Sevgili okurlarım, bence dünyada en çok tükenen şey zamandır. Onun kıymetini bilmiyoruz.
Acısıyla, tatlısıyla, sevabıyla günahıyla, üzüntüleriyle ve sevinçleriyle bir yılı daha geride bıraktık.
Terör olaylarıyla öfke dolduk. Yüreğimiz yandı.
Ekonomide zirveye çıkan büyüme rakamlarımızla gurur duyduk, sevindik.
Üst üste gelen deprem felaketleriyle büyük acılara gömüldük.
Ama ne olursa olsun bir tek şey değişmedi.
Bu ülkenin insanları kederde ve sevinçte, tasada ve kıvançta hep bir ve beraber oldu.
İçimizdeki çocuğu ağlatarak, 2011 yılı tarihe karıştı.
Tarihteki yerini bugünden itibaren almaya başlayacak… Yeni bir yılın ilk gününde, yine sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu paylaşıyorum.
2012 yılının ülkemiz ve milletimiz için hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum.
Dilerim her şey gönlünüzce olur…
Yeni yıl, yüreğimizde yeni umutları filizlendirir hep. Yeni yılın neler getireceğinden çok neler getirmesini istediklerimizi geçiririz aklımızdan.
1 Ocak’a kendimiz bir takım yeni anlamlar yükleriz. İşte yeni yıl yüklediğimiz bu anlamlarla önem kazanır.
Aslında farklı günlere farklı anlamlar kazandıran insanın kendisidir.
Önemli olan gün değil, önemli olan insandır bence.
Çocukluğumda yeni yılı, tüm mutluluklarımızı koruyan, kötü anılarımızı unutturan bir şey sanırdım. Büyüyünce yeni yılın diğer günlerden farklı olmadığını anladım.
Hayatta ilk hayal kırıklığım bu olduğu için de, içimdeki çocuk yeni yıla hep küstür.
Gelelim yeni yıldan beklentilerimize;
Ülkemizde enflasyon canavarını yenmesine yendik amma, işsizler ordusunu azaltamadık.
Dar gelirli vatandaşlarımızın hayat seviyelerini yükselterek, sıkıntılarını gideremedik.
Kısacası hala mutlu bir toplum olamadık…
Mutlu bir toplum olabilmemiz için de; en başta insanlarımız birbirlerine karşı saygılı olmayı prensip edinerek birbirini sevmeyi öğrenmelidir. Birbirleriyle olan yardımlaşma ve dayanışma duygularını geliştirmelidir.
Bunun için 2012 yılından beklentilerimiz;
Siyasi çekişmeler son bulsun, siyasi istikrar oluşsun, her alanda toplumsan uzlaşma sağlansın.
Kırgınlıklar kalksın, küsler barışsın, insanlar görevlerini kötüye kullanmasın.
Atatürk ve başta laiklik olmak üzere, onun tüm ilke ve inkılâplarına dil uzatılmasın.
Küçük çocukların sırtından din sömürücülüğü ve oy avcılığı yapılmasın.
Muhalefet partileri yapıcı olmayan eleştirilerle meclis gündemini işgal etmesin.
Herkes aklını başına toplasın, ülkenin tarihi ve şeref günlerine dil uzatılmasın.
Ülkemizde kimlik tartışması yapılmasın. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ortak kimliği Türk kimliğidir. Bunu herkes aklına koysun.
Saldırgan, ayrılıkçı, çağ dışı fikirler olmasın. Ekonomik kriz nedeniyle kapanan iş yerleri açılsın. İşsizler iş bulsun. Kapkaç olayları son bulsun, sorunlarımız çözüm bulsun.
Hastanelerimize doktor gelsin, sağlık ocakları kapatılmasın. Soğuk algınlığından insanlar ölmesin.
Trafik canavarı son bulsun, insanlar trafik kazalarında ölmesin. Çocuklar yetim kalıp ağlamasın, anaların bacıların yüzü gülsün. Dostluk, işbirliği ve dayanışma olsun.
Düşünce suçluları ceza evlerine konulmasın.
Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, PKK terör örgütüne karşı sınır ötesi operasyonunu, o bataklığı kurutuncaya kadar başarıyla sürdürsün.
Diliyorum, yeni yıl hepimize daha çok ‘sevgi’ getirsin. Çünkü temelinde sevgi ve inanç olmadan hiçbir iş başarıya ulaşmaz. Öncelikle başaracağımıza inanacağız. Görün bakın o zaman; daha neler yapıyoruz? Nasıl bir başarı hikâyesi yazıyoruz?
Tüm bu güzel duyguların gerçekleşmesi dileğiyle, nice mutlu yıllara…
|