ından, Akpınar’ından, Söğütlüdersi’nden, İçeri Bahçesi’nden, Ravanda Kalesi’nden uzak gibi görünseler de, gerçekte onlarla yunmuş yıkanmış ve onlarla sevdalanmışlardır.
Bunun en güzel örneğini, İstanbul Kilis Vakfı Başkanı Yaşar Aktürk başta olmak üzere, vakıf yönetim kurulu üyeleri ve özde Kilisli işadamları vermektedir.
Hemşerimiz hayırsever iş adamı Yaşar Aktürk doğup büyüdüğü Kilis’e çok önemli yatırımlar yaparak büyük hizmetler sunmuş ve binlerce dar gelirli ailelere her türlü gıda yardımı yapmış ve yüzlerce öğrenciye de eğitim yardımında bulunmuştur. Yaşar Aktürk’ün bu hayırlı hizmetleri her türlü takdirin üstündedir.
Kilis’in üniversite şehri olması için, yeni fakültelerin açılması lazımdı. Bunun için de önce fakülte binalarının yapılması gerekiyordu.
İstanbul Kilis Vakfı Başkanı Yaşar Aktürk başkanlığında ki 38 işadamı, bugünkü bayındırlık birim fiyatıyla 5 milyon TL. Ya mal edilen Kilis Fen-Edebiyat Fakültesini yaptırdılar. 03 Aralık 2003 Çarşamba günü fakültenin açılışı yapıldı. Açılışta vardım.
Başbakan söz verdiği halde, bu açılışa gelememişti.
Kilis Fen-Edebiyat Fakültesini yaptıran gönül zengini eğitim hayırseveri 38 iş adamımız şunlar:
Yaşar Aktürk, Coşkun Karabaşoğlu, Mehmet Gesoğlu, İsmail Hatabay, Nadir Keloğlu, Mehmet Zelzele, Hüseyin Okatan, Selim Tekdirlik, Şükrü Calban, Adnan Bıyıkbeyi-Ceyhun Bektaş, Mehmet Yıldırım, Necati Çakır-Recai Çakır, Şefik Keçik, Alaattin Beyli, Cavit Özyardımcı-Yaşar Özyardımcı, Mehmet Otay, Hayrettin Mimaroğlu, Şahin Yağcı, Merih Gözen, Mehmet Boybeyi, Suphi Aşıcıoğlu, İhsan Günkan-Emin Günkan, Ali Söğüt, Mustafa Aksoy-Semih Sezai Yavaşça, Mehmet Cumbuş, Kadir Soybay, Hasan savaş, İhsan Savaş, Mehmet Savaş, Nadir Tütüncü, Emin Sadık Güvenç, Mehmet Göycıncık ve Ali Badeli.
Ülke geleceği için, kalpleri eğitime katkı şevkiyle atan bu iş adamlarımızın en büyük hayal ve isteği; Kilis’in üniversite şehri olması idi ve onların sayesinde oldu…
Bugün Kilis’te 7 Aralık Üniversitesi var. Kilis bu üniversiteyi, gönül zengini ve eğitim hayırseverleri olan bu iş adamlarımıza borçludur. Siyasilere değil…
Onlar Kilis’e bu fakülte binalarını yapmasalardı, 7 Aralık Üniversitesi kurulur muydu? Kilis’in Üniversite şehri olmasında, devletin ve siyasilerin hiçbir katkısı olmamıştır. Doğru oturup doğru konuşalım. Yanlış söz ederek, Kilis’in geleceğine gölge düşürmeyelim…
Eğitim hayırseveri iş adamlarımıza “gölge etmeyin başka ihsan istemiyoruz.”
Sayın Yaşar Aktürk başta olmak üzere, Kilis’e hizmet eden yukarıda isimlerini sunduğum iş adamlarımıza teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum. İyi ki varlar…
|