Ne kınalar yakıyorum ellerime gittin diye ne de taş basıyorum körpe yüreğime !
Sevgisiz kalan gönlümün, çocukca tesellilere ihtiyacı yok zaten.
Gittin de " gitme ",bittin de " bitme " diyen mi oldu sana ? Ardından yaka-paça dövünen, yılan gibi sürünen mi oldu ?
Olmadı elbette; olmayacak da hiç ! Çünkü sen hazırladın bu aslı-astarı olmayan, komediyle karışık trajediyi !
Bu deli gidişlerini unutma. Unutma çengellediğin, engellediğin temiz aşkımı. İçimde sana karşı uyanan o güzelim duyguları ve sevgileri katlettin !
Sömürdün, sömüreceğin kadar.
Seni ve aşkını öyle bir attım ki içimden; içimin midesi bulandı ! Seni nefretle anarken hırsımdan çatladı dudaklarım !
Ah vefasız, kendini dünya güzeli sanan, yalancı düşler perisi !
Düş yakamdan, düş, düşlerimden ! Sana geleceğimi sanma artık.
Sildim seni gönlümden müebbet !
Yalnızlıkların en kralı; senin en kraliçe güzelliğinden bin kat iyidir !
Sen var ya; her nereye gitsen,her kimi sevsen, her kimin gönlünde taht kursan; o gidiş, o seviş ve o tahtın sonu hüsrandır !
Seni olmayan o vicdanınla vicdansız bırakıyorum ! Bırakıyorum ki biraz daha vicdansızlık sanatından nasibini al diye !
Aslında tüm kabahat, seni seven bu deli gönlümde. Sana değer verdikçe, değersiz kıldın sevgimi.
Tarihte bir Neron. bir Annibal, bir Don-Kişot, bir Napolyon, bir Britüs neyse; sen de benim için O'sun !
Bırak çık hayallerimden.Çık git düşlerimden ! Gözlerim seni hayal edip boş yere yorulmasın !
Sen, gece semâdaki en uzak yıldızdan daha uzaksın artık !
Sen, Kaf denen o hayali dağdaki bir yaban çiçeği bile değilsin artık gözümde !
Ben de o eski ben değilim,bilesin. Ben attım o " ben "deki zavallı " ben " i !
Ben sensiz de yaşarım bundan böyle. Tıpkı daha önceleri de sensiz yaşadığım gibi.
Ne ben ne de aşkım fırlatıp atacağın bir basit eşya değildir. Yürek derler buna ey vefasız ! Yüreksizlerin yüreği olmaz. Olsa da yalız görüntüden ibaret kalır.
Oysa yürek dediğinde duygu olur, sevgi olur, insanlık ve ve güzellik olur.
Bu gece bir dilek tutacağım. İçinde kesinlikle " sen " olmayan.
Bir gün pişman olup, ellerinde çiçekler, gözlerinde yaşlarla dönersen; bak söylüyorum inan kapı dışarı ederim o anda seni ! Bırak denemeyi; bunu hiç o aklından geçirme bile !
Ne kınalar yakıyorum ellerime gittin diye ne de taş basıyorum, körpe yüreğime !
|