Hatta birisini bir köşede sıkıştırıp kafasına sopalarla vura vura
ölüme mahkûm ettiler.
Ve bu dizi işin en ilginç yanı,akşamın erken saatlerinde,herkesin ailece,çoluk-çocuk birlikte olduğu bir zamanda yayınlanıyordu.
Yaşanan bu sahneler tüyler ürperticiydi.Ortalık kan gölüne dönmüş, herkes bir yerlere kaçışıyordu korkudan.
Ve bunu da bir özel tv dizi diye oynatıyordu da bizim duyarlı bildiğimiz o toplumdan,halktan,siyasilerden ve de RTÜK'ten ses-seda çıkmıyordu.
Hatta genç kızlarımız saçlarından,kollarından acımasızca sürükleniyorlardı.Yâni her duyarlı insanın tepki göstermesi gereken bir olaydı bu, bir diziden çok...
Buyrun işte son günlerde yaşanan üniversitelerdeki karşıt gösterilere ne dersiniz şimdi ?Buyrun yumurta atma, omlet festivaline !
Ya kim olursa olsun sen gel bu Devlet'in imkânlarından faydalan sonra da hiç utanmadan, sıkılmadan, düşünmeden yumurta at, domates at,ayakkabı at...Eeee, neye varacak bu işin, bu gidişatın sonu peki ? Bu mu özgürlük, bu mu demokrat olma ?
Nasıl olsa atış serbest ! Bugün yumurta,domates,taş atan yarın da şüphesiz mermi atacak.Bu gençlere ülke yönetimini biz böyle mi vereceğiz peki ?
Devlet sana adam gibi okuma hakkı,özgürlüğü vermiş.Daha ne istiyorsun.Adam gibi çıkıp fikrini söyleyeceğine şiddet,baskı ve
kavgayla mı çözülecek sanıyorsunuz bu ülkenin sorunları ?
Yakmakla, yıkmakla bu işler olsaydı nice devrilen saltanatlar ve saltanat sahipleri ihyâ olurdu ! Fakat esamesi okunmuyor şimdi hiçbirinin.
Tarih hiç bir zaman yanlış yapanları affetmemiştir ve bundan sonra da asla affetmeyecektir.
Yarın ( 10 Aralık ) İnsanHakları Günü'ymüş ! Hak mı kaldı ki dünyada hak günü olsun ?
Herkes haklı sorarsan günümüzde.
Biraz hoşgörü,biraz sabır ve anlayış,itidalli olmak gerek.Yoksa bu kafayla gidersek değil yumurta,domates,taş,ayakkabı vallahi bomba da atsanız çözümlenmez bu sorunlar.
Öyleyse el,ele,gönül-gönüle,karşılıklı fikir teaitisi ile ülkenin bilgi,ekonomi ve siyasal ufuklarını yeniden ve doğru keşfetmek için,barış,demokrasi ve aydınlık bir yaklaşım ile birleştirn güçlerinizi.
Hani ne demişler: " Bir elin nesi var, iki elin sesi var "