Sevgili okurlarım, bundan tam 72 yıl önce, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Ulu Önder Atatürk, Filistin konusunda vasiyet niteliğinde olan düşüncelerini, mecliste yapmış olduğu konuşmada şöyle dile getirmektedir;
“Filistin'in, Lübnan'ın emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyiz”
Diyerek, Cumhuriyet yöneticilerini tehlikelere karşı uyarmıştır.
Atatürk'ün bu Filistin vasiyeti belgesi, “İçişleri Bakanlığı Matbuat Umum Müdürlüğü” başlığını ve 20 Ağustos 1937 tarihini taşıyor.
Atatürk'ün, Meclis'te yaptığı bu konuşma metni, Ankara'da Türkçe yayınlanan Hâkimiyeti Milliye Gazetesi yayınlamış.
Hindistan'da yayınlanan Bombay Chronicle Gazetesi de bu açıklamayı Hâkimiyeti Milliye Gazetesi'nden alarak yayınlamıştır.
Aslı Ankara'da Milli Arşiv'de saklı tutulan bu belgeye göre, Atatürk'ün Kutsal Topraklarla ilgili olarak Meclis'te yaptığı konuşmanın tam metni şöyle:
“Arapların Avrupa siyasetine nüfuz edemeyip sözde istiklâl kelimesine inandıkları ve bu uğurda Arap memleketlerini Avrupa emperyalizmine esir kıldıkları çok şayanı teessüftür.
Arapların arasında mevcut olan karışıklığı ve hoşnutsuzluğu kimse bizim kadar bilemez.
Biz vakıa birkaç sene Araplardan uzak kaldık.
Fakat şimdi kendimize kâfi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için İslâmiyet’in mukaddes yerlerinin Musevilerin ve Hıristiyanların nüfuzunun altına girmesine mani olacağız.
Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki; buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz.
Biz şimdiye kadar dinsiz ve İslâmiyet'e lakayt olmakla itham edildik.
Fakat bu ithamlara rağmen peygamberin son arzusunu yani, mukaddes toprakların daima İslâm hâkimiyetinde kalmasını temin için hemen bugün kanımızı dökmeye hazırız.
Cetlerimizin, Salahaddin’in idaresi altında, uğrunda Hıristiyanlarla mücadele ettikleri topraklarda yabancı hâkimiyet ve nüfuzunun tahtında (altında) bulunmasına müsaade etmeyeceğimizi beyan edecek kadar bugün, Allah'ın inayeti ile kuvvetliyiz.
Avrupa bu mukaddes yerlere temellük etmek için yapacağı ilk adımda bütün İslâm âleminin ayaklanıp icraata geçeceğine şüphemiz yoktur.”
Atatürk, bundan 72 yıl önce bu günleri görüp de söylemiş sanki…
Nerede İslam âlemi?
Neden ayaklanıp icraata geçmiyorlar?
Neden İsrail’in bu kanlı saldırılarına seyirci kalıyorlar?
Bugün İsrail ile Hamas’ın ateşkes ilan etmesinde Türkiye’nin büyük katkıları var…
Fakat bu yeterli ve kesin çözüm değildir.
Çünkü henüz kriz bitmedi ve devam ediyor…
Her iki tarafın ateşkes kararından sonra, bu ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için, gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor.
Onun için biran önce Filistinlilerin ve Arap ülkelerinin bu bölünmüşlüğü ortadan kaldırmaları şarttır, gereklidir ve büyük önem taşımaktadır.
Gazze’de patlatılan bombalar hepimizi insan olarak son derece üzmüş ve perişan etmiştir.
Ortada çok daha farklı bir durum var.
Filistin, İslam âleminin bir şekilde mağdur ettiği, köleliğe mahkûm ettiği zayıf bir topluluktan ibaret olduğu için, bugün korunmaya muhtaç durumdalar.
Ateşkes kararı alınmasına rağmen kriz bitmedi, devem ediyor…
Kesin çözüm için; Filistinliler arasındaki bölünmüşlüğün sona ermesi, ulusal hükümetin kurulması, Arap ülkelerinin birlik ve beraberlik içerisinde bir araya gelmeleri gerekiyor...
Atatürk’ün Filistin vasiyetini okuyun.
|