Sevgili okurlarım, İslâm’ın beş şartı; şehadet getirmek, namaz kılmak, zekât vermek, oruç tutmak ve Hac'a gitmektir. Hac'a gitmek İslâm’ın bu beş şartından biridir.
Hac'a gitmek; İslâm şeriatında belirtildiği gibi özel bir zamanda Allah'a özel bir ibadeti yapmak maksadıyla Mekke'de bulunmaktır.
Allah'û Teala güç yetirebilene ömründe bir kere bu ibadeti yapmasını farz kılmıştır.
Hac’da dünyanın her yerinden gelen Müslümanlar yeryüzünün en hayırlı beldesinde toplanarak ve yönetici yönetilen, zengin fakir, beyaz siyah farkı olmaksızın tek bir elbiseye bürünerek tek olan Allah'a ibadet ederler.
Bu ibadetin en önemli bölümü Arafat'ta vakfeye durmak, (Müslümanların kıblesi) Kâbe'yi tavaf etmek, Safa ve Merve arasında sa’y yapmaktır.
Milyonlarca Müslüman, Hac farizasını ifa etmek için, Arafat’ta vakfe yaptı.
Mina’da şeytanı taşladı…
Beytullah’ı ziyaret etmenin heyecanını yaşadılar.
Arafat’ta hüzün ve sevinci bir arada yaşayarak, Allah’tan af dileyip, gözyaşları içinde dua ettiler.
Dünyanın dört bir yanından gelen, yaklaşık 100 bin Türk hacı adayının da aralarında bulunduğu 4 milyon Müslüman, her Müslüman’a hayatlarında bir kez farz olan Hac ibadetlerini yerine getirmenin mutluluğunu yaşadı.
***
Apartman komşumuz ve aile dostumuz Vedat Atay ve eşi Beyhan Hanım da, Hac farizasını ifa etmenin mutluluğunu yaşayan ailelerden birisi.
Her Müslüman’ın hayalini kurduğu kutsal topraklara sağ selim gidip gelmenim sevinç ve mutluluğunu yakınları ve dostlarıyla paylaşıyorlar.
Evleri her gün, onları kutlamaya gelen ziyaretçilerle dolup taşıyor.
Ziyaretçilere; kutsal topraklardaki güzellikler anlatılırken, Zemzem suyu, hurma ve çeşitli yöresel yiyecekler ikram ediliyor.
Dün akşam eşimle birlikte, onları tebrik etmeye ve Hac’ınız hayırlı olsun demeye gittik…
Atay Ailesi’nin Hac farizasını ifa etmelerinin mutluluğunu paylaşmaya gelen birçok aile vardı…
Emekli Jeoloji Mühendisi Fuat Şaroğlu ve eşi Sevim Hanım, Emekli Y. Ziraat Mühendisi Abdulkadir Orhan ve eşi Bedriye hanım, Av. Alican Bayazıt ve eşi Av. Seçil Bayazıt, TGRT TV’den Yusuf Ziya Orhan ve eşi Berna Hanım, Atay ailesini evlerinde ziyaret ederek, onların Hac mutluluğunu paylaşmaya gelmişlerdi…
Vedat Atay ve eşi Beyhan Hanım, kutsal topraklarda milyonlarca Müslüman gibi Hac vazifesini yerine getirmenin mutluluğunu dostlarıyla paylaşırken, çok heyecanlıydılar…
Arafat’ta vakfe yaptıklarını…
Hüzün ve sevinci bir arada yaşayarak, Allah’tan af dileyip, gözyaşları içinde dua ettiklerini…
Mina’da şeytanı taşladıklarını…
Beytullah’ı ziyaret etmenin heyecanını yaşadıklarını, dostlarına anlatırken sevinç ve mutlulukla birlikte, duygusal anlar yaşıyorlardı.
İslâm’ı anlamak, mutlu olmak demekti.
Vedat Atay ve eşi Beyhan Hanım mutluydular…
|