Sevgili okurlarım, “Sivil Toplum” sözlük anlamıyla, devletin denetimi altında olmayan, kararlarını bağımsız olarak vererek toplumsal etkinliklerde bulunan kişiler topluluğu olarak tanımlanmaktadır. Sivil toplum, öncelikle sivil alanda faaliyet göstermektedir.
Bu alanda var olan gönüllü örgütler, dernekler, sendikalar, hükümet-dışı kuruluşlar, sosyal hareketler ve düşünce platformlarından meydana gelmekte olup, toplumun her kesimini kapsamayı amaçlamaktadır.
Locke’a göre sivil toplum; kişilerin rasyonel tercihlerin kamu politikasına yansımasını ifade etmektedir. Kişilerin rasyonel tercihlerinin kamusal alanda devlete kadar ulaşması ile politikalar belirlenmektedir.
Locke, genel irade ilkesini, sosyal gruplar nezdinde parçalara ayırarak, iktidar dışında bir alan oluşturmuştur.
Habermas’ a göre de sivil toplum; “Yurttaşların bir araya gelerek gruplar oluşturmaları, devletin etki ve ekonomi alanının dışında gönüllü olarak bir araya gelen sosyal ilişkilerde üretilen ve oluşturulan iletişim yapılarıdır.”
“Sivil Toplum Kuruluşları” ise, toplumsal sorunları bağımsız şekilde ele alarak, kamuoyunu bilgilendiren, aydınlatan ve buna yönelik öneriler sunan kuruluşlardır.
Toplumun kendisi tarafından kurulan bu kuruluşlar; toplumun genelini aydınlatma amacı güderler ve buna yönelik çalışmalar yaparlar.
Gönüllülük esasına dayanarak faaliyet gösterirler.
Bu çalışmalarının amacı, toplumun sorunlarını gidermektir.
Sivil Toplum Kuruluşları, devletin yetersiz olduğu durumlarda, halkın yardımına yetişen kuruluşlardır.
Devletin sivil toplum örgütlerine herhangi bir maddi katkısı bulunmaz.
Böyle olmasına rağmen, devletin koymuş olduğu yasalara uyumlu olarak faaliyetlerini sürdürmek durumundadırlar.
Sivil toplum kuruluşları, dernek, vakıf, oda veya sendika isimleriyle çalışmalarını yürütürler. Sivil toplum kuruluşlarında çalışan kişiler, yaptıkları bu hizmet karşılığında herhangi bir ücret almazlar.
Kuruluşun masraflarını, çalışmalarına destek veren hayırsever üyelerin yardımlarıyla sağlamaktadırlar.
Çalışmalarında, üst-alt ilişkisi de yoktur. Her birey, diğeriyle fikir teatisi yaparak dayanışma içerisinde çalışır.
Sivil toplum kuruluşları, temel amaçları dışında, çeşitli görevler edinmiş şekilde varlıklarını sürdürürler. Toplumun geleceği için çalışırlar.
Yurt içerisinde ve yurt dışında yaşayan vatandaşların temel haklarını savunmak, korumak, kollamak ve bu yönde özveride bulunmak başlıca amaçlarındandır.
Her bir sivil toplum kuruluşunun görevleri faklı olabilir. Daha çok kuruluş amacına göre görevler belirlenir
Sivil toplum kuruluşlarında, bazı ortak görevler de söz konusudur.
Toplumsal sorunlarda; kadın hakları, depremzedelere ve yoksul ailelere nakit ve gıda yardımı, öğrencilere burs gibi konularda çalışmalarını başarıyla yürüten “Kilis Yardımlaşma Derneği” bu sivil toplum kuruluşlarından biridir.
Hayırsever varlıklı iş adamlarımız, “Yardım Dernekleri” başta olmak üzere, yardımlaşma amacı taşıyan sivil toplum kuruluşlarına el uzatarak yardım etmelidirler.
“Veren el alandan üstündür derler
Sende vermesini biliver gönül.
Bak düşmüş ağlıyor mimcik çocuk
Haydi, gözyaşını siliver gönül.”
|