Sevgili okurlarım, aydınlatıcı, iyi ve doğru yol gösterici olan basın, bütün dünyada demokratik toplumların en büyük gücüdür.
Basın; fikir, düşünce, haberleşme özgürlüğü, insan hakları ve demokrasinin en yılmaz savunucusu olan bir güçtür. Bu işlevlerini çalışanları marifetiyle yerine getirmektedir.
Bugün “Çalışan Gazeteciler Günü”.
49 yıl önce, 10 Ocak 1961 tarihi ise, Türk basınının bilhassa çalışan gazeteciler açısından önemli günlerden birisidir.
Toplumu her konuda bilgilendirme hakkını kullanan gazetecilerin, sosyal ve kültürel haklarının belli bir düzeye çıkarılması 49 yıl önce yürürlüğe giren 212 sayılı Yasa ile mümkün olmuştur.
Fakat aradan geçen bu süre zarfında yasanın ön gördüğü hususlar dikkate alınmamış, bilhassa siyasal iktidarların da göz ardı etmeleri sonucu, yasa yaptırımdan yoksun bırakılarak yaygın uygulamadan kaldırılması sonucunu doğurmuştur.
Bilhassa gazetecilerin son yıllarda yaşadığı acıyı ve son 10 yıldır ''Çalışan Gazeteciler Günü'' nün eskisi gibi kutlamadığını görüyoruz.
Bu durum oldukça üzücü ve düşündürücüdür.
Bilhassa sivil toplum kuruluşlarının, bu durma seyirci kalmamaları, medyaya sahip çıkarak toplumun geleceğine sahip çıkacaklarının farkında olmaları gerekir.
Çalışan gazeteciler 365 gün doğru haberin peşinde koşarlar.
Gazeteciler, evrensel meslek ilkeleri ışığında dünyada ve ülkemizde yaşanan olayları anında kamuoyuna ileten, gündemin belirlenmesinde ve halkın gerçekleri öğrenmesinde etkin görev üstlenmektedirler.
Çalışan bir foto muhabiri ise; kar kış demeden yağmurda çamurda ve en zor şartlarda bir resim karesinde, insanın anlatamadığı pek çok şeyi anlatmaya çalışarak görevini yerine getirir.
Bugün çalışan gazeteciler olarak kaybolmuş haklarımız çok fazla. Her geçen gün yıpratılmaya çalışılıyor gazeteciler.
Haber almanın etkili araçları ile kurumlar ve bireyler arasında veri akışını sağlayan, halkımızın gözü kulağı olarak özgür, tarafsız ve evrensel meslek ilkeleri ışığında görevini sürdüren gazetecilere sahip çıkmalıyız. 10 Ocak gazetecilerle dayanışma günü olmalıdır.
Çünkü gazeteciler, toplumu aydınlatan ve güç veren aydın kişilerdir.
Ülkenin çağdaşlaşma sürecinde büyük rol üstlenirler.
Bir ülkede demokratik sistemin güçlü temeller üzerinde yükselmesi, basın özgürlüğünün korunması ve geliştirilmesi ile mümkündür.
Düşüncenin suç sayıldığı, gazetecilerin para cezalarına çarptırıldığı, ekranların karartıldığı bir ortamda “Çalışan Gazeteciler Günü”nün iyi duygularla kutlanması düşünülemez.
Karamsar duygular içinde, buruk bir şekilde kutluyoruz.
Basın özgürlüğünü kısıtlayan engellerin ortadan kaldırılması, medyaya güç kazandıracaktır.
İşte bu duygularla;
Görevlerini yerine getirirken; meslek ilkelerini gözeterek tarafsız ve dürüst haberciliği ön planda tutan, tüm basın mensuplarımızın “Çalışan Gazeteciler Gününü”kutluyorum.
|