Sevgili okurlarım, insanoğlu eşi, dostu, arkadaşları, çevresi ile bir bütündür. Doğası gereği yalnız yaşayamaz, toplum içinde diğer insanlarla sürekli etkileşim halinde bulunmaktadır.
Bütün insanlar, yaratıldığı günden beri hep birilerine, başka insanlara yardım ihtiyacında olmuştur.
Böyle olmasına rağmen işsizliğin, yoksulluğun kol gezdiği günümüzde, toplum olarak yardımlaşma ve dayanışmaya önem vermiyoruz.
Toplumdaki bu büyük noksanlık ise, kültürümüzün bir insanlık ayıbıdır.
Yoksullukla mücadelede de yardımlaşma ve dayanışmanın önemi oldukça büyüktür.
Yardımlaşma, insanoğlunun hayati zorluklarından ve ihtiyaçlarından doğmuştur.
Toplumları ayakta tutan, geliştiren ve yücelten en önemli unsur, insanların birbirleriyle olan yardımlaşma ve dayanışma tutkularıdır.
Toplumlarda, fertlerin teker teker birbirleriyle yardımlaşma ve dayanışması oldukça zor olduğundan, sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda yardımlaşmayı sağlamak için, yurdumuzun birçok il ve ilçelerinde, çeşitli Yardımlaşma Dernekleri” veya “Yardımlaşma Vakıfları” kurulmuştur.
İnsanları sevgi ve saygı bağları ile birleştiren, yardımlaşma ve dayanışma duygularını geliştiren bu hayır kurumu Yardımlaşma Derneklerine üye ve destek olmak, yoksul insanları düşünmek, vicdanımızın sesini duyarak onlara yardım etmek, sevaplarımızı arttırmak için bir fırsattır.
Çünkü yardımlaşma, Allah’ın rızasını kazanmak için, muhtaçlara yardım elini uzatarak Allah yolunda yapılan fedakârlığın bir sembolüdür.
İslamiyet bir yardımlaşma dinidir.
Peygamberimiz, veren elin alan elden daha üstün olduğunu söylemiştir.
Yüce Allah şöyle buyurur: "Verdiğiniz her hayır (sadaka) kendiniz içindir. Allah rızasını umarak yaptığınız her hayrın karşılığı size eksiksiz olarak verilir." (Bakara 272)
İnsanların birbirine yardım etmesi, birlik ve beraberliğimizin, sosyal yardımlaşma ve dayanışma duygumuzun, sevgi ve saygı bütünlüğümüzün yenilenmesidir.
Yoksullukla mücadele için, yardımlaşma duygusunun yaşanması gerekir.
Yardımlaşma duygusunun yaşanabilmesi ise; sosyal bütünleşme ve ekonomik kalkınmamıza, manevi duygularımızın çoğalmasına, karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma fikrinin gelişmesine vesile olur.
Dostluk ve kardeşlik duygularını tazeleyen, insanları sevgi ve saygı bağları ile bütünleştiren, hasretleri gideren, insanların bir araya gelmesini sağlayan yardımlaşmanın, yoksullukla mücadelede ve sosyal hayatımızda çok önemli bir yeri vardır.
Bugün, yardımlaşma ve dayanışma duygusunu yaşayabilen ve manevi şuuruna eren, çok insan var. Zaten yardımlaşmayı amacına ulaştıran, onun manevi şuuruna erenlerin varlığıdır.
Sevinirken sevindirmek, giyerken giydirmek, doyarken doyurmak ve gücümüzün yettiğince yardıma ihtiyacı olanlara yardım elini uzatmak ne güzel bir haslettir.
Toplum olarak yardımlaşma duygusunu yaşayabilmeliyiz.
Atalarımız “Bir elin nesi var, iki elin sesi var” diyerek, birlik, beraberlik, yardımlaşma ve dayanışmanın önemini vurgulamışlardır.
Yardımlaşma ve dayanışma; dostluğun direği, insanlığın gereğidir.
|