Sevgili Okurlarım, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, Ankara Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’nun, 2 Mart 2022 Çarşamba günü akşamı, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Salonunda, Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca’yı yâd etme konseri vardı.
“Artık bu solan bahçede, bülbüllere yer yok” Vefâ ve Anma Konserini, Yavaşça’nın muhterem eşi Ayten Yavaşça ile birlikte gururla izlerken duygulu anlar yaşadık.
Konserin sunumunu Kültür Bakanlığından Haluk Derinöz yaptı. Yavaşça bu kadar güzel anlatılırdı ancak. Haluk Demiröz’ün sunumunu özetleyerek sizlerle paylaşmak istiyorum;
“Takdir edersiniz ki, Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca hocamızın yaşamını 3 dakika içerisinde anlatabilmek çok zor...
İstanbul beyefendisi, zarif, ince, hoşgörülü, hoş sohbet ve güler yüzlüydü. Tertemiz bir gönül vardı. İnsanlara, ağaçlara, kuşlara velhasıl tüm yaratılmışlara sevgi doluydu...
Bakara Sûresi 115. Ayette: “Ve lillahil meşriku vel mağribü fe eynema tüvellu fe semme vechullah” “Doğu da, Batı da Allah’ındır, nereye dönerseniz Allah’ın vechi yâni yüzü oradadır.” buyrulur.
Bakınız, hocamız röportajlarından birinde neler söylüyor:
“ Ya Rabbi bin kere şükür sana. Öyle güzel bir dünya yapmışsın ki nereye baksak ayrı güzellik var. Nereye baksak, daima bizi iyi hislerle donatıyorsun. Ne güzel şey yaşamak!”
İnsan, insanı sevmeli. Veya sevebilmeli. Bu da bir kabiliyettir. Sevebiliyorsan, O da seni sever. İçinden daima güzel şeyler geçirmeli insan. Herkes öyle olsun inşallah!
Doktorluğunu da, mûsikîyi de ibadet eder gibi icra etti.
İkisi Kâr-ı nâtık, beşi takım, biri Âyîn-i Şerîf olmak üzere değişik formlarda 654 beste, başka bestelere yapılan 21 aranağme, yurt içi, yurt dışı sayısız konser,
25 adet 78’lik taş plak, 15 adet 45’lik plak, 1 Longplay, 300’den fazla CD, 100’ün üzerinde güfte, kurucularından olduğu devlete bağlı ilk konservatuar, hoca olarak yetiştirdiği 100’lerce sanatçı,
Sahip olduğu 271 ödül, hakkında yazılan ve kendisinin yazdığı kitaplar, bilimsel yayınlar, film müzikleri ve başarılı bir hekimlik geçmişi ile mânâ kattı hayata.
Sevdi, sevildi ve sayıldı...
20 Ocak 1960 yılında diğer yarısına kavuştu. “Biz iki değil, biriz” diyerek ifade ettiği kıymetli eşi Ayten Hanımefendi ile evlendi.
Efendim, lütfettiler ve davetimize icâbet ettiler. Ayten Yavaşca Hanımefendi şu anda aramızdalar...
Mümkünse duygularını ifade etmek üzere mikrofona buyursunlar.
Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca 1991 yılında “Devlet Sanatçısı” 2008 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük ödülü,
2010 yılında T.B.M.M. Üstün hizmet ödüllerine lâyık görülmüştür.
Tarih, 23 Aralık 2021
Âkıbet göçtü Yavaşca Âlem-i mânâya,
Rûhunu teslim eyledi ol ulu Mevlâ’ya...
Ruh-i revânları şâd ve handân ola...
Yavaşça’ya vefâ ve anma konseri, Alâeddin Yavaşca’nın Segâh Medhal’i ile başladı. Müteakiben korodan dinlediğimiz Segâh Şarkının güftesi Cahit Sıtkı Tarancı’ya âitti:
“Bu tatsız akşam saatinde, görünmez kanatlarınızla cama vurmayın hâtırâlar.”
Koroyu kıymetli Şef Özgür Ulaş yönetti.
Korodan dinlediğimiz ikinci eser Hüzzâm Makamında... Güftesi Ali Sevimin...
“Acısıyla, tatlısıyla, Hayat güzeldir sevgili.
Doyum olmaz anısıyla, Hayat güzeldir sevgili.”
Tevfik Bilen Beyefendinin Ney ile yaptığı taksimden sonra, güftesini Reşat Özpirinçci’nin yazdığı Hüzzâm Şarkıyı solist Suat Kılıç seslendirdi..
“Saklarım sinede her an seni, cânım diyerek,
Gelmedin sineme bir kerre mekânım diyerek.”
Yine Hüzzâm Makamında, güftesi Alaattin Şensoy’a ait şarkıyı da Solist Neşe Dursun Saraç Hanımefendi seslendirdi.
“Güneşin kavurduğu, rüzgârın savurduğu,
Feleğin hep vurduğu, bir garip âşığım ben”
Konser; solis Kübra Erdoğan’ın seslendirdiği,güftesi Fikri Akurgal’a âit Rast Şarkı ile devam etti;
“Bana nasıl vazgeç dersin?
Gönül senden vazgeçer mi?
Güneşsiz bir gök altında,
Kış geçer mi, yaz geçer mi?”
Güftesi ve bestesi Alaeddin Yavaşca’ya âit Rast Şarkıyı da solist Ali İhsan Bilgin seslendirdi;
“ Senden uzak günlerim zindan oluyor,
Hasretin, elemin kalbime doluyor.”
Güftesi Orhan Arıkan’a âit Mâhûr Şarkıyı da koro seslendirdi;
“Şimdi bahara erdim, gonca gonca gül derdim.
Uzanıp ta alsana, sana vermeye geldim,
Seni görmeye geldim, seni sevmeye geldim;
O renkli yanağından, bir kez öpmeye geldim.”
15 Nisan 1971 günü Dr. Rahmi Duman’ın köşküne giren bir grup, 15 yaşındaki oğlu Hakan Duman’ı kaçırır ve fidye isterler. Hemen para tedarik edilir ve 18 Nisan 1971 günü serbest bırakılır. Dr. Rahmi Duman yaşadığı bu üzüntülü günleri dile getiren bir şiir yazar ve:
“ Oğlum kaçırıldığında tek bir haber alamadan günler geçti Alaeddin Bey. İçimdeki fırtınayı bu şiire döktüm. Beğenir, bestelersiniz belki” diyerek şiiri Yavaşca’ya takdim eder.
Murat Başcanbaz’ın keman ile yaptığı taksimden sonra, Alaeddin hocamızın bir şahesere dönüştürdüğü Hicaz şarkıyı dinledik;
“Kimseyi böyle perîşân etme Allahım! Yeter!
Uyku tutmaz, bir ümit yok, gelmiyor hiç bir haber.
Ağlamaktan gözlerim etrafı artık görmüyor,
Hazret-i Yâkûb’a dönderdi beni, hükm-i kader.”
Sevgili okurlarım, Alâeddin Yavaşca’yı Anma Konserinde, Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı da vardı.
Güftesi Fâruk Nâfiz Çamlıbel, bestesi Alaeddin Yavaşca’ya âit Hicaz makamında bir şarkıyı seslendirdi;
“Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok,
Bir yer ki, sevenler, sevilenlerden eser yok.”
Konser, solist Meltem Seyfelioğlu’nun seslendirdiği; güftesi ve bestesi Alaeddin Yavaşca hocamıza âit Acemkürdî Şarkı ile devam etti.
“Rûhum şu gelen yılda bile mâzîyi andı,
Gönlüm o geçen hâtırâya, sevgiye yandı.”
Güfte: Fuat Edip Baskı, Beste: Alaeddin Yavaşca’ya ait olanMuhayyerkürdî makamındaki şarkıyı da solist Turgut Karadeniz seslendirdi;
“Sevgi, deli gönülden gönüle bir akıştır,
İzi hiç silinmeyen, ilk yakıcı bakıştır.”
Solist Zerrin Naycı da, Güfte: Münir Müeyyet Berkman’a ait Nihavent şarkıyı seslendirdi;
“ Ne bildim kıymetin, ne bildin kıymetim,
Revâ mı şiddetin, revâ mı hiddetim?
Zulmeden sen misin? Bilmem ki ben miyim?
Kader mi, tâlî mi, ağyar mı? Acep kim?”
Çok yakın dostu ve kadim arkadaşı merhum Selahattin İçli, bir söyleminde üstadın: Ne bildim kıymetin ne bildin kıymetim Mısraıyla başlayan Nihavend şarkısı için “Bence Alâeddin’in sadece bu şarkısı bile olsa onu ebediyete kadar taşıyacaktır” demiştir.
Güftesi ve bestesi Alaeddin Yavaşca’ya âit Nihâvend Şarkıyı, solist Levent Eyduran seslendirdi;
“Gönlümün bülbülüsün, aşk bahçemin gülüsün,
Sevdâ ufuklarında, gül endâmın yürüsün.”
Solistimiz Leylâ Ayhan da, sözleri Alaeddin Şensoy’a ait olan Nihavent şarkıyı okudu;...
“Bir yılda tam dört mevsim var,
Benim ömrüm hep ilkbahar.
Çünkü bana hayat veren,
O yemyeşil gözlerin var.”
Konser birbirine bağlı iki Kürdili Hicazkâr Şarkı ile sona erdi;
“Mavi gök, mavi deniz, hep sevginle gezeriz”
Ve “Geçmesin günümüz sevgilim yasla”
“Sanatçı, halka inmez. Sanatçı, halkı bulunduğu mevkiye çeker.” Diyerek, sanatından ödün vermeden geçmişten gelen kültürümüzü bizlere aktaran kıymetli hocamız Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca’yı; hürmet, şükran ve özlemle yâd ediyoruz.
Makamı Cennet, ruh-i revânı şâd ve handân ola...”
|