Sevgili okurlarım, resim sanatı, özlem, duygu ve düşüncelerin, belirli estetik kurallar çerçevesinde, iki boyutlu bir düzlem üzerine yansıtılmasına dayanan bir sanat dalıdır.
İnsanlar duygularını sadece konuşarak değil, resim yaparak ta anlatabiliyorlar.
Kimi insan da bu arzu yoğundur. Devamlı bir şeyler çizmek veya boyamak isterler.
Bunlarla huzur bulur ve rahat ederler. Resim yapmadıkları zaman kendilerini yalnız hissederler adeta.
Resim, yüzey üzerine renklerle, zihinsel eylemin ifadesi, estetik bir görünüm oluşturmaktır.
Resim yapmak ise, doğuşla birlikte getirilen yeteneklerden biridir. Bu yetenek, insanda yaratıcı bir dil, değişik bir anlatım olarak belirginleşir.
Resim yapan insan, kendi dışındaki her şeyi, araç değil amaç olarak kullanıp; kendi duygularıyla yorumlayarak resmeder.
Resimlerinde; hayata ait renkleri, hayal gücünde yaşayan renklerle bir araya getirip ortaya döker.
Sözlerle anlatılmayan yaşanmışları renklerle, çizgilerle, desenlerle anlatmaya çalışır.
Yetenekli ve başarılı bir ressamın yaptığı bir çiçek tablosunu düşünün, esinlendiği doğaya tam benzemediği halde daha da güzeldir.
Çünkü insanların çiçek sevgisi her zaman güzellik, sevgi ve dostluk ifade eder.
Bana göre çiçekler, sevgi yüklü barış elçileridir.
İnsan hayatında; sevgi, mutluluk, aşk ve çiçek birbirini tamamlayan kelimelerdir.
Sanat, güzelliğin ifadesidir ve insanın yaptığından yine insanın haz almasıdır.
Resim için de durum aynıdır.
Ressam eserini oluştururken gördüklerini aşar, onları kendi hayali ile yorumlayarak yeniden yaratır.
Bu yeni yaratışta doğa değil ressamın kendi yorumları önemlidir.
Resim yapmak; çizen için vazgeçilmezdir. Beynin, kalbin, hatıralarınızın bu gününüzün, yaşayamadıklarınızın, hayallerinizin, sevgilerimizin ve bütün gücünüzün ilk önce ellerinize oradan da kâğıda yansımasıdır.
Bir nevi duygusal boşalmadır, konuşmadan kendinizi anlatmak, kanıtlamaktır.
Bakan için bir resim bir şey ifade etmese de, resmi yapan için gizli kalmış duygularının hepsinin bir çizgide, bir vuruşta açığa çıkmasıdır.
Bence resim yapmak, kendini dinleyebilmenin en kolay yoludur.
Sevgi, şefkat ve merhametin sembolü olan çiçekler, gönülleri fethetmek için barış elçileridir.
Geçen sene, bir ressam arkadaşım bana yaptığı bir çiçek tablosunu göndermişti.
Kendi deyimiyle “Bitmeyen tablo” su o kadar güzeldi ki, adeta sevgi yüklüydü. Baktıkça insanı dinlendiriyor, huzur veriyor ve mutlu ediyordu.
Tabloyu çok beğenmiş ve “Sevgi yüklü barış çiçekleri” adını koymuştum.
Çünkü tablo tamamen renklerle kucaklaşan sevgi ile doluydu.
İnsan o tabloya baktıkça, yüreğindeki tertemiz sevgi hisleri çoğalıyordu.
Karadeniz’den sevgi yüklü gelerek, gönlümü fetheden, ruhumu dinlendiren bu çiçekli tabloyu odamın başköşesine astım.
Çiçekleri seviyorum.
Sizde bir çiçeği sevin!
|