Sevgili okurlarım, hayatı anlamaya ve anlatmaya çalışanlar için her zaman bir açık kapı bulunur.
Elinden tuttuğunuz her sevgili sizi kendi iç dünyanızın derinliklerine götürür.
Resimlerini yan yana koyun sevdiklerinizin ve dikkatle bakin yüzlerine, onların yüzlerinde kendi yüzünüzü görürüsünüz. Anılarla yaşarsınız. Onun yüzünü görmek ve sesini duymak istersiniz.
Günümüzde, İnsanlar kavga ederken, birbirini kıskanırken, evliler boşanırken, sevgililer küserken, herkes birilerini suçlarken, ekmeğe zam gelirken, insanlar sevgisiz yaşarken, dostlar birbirine selam vermezken, ben Nergis çiçeğini seviyorum. Nergis en çok sevdiğim çiçektir.
Bilmem neden bu kadar çok severim Nergis’i. Çok az bir dönem var olup, çok nazlı oluşumudur beni çeken acaba?
Belki de, birçok parfümden daha hoş koku verdiği için Nergis’i severim. Onu hep hayal eder dururum. Hayal ettiğim bir demet Nergis’i bakın Bekir Mutlu Gökçesu nasıl anlatıyor;
Bir Demet Nergis
Uzaklarda geceyi bekler bekçiler Ve yırtar kara patiskasını gecenin Düdük sesleri Bilmem ki ne demek isterler?
Uzaklarda köpek sesleri Karanlıktır hırsla dişledikleri Bilmem ki nedir dertleri?
Gayrisi suskun ben gibi, sen gibi…
Burada bir demet Nergis Buram, buram, çığlık çığlığa sessiz Sarmalar şimdi uzağı, yakını Geceyi ve içimdeki aykırı sesleri
Mumun ucunda Nergis kokar alevi Nergis kırmızısıdır kadehte sarısı hilafsızım ki Hafifler sancıları yüreğimin Nergis kokar çakırkeyif sızısı Sarar nefesimi, tütüne revan ellerimi Bir demet Nergis’in rayihası
Uzaklarda Berdevamdır gecenin cılızlaşan sesleri Fark etmez artık bu saatten sonra Burcu, burcu Nergis’tir akisleri…
Burada bir demet Nergis şimdi Masum, kimsesiz sen kadar Ve ben kadar sensiz şimdi…
|