Sevgili okurlarım, nasıl bir toplum olduğumuzu anlamak mümkün değil… Birçok konuda öz güvenimizi yitirdik, Paylaşma kültüründen yoksun insanlar olduk.
Güvensizlik ve Kıskançlık deseniz had safhada… Kıskanç bir toplum olduk.
Herkesin hayatı boyunca, birçok zaman karşı karşıya kaldığı bir duygu durumu haline geldi kıskançlık.
Bazı düşünürlere göre kıskançlık, bir güvensizlik belirtisi, olgunlaşmamış bir duygu, ya da ruhsal bir bozukluk olarak kabul ediliyor.
Evrimsel psikologlar ise, kıskançlığa yeni bir bakış açısı getiriyorlar.
Onlara göre, kıskançlık evrimsel süreç içinde kazandığımız bir duygu ve aşkın koruyucusudur.
Öyle ki bizim atalarımız kıskanç olmayanlar değil, kıskanç olanlardı diyorlar.
İşin ilginç yanı, kıskançlığın, aşkın koruyucusu olduğu kadar, onun parçalayıcısıdır da.
İdeal evliliklerin temelinde, dozunda kıskançlık ve eşin sadakatine güven duygusu bulunur.
Günümüzde her insanda az veya çok kıskançlık duygusu vardır.
Karşısındakini ya sevgiden dolayı, ya da “Sende var bende niçin yok” diye mutlaka kıskanır.
Aslında dozunda olan kıskançlık normaldir ve sevginin, bağlılığın bir göstergesi olarak kabul edilir. Günümüzde kadınlar acaba kıskançlık kavramını biraz abartmıyor mu?
Başka kadınların kendilerinden güzel, alımlı veya başarılı olması onları neden bu kadar üzer? Anlamak mümkün değil.
Aslında kıskançlık, her insanda bulunan doğal bir duygudur. Ama bunu normal dozunda bırakmak gerekir. Her insan yaşamının bir döneminde birilerini mutlaka kıskanmıştır. Eğer bu kıskançlık, anormal derecede bir kıskançlık ise, yıkıcı bir saplantıdır ve mutlaka tedavi edilmesi gerekir.
Kıskançlık doğuştan gelen bir duygu değildir. Sonradan öğrenilen bir duygudur. Kıskançlığın temelinde ise, özgüven eksikliği ve yetersizlik duygusu yatar.
Kendini dışlanmış hissetme duygusu ise tetikler insanı.
Eğer bu kıskançlık duygusu yaşam kalitenizi bozan bir düzeye ulaşırsa, hasta olabilirisiniz ve psikolojik tedavi almanız gerekir.
Hiçbir zaman anlayamadım, insanların başkalarına karşı yoğun duygularla besledikleri kıskançlık dürtülerini. Bu dürtüler, pençesine aldığı insanı yiyip bitiren, beynini altüst eden, hatta fiziksel olarak karın ağrıları çekmesine neden olan bir kıskançlık duygusudur. İnsan O batağa saplanmayı görsün. Saplandıktan sonra kurtulmak için ciddi olarak çaba sarf etmesi gerekir.
Genellikle kişilerin özgüven eksikliğinden kaynaklanan bir sorun olarak kabul edilen kıskançlığın temelinde, çok daha derin sorunlar yatabiliyor. Onun için bir tür davranış bozukluğu olan kıskançlık duygularına kapılamayalım.
Kıskançlığı bırakalım.
Her şey insan içindir. İnsanları sevelim…
Yaptıkları iyi işlerden ve başarılarından dolayı bir başkasını kıskanacağımıza, onu örnek alalım.
|