Ahmet GÖKSAN ahmetgoksan45@gmail.com
“Gençlerimize güveniyoruz. Onlara geçmişi daima hatırlatalım. Rum’un dünyayı ve bizi kandırmak için kullandığı edebiyatın, bizim özlemini duyduğumuz barışa hizmet etmediğini gösterelim.” 1979
Dr. Fazıl KÜÇÜK
Yeni yıla girerken dünyanın üçüncü büyük toprak alanına ve yeraltı zenginliklerine sahip olan ülkesi Kazakistan’da yapılan fiyat artışlarını protesto etmek için alanlara çıkmış olan halkın önceki Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev’in iki damadının devletteki görevlerinden ayrılması sonrasında alanları terk ettiler. Devlete ait bazı binalara zarar verenlerin dışarıdan gelenler olduğu belirtiliyor. Bazı farklı düşünenlerin IŞİD benzeri terör örgütü elemanları olduğu belirtiliyor. Çatışmaların yayılmasına neden oldukları kaydediliyor. Olayların kısa sürede sonlandırılmasının temel faktörünün Rusya olduğunu söylemek olasıdır. Çünkü yakın dönemde Azerbaycan – Ermenistan çatışmasına Rusya’nın müdahil olması ile çatışmaların sonlandığı biliniyor. Bölge ülkelerinin Hazar Denizindeki yeraltı zenginliklerinin paylaşımı konusunda yaşamış oldukları sıkıntının yine Rusya’nın müdahil olması ile çözüldüğünün unutulmaması gerekiyor. Özetle Sovyetler Birliğinin dağıldığının kabul edilmesi sonrasında Rusya’nın bölgedeki nüfuzu korumayı sürdürdüğü kabul edilmelidir.
Yukarıda da kaydettiğimiz gibi Kazakistan dışından gelen bazı gruplar olayların tırmanmasına neden olurlarken Cumhurbaşkanı Tokayev’in göstericilere ateş açma emrini vermesi ülke dışından gelenleri hedeflediği anlaşılıyor. Buna koşut Kollektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün de olayların bastırılmasında katkılarını yadsımamak gerekiyor. Görevini Nur Sultan Nazarbayev’den almış olan Kasım Cömert Tokayev bundan böyle ülkesinin güçlü adamı olduğunu kalkışmayı önlemiş olması ile kanıtlamış oluyor.
Kazakistan zengin bir ülke ama doğal kaynaklar herkesin çıkarına çalışmıyor. Küçük bir grup insanın çıkarları için çalışıyorlar değerlendirmesinin yalnızca adı geçen ülkeye özgü olmadığı uluslararası tekellerin uygulamaları ile yaşanıyor.
Önümüzdeki 2023 yılında karşımızdaki unsurun kendi liderlerini seçmek için sandık başına gidecekleri biliniyor. Şu anki başkanları Nikos Anastasiyadis’in yeniden aday olmayacağı açıklanıyor. Bu nedenle adı geçen kişinin partisinin başkanı olan Averof Neofidu şimdiden kollarını sıvayıp adaylığını açıklayan ilk kişi oluyor. Yunanistan Başbakanı Mitçotakis’in, Averof Neofidu’nun adaylığını desteklediği belirtiliyor. Aynı şekilde Dışişleri Bakanı olan Nikos Hristodulidis de adaylık için ilgileneceğini açıklamış oluyor. Akel’in adayının kim olacağı belirsizliğini koruyor. Akel aday göstermediği takdirde onun destekleyeceği adayın şimdiden başkan veya lider olarak duyurulmasında sakınca olmayacağının bilinmesini istiyoruz. Köprülerin altından akacak suların karşımızdaki unsuru ilgilendireceği gibi bizlerin de ilgi alanı içinde olacaktır.
Averof Neofidu daha seçilmeden tozlu ayakları ile binmediği makamına oturmadan önce, Türkiye’nin Kıbrıs üzerinden nemalanacağı çözümü kabul etmeyeceğini söylüyor. Nikos Anastasiyadis, tartışmalı duruma getirilen EastMed projesine ilişkin olarak yeni çözümleri incelemeye hazır olduğunu belirtiyor.
23 Ocak 2022 tarihinde yapılan milletvekili sonuçları henüz kesinleşmediği için partilerin çıkaracağı milletvekili sayısı da belli olmamıştır. Buna karşın seçim alanlarında yapılan konuşmalarda söylenenlerin alanlarda kalması gerekiyor. Genel görünüm tek başına hükümeti kurma sayısına ulaşılamayacağı yönündedir. Ülkemiz ve bölgemizde sıkıntıların yaşandığı noktada ayakları yere basan bir hükümetin kurulmasını bekliyoruz.
Yeni oluşan parlamentonun Kıbrıs Türklerinin sıkıntılarını aşabilmek için birlikte çalışmalar yapmaları gerekiyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız…
21 Ocak 2022 - Ankara -
|