Sevgili okurlarım, günümüzde, edep hayâ ve terbiye denilen şey azalmış, yok olmuş sanki. İnsanlarda utanç, hayâ ve hicap duygusu neredeyse kalmamış… Edepli insanları mumla arar olduk…
Edepli insan; kimseye zarar vermeyen, zulmetmeyen, hile yapmayan, haram yemeyen, üstüne başına, yaşamına, oturup kalkmasına, hayat yaşantısına dikkat eden, sevgide, saygıda, insan hak ve hukukuna saygı gösteren kişidir.
“Yaptığın, söylediğin edebe, terbiyeye uymuyor, utan, edebini takın, kendine gel” anlamında edebe davet için, “Edep Ya Hû” diyoruz...
Peki, edepli insan nasıl olur?
Edep, güzel terbiye, iyi davranış, güzel ahlak, hayâ, nezaket, zarafet gibi anlamlara gelir. Mesela terbiyeli insan, edepli insan demektir.
İnsanın hataya düşüp utanılacak şeyler yapmasını önleyen, yerinde ve ölçülü davranmasını sağlayan bir melekedir edep.
Söz ve davranışlardaki ölçülülük, her hususta haddini bilip sınırı aşmamadır.
Kısacası terbiyedir, nezakettir, zarafettir…
Edep insanın ziynetidir, insanı nefsinin havasına uymaktan korur, kurtarır…
Hadis-i şerifte, (Evladınızı edepli, terbiyeli yetiştirin) buyruluyor.
Dinimiz, baştanbaşa edeptir.
Edep, kulun kendisini Cenab-ı Hakkın iradesine tâbi kılması, güzel ahlaklı olmasıdır.
Hadis-i şerifte, (Sizin en iyiniz, ahlakı en güzel olandır) buyruldu.
İnsana aklı kazandıracak şey edeptir. Edebi kaybeden kimse kötülükten zevk alır.
Kanun sahibinin en önemli görevi; gayret gösterip edebi gerçekleştirmek ve adaleti yerleştirmektir.
Edep, devlet başkanları, bürokratlar, siyasiler ve benzeri kişilerin tabiatına yerleşince, bunun sonucu olarak ülkede iyilikler çoğalır.
Halkımız bunları iyi olarak görüp beğenir ve onlara inanır.
Edep hem terbiye hem de edebiyat demektir. Edep olmadan edebiyat olmaz.
Ama seçim meydanlarında ki, utanç, edep, hayâ ve hicap duygusunun neredeyse kalmadığı her türlü edebiyattan yoksun konuşmalar ise, halkımıza kötü örnek olmakta ve inandırıcılığını yitirmektedir.
Halk arasında, biraz ayıp veya edep dışı bir söz kullanılacağı zaman “sözüm meclisten dışarı, hâşâ huzurdan” anlamında kullanılır: Edep yahu…
Toplumumuz en iyi edebi, edepsizlerden öğreniyor. İnsanlar, toplumdaki edepsizlerin edebe uygun davranmayan kimselerin hallerinden ibret alarak, edepsizliğin ne kadar kötü olduğunu görüyor ve onların durumuna düşmemek için, birbirlerine karşı daha güzel davranmaya çalışıyor.
Son günlerde, edep çok az rastlanılan bir erdem haline geldi. “Edep Ya Hû” demeden televizyon seyredemez duruma geldik… O yüzden edep ve ahlâkın toplumun bütün fertlerine öğretilmesi gerekiyor.
Çağdaş ve medeni bir insanın güzel huylardan biri de edepli, terbiyeli olmaktır. Edep, söz dinlemek, haddini bilmek demektir. Edep olmayınca, ilim yalnız başına insanı maksada ulaştıramaz.
Yunus Emre’nin bir sözüyle yazımı noktalıyorum;
“Edebim el vermez edepsizlik edene.
Susmak en güzel cevap, edebi elden gidene!”
|