Sevgili okurlar, her Türk çocuğu, konuşmaya başlarken aile içerisinde büyüklerinden çok güzel, çok anlamlı ve etkili bir söz duyar. 

Duyduğu bu sözle, içinden gelen bir sevgi ile durmadan: 'Atatürk' der. 

Bu Atatürk sevgiyle, her Türk çocuğu Atatürk'ü görmek ve bilmek ister. Bu istekle de her geçen gün, içindeki özlem artar. 

İçindeki artan bu özlemle, o küçücük yüreğinde çok renkli bir ışık yanar. 

İşte bu ışık, Atatürk sevgisidir. 

Atatürk, ülkesini ve milletini seven, vatanın geleceği için kendi yaşamından fedakârlık eden, eğitime, gelişmeye, çağdaşlaşmaya önem verdiği kadar davranışlarıyla da halkına örnek olmaya çalışmış bir liderdi. 

Atatürk, yirminci asrın en büyük gerçeğini yaratan liderdi. Yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri için de en büyük önderdi. 

Bizim maviye olan düşkünlüğümüz Selanik’te açılan bir çift gözle başladı. 

Çağımızda hiçbir isim Atatürk’ün adı kadar büyük saygı yaratmamıştır. 

Atatürk, dünyanın çok nadir yetiştirdiği dâhilerdendir. O, bütün bir tarihin seyrini değiştirmiştir. 

Atatürk öyle bir insandır ki, hayali değildir. İstediğini bilir, bildiğini yapar, yapamayacağı bir şeyi de istemezdi. 

Hayatta çocuk sahibi olmak isteyip de bu hayaline ulaşamayan Atatürk, birçok çocuğun bakımını üstlenmiş, birçoğunu da manevi evlat edinmiştir. 

Manevi evlatlarını kendi öz çocuğu gibi korumuş, eğitmiş ülkesine birer faydalı birey olarak yetiştirmiştir. 

Atatürk’le aynı havayı soluyan, onun fikirlerini kendi ağzından duyma şansına sahip olan, Türk Milletine   olan sevgisine şahitlik eden manevi çocuklarına ne mutlu… 

Atatürk bizlere örnek olurken onun görünmeyen, bilinmeyen kayıtlarda olmayan diğer çocukları ise bu millettir. 

Bu milletin çocukları, torunlarıdır. Bizler ve bizlerin çocuklarıdır. 

Peki, Atatürk’ün çocukları olma   şerefine layık mıyız? 

Bu bir soru işareti! 

Atatürk’ün ruhunu, özünü, ideolojisini benimsemek, dünyaya Atatürk’ü ve Türk Milletini saygın bir şekilde tanıtabilmeyi milli görevlerimiz arasında olduğunu kendimize ve çocuklarımıza anlatabiliyor muyuz? 

Anlatabiliyorsak, işte o zaman  Atatürk’ün çocukları olmayı hak etmiş oluruz. 

Atatürk’ü öğrenerek büyümüş bir çocuksanız, masal kahramanlarına ihtiyaç duymazsınız. 

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve yeniliklerin sahibi olan Atatürk,    fikirleri ile her zaman yaşayacak ve yaşatılacaktır. Atatürk, Türk Milleti’nin ruhunda Türk bayrağı gibi dalgalanan bir baştı. 

Atam sen rahat uyu yolcusuyuz biz hürriyetin, Atam sen rahat uyu bekçisiyiz Cumhuriyetin. 

 

Yazımı Şeyma Gültekin’in bir dörtlüğü ile noktalıyorum:; 

“Özgürlük şarkısı bizim şarkımız 

Yurt için ulus için hep çalışırız 

Vatanı yükseltmek tek amacımız 

Bizler Atatürk çocuklarıyız.”