Acısıyla, sevinciyle bir yılı daha geride bırakıp, 2012'ye merhaba dedik hep birlikte. Yepyeni umutlara, gerçekleşmesini istediğimiz toz pembe hâyallere göz kırptık. Yıldızlardan, Noel Babalardan dilekler tuttuk. Çocukların neşe ve heyecanlarına ortak olduk. Kırmızı güller ya da benzeri hediyeler aldık eşlerimize. Birlikte yepyeni ümitlere, sevgilere yol aldık gönül denizinde, pupa yelken. Bir şarkı tutturduk sevgiden, güzellikten yana.
Yurdumuzun safsatalardan, dogmatik saplantı ve düşüncelerden kurtulup, aydınlık, refah ve mutluluğu yolunda, medeniyet dünyasındaki yerini alması için dualar ettik. Güzel müzikler eşliğinde gönüllerimizi hoş ettik.
Ben şahsen ailemle ve yakın akrabalarımla birlikte evde birlikte kutladık sade biçimde yeni yılı. İçkimiz çaydı, colaydı.Yemeğimiz meyve, pasta ve çerezdi.
Öyle Avrupalara, Afrikalara da gitmedik. Su gibi paraları elin yabancı ülkelerine de akıtmadık. Adam gibi ailece, sevgi ve saygıyla, kimseye sataşmadan, dik duruşumuzla, dökmeden, kırmadan yeni yıla girdik. Bu arada gazetecilik gibi amatör bir uğraşımı da yepyeni, sıfır haberlerle 2012 yılında da sürdürmeye gayret ettim.
Noel Baba haberimi okumuşsunuzdur. Şimdi o Noel Babaya bir arkadaş ve bir de Yavru Noel Baba daha katıldı yeni yılda Bafra'da.
Onlar kim derseniz inşallah ben bu yazıyı kaleme aldığım sırada bu yeni Noel Baba ve yavru Noel Baba haberim Efece Haber'de yayına girer. Noel Babaların sırrını okuyup öğrenmiş olursunuz böylece.
İşte böyle değerli dostlar. Yazmak bir kere bizim içimize işlemiş. Bizler asla yazmadan duramayız. Aç, susuz dururuz fakat habersiz, EFECE HABER'siz asla duramayız. Sn. hocam M. Yahya EFE ile yeni yıl kutlaması için cepten görüştüğümüzde hocamız yakın bir zamanda İnternet Gazeteciliği'nde çalışanların, yazarların, muhabirlerin de Sarı Basın Kartı alabilmesi, gazetelerin de reklam, ilân alabilmelerine imkân tanıyan yasa çıktığında bizlerin de özlük hakkının daha iyi olacağı konusunda kısa bir sohbetimiz oldu sn. hocamla.
İnşallah 2012' de biz gazeteci, yazar, muhabir ve temsilciler, modern, aydınlık ve daha sosyal ve hukuk yönünden daha ses getirici bir yapıya kavuşuruz. Artık insanlar ve insanlık, toplum ve ülkeler alternatif çözümler üretmenin derdinde, peşinde devamlı koşuşturuyorlar.
Biz de Türkiye olarak bu ve buna benzer yeniliklerden asla ve asla kaçamayız. Demokratik, çağdaş, Atatürkçü, millî ve mânevi değerlere saygılı, Hukuk Devleti kavramına açık, tarafsız, âdil, güvenli bir yapıyı daha etkin bir biçimde, doğru uygladığımızda görülecek ki o Avrupa dediğimiz ülkeleri solda sıfır haline getirip, aşama yapacağız inşallah. O kadar da ümitsiz bir tablo çizip zihinleri bulandırmaya gerek yok fazla. Eksiklerimiz çok. Bunu herkes de iyi biliyor ancak bu da kısa vâdede çözümlenebilecek bir olgu değil. Zamana ihtiyacımz var en önemlisi millet olarak birlik ve beraberliğe muhtacız.
" Bir elin nesi var, iki elin sesi var " sözüde öyle boşuna söylenmemiş olsa gerek.
Aslında daha yazacak çok şeyler var da maalesef zamanla yarışıyoruz. İnşallah 2012 ve ilerki yıllar Türkiye'nin atılım yılı olur. Hadi hep birlikte bu atılımda yer alalım. Politik düşüncemiz her ne olursa olsun Türkiye'mizin âli olan, has menfaatlarında birleşelim. Hadi ileriye, hadi güzelliğe yelken açalım.
Terör gibi çok önemli bir sorunun çözümünde yardımcı olalım. Sen-ben kavgasıyla bu güzel, cennet yurdu, bu aziz vatanı yüzyıllar öncesine götürmeyelim. Gözümüzü bir açalım,pir açalım. Bazan Yûnus olalım hep düzgün odun taşıyan o adil insan gibi.
Bazan Mevlâna olalım, insan sevgisiyle, tasavvuf deryasında yüzelim. Ruhumuzu ve kalbimizi kötülüklerden, kirden arındıralım. Bazan da özgür kuşlar gibi süzülelim gökyüzünde, umutlara uçup.
Şairlere, yazarlara, sanatçılara Yüce Atatürk'ün dünya görüşüyle sahip çıkalım. Sözde değil özde sahip çıkma olsun bu.
Çok şey var yazacak fakat süremiz kısıtlı. İlere daha değişik konularda buluşabilmek ümidi ve arzusuyla hepinizin 2012 yılını kutlar, ülkemiz adına hayırlara vesile olması dileğiyle sevgi ve saygılar sunarım.
|