Sevgili okurlarım, daha önceki bir yazımda da bu konuya değinmiştim. Herkes kendi mesleğini yapmalıdır diye.
Son günlerde bilhassa özel televizyon kanallarındaki müstehcenlik, şiddet ve ahlâkî tahribe yönelik yayınlar, korkusuzca devam etmektedir. Özel kanallardaki bütün dizilerde; intihar ve çarpıklıklarla dolu filmler, tadı kaçan magazin programları, çocukların ve gençlerin ahlakını bozmakta birer suç makinesi olarak yetişmelerine neden olmaktadır
Peki, kim dur diyecek bunlara? Bu tür yayınlara çeki düzen vermekle görevli olan Radyo Televizyon Üst Kurumu mu?
Bütün bu olumsuzluklara, eli kolu bağlı olarak seyirci kalıyor bu kurum.
Üzülerek belirtmek istiyorum. Bugün birçok TV kanalında konuşma üslubunu bilmeyen ve argo ağızlarla konuşan program sunucuları var. Bunların dağarcıklarında fazla bilgide olmayınca, o anda akıllarına ne gelmişse, ağızlarını da bozarak belden aşağı ver yansın ediyorlar, ekranlarda. Bunları halkımız televizyon ekranlarından izliyor. Ağzı olan konuşuyor.
Bir topluluğa hitap ederken, söylediklerimizi kulağımız duymalı. İnsanlara hitap ettiğimizi ve onların da kalpleri, hisleri ve hatta onurları olduğunu bilmeliyiz.
Bir insanın sesi güzel olabilir. İyi şarkı veya türkü söyleyebilir. İyi bir sanatçıdır. Fakat mutlaka program sunması şart değildir. Sanatçılar program sunarken konuşamıyor ve gülünç oluyorlar ekranlarda. Zaten kendini bilen bir sanatçı bu işi beceremiyorsa program sunmaz, çıkar efendi gibi şarkısını veya türküsünü söyler.
Konuşma üslubu; insanın kişiliğini, seviyesini ve seciyesini sergiler. Günümüzde, her hangi bir konu hakkında, bilende bilmeyende, fikir beyan ediyor ve ağzı olan konuşuyor
Konuşma, insanların aklını kullanma sanatıdır. Aynı zamanda umumi kültür de ister. Yeri geldiği zaman, konuşmanın ve susmanın zamanını bilmek de insanlar için en büyük meziyettir
Gözde meslek olan spikerlik sunuculuk, bugün birçok kişinin gönlünde yatan meslek olmaya devam ediyor.
Sunucu veya spiker olmak isteyen birçok insan kurslara giderek kendini yetiştiriyor.
Bu kurslarda ki eğitim programına katılan kursiyerlerin çoğu, spiker sunucu olacağım diye de gitmiyor. Kendini geliştirebilmek amacı ile gidenler olduğu kadar, diksiyonunu geliştirmek isteyenler de bir hayli çok...
Kurslara, her meslek grubundan insan da katılıyor. Bu insanların Amacı, iyi konuşabilmektir.
Spiker, sunucu olmak isteyenler de, diksiyonunu geliştirmek isteyenler de aynı kurslara gidiyorlar.
Çünkü sonuçta spiker veya sunucu olmak isteyenlerinde iyi bir diksiyona sahip olması gerekiyor.
Sanatçılarımız, spiker sunucu olmak istiyorlarsa önce kurslara giderek diksiyon, ses nefes kontrolü, kamera çalışmaları, haber yazma ve okuma çalışmaları, röportaj teknikleri, stüdyo, mikrofon teknikleri, mimik ve jestlerin kullanımı gibi birçok konuda teknik eğitim almalıdırlar.
Çünkü sanatçılıkla sunuculuk çok farklı işler. Canlı yayında bir müzik veya magazin programını sunmak o kadar kolay olmasa gerek.
Onun için, herkes kendi mesleğini yapmalı. |