Sevgili okurlarım, “İnsanların çoğu, kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor. Kendisini sevilmeye lâyık görmediği için, sevilmekten korkuyor…”
Sevgi, insanlara bağışladığımız bir duygu, bir armağandır. Bu yüzden bazen tek taraflı da olabiliyor ve bu sevgiyi hiç tanımadığımız insanlara da verebiliyoruz. Severek yaşamak güzeldir, severek yaşamanın güzelliğini ve önemini fark edenler de güzeldir…
Ruhunu sevgiye, sevgi sözcüklerine kapamış biri kadar, bahtsız bir insan olamaz bu dünyada…
Neden susuyoruz? Neden fırsatını bulduğumuz bir anda sevdiğimize, güzel bir şeyler söylemekten kendimizi alıkoyuyoruz?
Neden, seni seviyorum demiyoruz…
Seni seviyorum demek bu kadar mı zor? Bunu hala anlamış değilim!…
Ruhunu sevgi sözcüğüne kapamış bahtsız bir insan, paylaşmayı da bilmez.
Paylaşmak, kişinin sahip olduğu şeyleri diğerlerinin de kullanmasına izin vermesidir.
Paylaşmayı bilen kişilerle anlaşmak çok kolaydır.
Yüreği sevgi dolu bir insan, sahip olduklarının sadece kendine ait olmadığını, onları başkalarıyla ve sevdikleriyle paylaşması gerektiğini de bilir.
Yaşamı paylaşmak, sevgiyi paylaşmak en önemlisi iyi veya kötü durumlarda hep beraber olmayı bilmek…
İnsan ömrü çok kısa, bunu düşünerek fırsatı kendimiz yaratalım, beklemenin bir anlamı yok ki. Dünya geçici, dünya fani, bunu hepimiz biliyoruz değil mi?
Peki, biliyoruz da buna rağmen kendimizi niye kasıyoruz?
Bırakalım herkes ne ekerse onu biçer laflarını.
Biz karşımızdaki bizi seven insana bahçemize bir şeyler ekmesi için izin veriyor muyuz?
Bunu düşünmeye başlayalım bence.
Eminim kendimizde de birçok eksik bulacağız.
İnsan hatayı önce kendinde aramalı derler hep, arayalım bakalım kendimizde neler bulacağız dünlere, geçen yıllara ait?
Paylaşmayı, sevgiyi ve arkadaşlığı çocuklarımıza da doğru öğrenmek gerekir. Bunu öğretirsek, çocuk için gelecekte doğru bir birey olma yolunda atılmış büyük bir adım olur.
Çocuklarımıza ve gençlerimize en güzelini ve en olması gereken eğitimi vermek, önce ailelerin sonra toplumun en büyük görevidir.
Günümüzde aileler gerçekten bu konuda çok bilinçli ve dikkatliler. Yetiştirdikleri her bir çocuğun ileride toplumda iyi birer birey olabilmesi için çok dikkatli adımlar atıyorlar.
Hayatta Paylaşmayı ve sevmeyi bilmek gerek.
Bugünden tezi yok tepkisiz ve duyarsız insanlar için üzülmeyi bırakalım!
Yazımın başında da belirttiğim gibi "onlar ruhunu sevgiye kendileri kapamıştır" hiç bir şeyi paylaşamazlar, paylaşmayı beceremezler, çünkü sevmesini bilmezler ki.
Zavallı bir durumdadırlar fakat bunu idrak bile edemezler,
Sevgi, saygı, anlayış ve paylaşmayı bilmek, gerektiğinde özür dileyebilmek ve affetmeyi bilmek… Ne güzel hasletlerdir bunlar bilir misiniz?
Bütün bu özellikleri bünyesinde barındıran ve en önemlisi de; bunu gerçek hayatta uygulamaya koyan ve sevmesini bilen bütün dostlar!
Yunus Emre’nin dediği gibi; “sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz.”
|