Sevgili okurlarım, dost ve tanıdıkları bir bir kaybediyoruz. Her kaybedişin ardından yüreğime bir hüzün çöküyor. Ölümü öldüremeyeceğimizi, her canlının mutlaka ölümü tadacağını bile bile.
Ölümün yaşı ve zamanı yok. Bir kaza ve ani bir bitişle ecel, bir dostumuzu aramızdan alınca, bunu içimize sindirmekte güçlük çekiyoruz. Ölümüm mantığımıza sığacak bir kuralı olmadığını bildiğimiz halde!
Çünkü kaybettiğimiz her dost, her değerli insan kendisiyle birlikte bizim iç dünyamızdan da bir şeyleri söküp götürüyor. O ölünce çevremizi o içinde yaşarken olduğu kadar dolu ve değerli bulamıyoruz.
Çalışma ve yaşama gücümüzü besleyen iç kıymetlerden bir şeylerin eksildiğini hissederek karamsarlığa bürünüyoruz.
İşte rahmetli Mennan Erşanlı bunlardan birisi idi.
O değerli insanın anıları hafızamda taptaze duruyor. Sevgi dolu temiz yüreği, her zaman gülümseyen gözleriyle olgun, bilgili ve iyimser bir insan olarak.
Mennan Erşanlı hakkında idi ile biten cümleler kurmak, bana çok zor geliyor.
Bulunduğu her toplumda kendisiyle birlikte bir seviye götüren kişiler vardır. Değil onların meclisinde olmak, onların var olduğunu düşünmek bile bir rahatlık, bir huzur, bir tatlı övünme verir insana.
İşte rahmetli Mennan Erşanlı bunların en önde gelenlerinden birisi idi.
Bu değerli insanı öğrencilik yıllarımdan başlayarak yaklaşık 40 yıla yakın bir süredir tanıyorum.
Acı tatlı anılarıyla bu yılların birikimini ifade etmek çok zor. Çünkü Mennan Erşanlı bir erdemler yumağı idi.
Yazımda onun 3 vasfına kısaca değinmek istiyorum:
İnsan Mennan Erşanlı,
Dost Mennan Erşanlı
Değerli bir iş adamı olarak Mennan Erşanlı.
İnsan olarak Mennan Erşanlı, bizim gözümüzde medeni insanın bir simgesi idi. Yaratılıştan nazik, saygılı, samimi, insancıl, her zaman sağduyulu ve iyi niyetli bir insan idi. Gençliğinden beklide çocukluğundan beri olgun, olgunluğun şaşmaz kıstası ile belirli; alçak gönüllü, gösterişten hoşlanmaz, sessiz ancak coşku dolu idi…
Kelimenin tam anlamıyla dürüst, pazarlıksız, ödün vermeyen, başı dik, kendisiyle tutarlı, ölçülü, üstün ve hızlı bir zekâsı vardı.
Çünkü o hayat üniversitesini bitirmişti.
Çok sayıda hizmet ödülü almış bir vergi rekortmeni idi…
Şakayı çok severdi. İsterdi ki çevresi de, kendisi gibi herkesle şaklaşsın, barışık, ahenk dolu, sevgi dolu hoşgörü içinde olsun…
İşte rahmetli Mennan Erşanlı yüreği sevgi dolu böyle güzel bir insandı…
Her fani gibi o da, değerli evlatlar yetiştirerek bu dünyadan göç etti.
Mennan Erşanlı dostluğu ile karşısındakine kıymet veren insanlardan idi. Her girdiği çevreye kişiliği ile olgun ve asil bir huzur getirirdi. Onun çelebilere has mütevazi, özverili ve kadirbilir yüzünü görünce; hayatın bir çıkar yarışması ve küçüklükler dışında asil amaçlara yönelmiş gerçek insan neslinin tükenmediğine sevinir ve ferahlardınız.
Mennan Erşanlı, her şeye filozofça bir hoşgörü gözlüğü içinden bakardı.
Yapmacıksız, olabildiğine doğal, sevecen, temiz, özenli, ışıklı ve gülümseyen görünümü, her an yeni bir espriye hazır hissi veren, zeki gözleri ile ona rastladınız mı içiniz açılırdı.
Yardımlaşmayı ve dayanışmayı çok severdi.
“Yardımlaşma dostluğun direği, insan olmanın gereğidir” diyen Erşanlı, yoksul babası ve fakir dostu idi. Dostluğu dengeli, ölçülü ve akılcıydı.
Bu duygularla, 1991 yılında kurulan Kilis Yardımlaşma Derneği’nin kurucuları arasında yerini aldı.
Aralıksız Genel Başkan Yardımcılığı görevini ölünceye kadar başarı ile yürüttü.
Ben her zaman, böyle değerli bir hemşeri ve dosta sahip olmanın gurur ve sevincini yaşayarak, iftihar etmişimdir Erşanlı ile…
Onu tanıyan herkesin de, bu duyguyu benimle paylaşacaklarından eminim.
***
Değerli bir işadamı olarak Mennan Erşanlı;
Mesleki bilgi, görgü ve engin tecrübesinin oluşturduğu birikimi ile iki otel sahibiydi.
Yetiştirdiği evlatları; Mehmet, Abdullah, Ayşe ile birlikte, her iki otelinde de güzel hizmetler verdi.
Misafiri ve ikramı çok severdi.
Devletiyle barışık, kanunlara saygılı, devletten vergi kaçırmayan dürüst bir iş adamıydı.
Kimseden takdir, alkış ve ödül beklemeksizin arı gibi çalışıp durdu. Kazandı, vergisini verdi. Vergi rekortmeni oldu, devletten ve birçok sivil toplum kuruluşundan çok sayıda takdirname ve ödül aldı.
O artık aramızda yok…
Kocatepe Camisinde kılınan ikindi namazından sonra Cebeci Asri Mezarlığında toprağa verildi.
Geride bıraktıklarının gözlerinden sessizce süzülen yaşlar, yanaklarındaki derin çizgilerde kayboluyordu. Etrafındakilere belli etmemeye çalışıyorlardı.
Cenazeye gelen herkesin üzüntüsünün ifadesi başkaydı. Kim teselli edebilirdi ki yüreklerdeki bu acıyı.
Teselli etmeleri de gerekmiyordu.
Bu acıyı da yaşadı herkes, dostluğu yaşadıkları gibi.
Acımız büyük…
Başın sağ olsun Kifayet Hanım, Başın sağ olsun Mehmet, Abdullah, Ayşe, Sevgi, Mine ve Taşkın. Başınız sağ olsun Otel Erşan çalışanları.
Başımız sağ olsun.
|