Sevgili okurlarım, Gazze halkına insani yardım ulaştırmak arzusunu taşıyan aralarında yaşlı, kadın ve çocukların da bulunduğu, Marmara feribotunun liderlik ettiği altı gemilik yardım konvoyuna İsrail’in denizden ve havadan otomatik silahlarla saldırarak gemiyi kan gölüne çevirmesi, insan olan bütün vicdanları sızlatmıştır.
İsrail’in bu akıl almaz saldırgan tutumu, son derece üzücü ve trajik bir olaydır.
İsrail’in yaptığı korsanlıktır.
Haydutluktur.
Devlet terörüdür
Cinayettir.
Uluslararası hukukun ihlalidir.
Devlet tarafından işlenmiş kanlı bir cinayettir.
Gazze'de başta çocuklar olmak üzere çok zor koşullarda, abluka altında yaşayan insanlara insani yardım taşıyan gemiye saldırmanın hiçbir haklı gerekçesi olamaz.
Gemide 32 ülkeden yaklaşık 600 vatandaş, Gazze’deki çocuklara oyun alanları, eğitim malzemeleri süt tozu, tıbbi malzemeler götürüyordu.
Gazze’deki abluka altında olan çocukların ne kalacak düzgün yerleri, ne eğitim görebilecekleri okulları ne de gelecekleri vardı.
Eli kanlı İsrail komandoları, gemileri kan gölüne çevirerek, bu insanı yardımı engellediler.
İsrail, işlemiş olduğu bu cinayete hiçbir gerekçe gösteremez.
İsrail askerlerinin, karaya 77 mil açıktayken, yani uluslararası sularda seyrederken beyaz bayrak çekilmiş haldeki “İnsanlığın vicdanına yol alıyoruz” diyen gemiye saldırması, devlet terörüdür.
Uluslararası sularda meydana gelen bu olayda askerî güç kullanılması; oldukça üzücü, düşündürücü, vahim ve kabul edilemez
Mavi Marmara gemisine yapılan bu müdahale ve silah kullanılarak sivillerin ölümüne yol açılması haydutluktur, devlet terörüdür, cinayettir. Affedilemez..
Bu tür bir yol izleyen devlet, uluslararası toplumda meşruiyetini kaybetmiş demektir.
İsrail Hükümeti bu saldırısıyla, bölgede barış istemediğini bir kez daha açık ve net olarak ortaya koymuştur.
İsrail Hükümetinin Uluslararası Hukuku ayaklar altına alarak yapmış olduğu bu insanlık dışı devlet terörü karşısında, Türk Hükümeti sessiz ve tepkisiz kalmamalıdır.
Kalmayacaktır.
İsrail hükümeti tarafından bir süredir bölgeyi kan gölüne çevirme, ateş çemberine dönüştürmeye yönelik girişimleri, uluslararası toplum tarafından da endişe ile izlenmektedir.
Uluslararası medyadaki İsrail yanlısı bazı odakların bu insanlık dışı olayı çarpıtmaya yeltenmeleri de, vicdan sahibi İsrail vatandaşlarını ve barış seven dünya halklarını kandırmaya yetmeyecektir.
İsrail’in, insani yardım taşıyan gemimize askeri operasyon düzenlemesi, bu operasyonda Türk vatandaşlarının İsrail askerleri tarafından öldürülmesi, İsrail’in yanına kalmamalıdır.
Türk Milleti olarak, İsrail’in bu saldırgan tutumu karşısında, demokratik tepkilerimizi milletimize yakışan bir asalet ve vakar içinde sergilemeye özen göstereceğimize inanıyorum.
|