Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29913969
Bugün Ziyaretçi :  4985
Aktif Ziyaretçiler :  4985

İstiklal Marşımız 91 yaşında…
 
Sevgili okurlarım, bağımsızlık sembolümüz İstiklal Marşımızın kabulünün 91. Yıldönümü… İstiklal Marşımız 91 yaşında.
Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un İstiklâl Marşımızı yazması öyle kolay olmamıştır. Bu güçlük, şairin sanatçılığı yönünden değildi Akif’i bu marşı yazmaktan alıkoyan sebep, bunun için para mükâfatının konmuş olmasıydı. Türk milletinin istiklâl ve vatanseverliğini para için terennüm etmek ona ters geliyordu Bu yüzden açılan yarışmaya katılmadı.
Yarışmaya yüzlerce şiir gelmesine rağmen bunların hiçbiri beğenilmedi Bunun üzerine zamanın Maarif Vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver, istenilen marşın yazılamadığı kanaatindeydi. Ona göre bu marşı ancak Mehmet Akif yazabilirdi Para ödülünün kaldırıldığını söyleyerek marşı yazmasını rica etti.
Mehmet Akif Ersoy, Maarif Vekili Hamdullah Suphi'nin ısrarı üzerine, İstiklal Harbi'nin özellikle hangi ruh ve ideolojik çerçeve içerisinde verilebileceğini Türklere göstermek amacıyla, yazdığı ve İstiklal Harbi'ni verecek olan Türk Ordusu'na ithaf ettiği “Kahraman ordumuza” başlıklı şiirini yarışmaya koymuş.
Yapılan elemeler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 12 Mart 1921 tarihli oturumunda, bazı mebusların itirazlarına rağmen 724 eser arasından seçilen 7 şiir, Büyük Millet Meclisi’nde okunmuş ve Akif’in “Kahraman Ordumuza” başlıklı şiiri arka arkaya üç defa okunarak İstiklâl Marşımız olarak kabul edilmiştir.
Mehmet Akif Ersoy İstiklal Marşı'nı, şiirlerini topladığı Safahat'ına dahil etmemiş ve İstiklal Marşı'nın Türk Milleti'nin eseri olduğunu beyan etmiştir.
İstiklâl Marşımız yazıldığı tarihte, Anadolu’nun birçok şehri işgal altındaydı ve Türk milletinin bağımsızlığı tehlikedeydi.
Akif’in bu şiirinde ki belirtilmesi gereken önemli bir yönü gerek söz, gerekse şiir kalitesi bakımından yeryüzündeki millî marşların hiçbiriyle ölçülemeyecek kadar üstün ve zengin anlamlı bir şiir olmasıdır.
Bu marş, Türk milleti gibi dünyaya hâkim olmuş bir milletin istiklâlini kurtarmak zorunda kalışındaki duyguyu dile getirmektedir… İstiklâl Savaşı’na katılanların duygu ve inançlarına bizzat sahip olduğu için onlara en iyi şekilde tercüman olmuştur.
Akif, İstiklâl Marşında gelecekten ümidini kesmediğini ve Allah’ın Türk milletine göstereceği mutlu günlere olan inancını göstermektedir.
İstiklâl Marşındaki mısralarda ifade edilen inanç sayesinde, askerin morali yükselmiş ve zaferin kazanılmasında büyük katkısı olmuştur... Bu bakımdan Türkiye Cumhuriyeti’nde yetişmiş nesillerin en önemli sosyal bağlarından birini oluşturmaktadır.
Okullarda, kışlada, meydanlarda, statlarda herkesin bir ağızdan saygı ve heyecanla söylediği ve dinlediği bir marştır.
İstiklal Marşımız artık bizim millî birliğimizin yaşanan sembolü haline gelmiştir. Onda ki milli ve manevî duygular bugün için de önemini korumaktadır.Onları korumada gösterilecek ihmalkârlık milletimizin varlığına kastetmek olacaktır.
Bu düşüncelerle marşımızı dinlemek, yeniden marş yazılmasına gerek duyulacak şartlarla karşılaşmamak için daima uyanık bulunmalıyız
Akif’in ölümünden kısa bir müddet önce şairi ziyaret edenlerden birinin, İstiklâl Marşı için:
“Acaba, yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı?” demesi üzerine Akif;
“Allah bir daha bu millete İstiklâl Marşı yazdırmasın!” demiştir.
Mehmet Akif, imanla milliyetçiliği kucaklaştırarak, konularını içinde yaşadığı ortamdan seçen, toplumcu bir şair ve idealist bir fikir adamıdır. Muhalifleri ne derse desin, vatan şairimiz Mehmet Akif, edebiyat tarihimizde ve Türk milletinin kalbinde layık olduğu yeri çoktan almıştır.
Türk milletinin Balkan harbi, 1.Dünya Savaşı ve istiklal Mücadelesini acı tatlı anılarıyla, sadece Akif’in şiirlerinde buluyoruz. Şiirlerinde kendi üzüntülerini asla dile getirmemiş, ne söylemişse toplum için söylemiştir.
Mehmet Akif’i minnet ve şükranla anıyorum.
Onun dediği gibi;
“Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırtmasın.”
.
            M. Yahya EFE
 

Hikmet Öner'in kaleminden Mehmet Akif Ersoy

 
 
                                      
MEHMET AKİF ERSOY
Veteriner (1873-1936)
Babası İpekli Tahir Efendi,
Yüksek Baytar Mektebini, 1893 de bitirdi.
Hocası Tahir Efendiden, derin ders aldı,
Dindar, Milli bir şairdi.
Şarkı, garbı bilen, bilgili, zeki ve tahir idi.
1921 de Türkiye arınarak geçmişten
Tertemiz doğuyor.
Tarihimizi dile getirecek,
Bir Milli marşa, ihtiyaç duyuluyor.
Milli Eğitim Bakanlığı yarışma açıyor.
Yüzlerce şair yarışmaya katılıyor.
Hiç bir ses çıkmıyor, Akif'den.
Kuşkulanıyor yakınları, böyle kutsal bir hizmeti,
Kuvvetli şair olan Akif, neden alıyor hafiften?
Sebebini Akif'e soruyorlar,
'Ödül var, ben Milli şiir için , ödül istemem' diyor.
Şartı kabul edildi,
‘Şanlı tarihimizi, sayfa sayfa
Dile getiren kudrette bir şiirdir ' dendi.
Şiir TBMMeclisi kürsüsünden,
Ünlü hatiplerden,
Hamdullah Suphi Tanrıöver,
Tarafından okundu.
Heyecanlanan bütün Meclis üyeleri,
Ayakta dinliyordu.
Üç defa tekrarı istendi.
Oy birliği ile bu şiire,
'İstiklal Marşımızın, güftesidir 'dendi.
Büyük şair Mehmet Akif Ersoy,
Bu şiirini, Türk Milleti' ne armağan etti.
Bu sebepten,
Ünlü eseri 'Safahat'a' katmadı.
Şiiri tanınmış değerli bestecilerimizden
Osman Zeki Üngör besteledi.
İlk çalındığı zaman,
Büyük heyecan duyulan marşa,
Milli Marşımızdır denilerek,
Resmen kabul edildi.
Bu ilahi marşını, daima anacağım,
Şühedaya sarılan,
Dalgalandıkça Sancağım.
Ömrünün son günlerinde hasta yatağında,
Her daim ismi ilahi duyulur dudağında.
Rahmetli Mehmet Akif Ersoy
Son şiiriyle, etti kendini tarif.
Şu serilmiş gölgeme imrenmedeyim,
Ne saadetdir ki ondan bile mahrumum ben.
Daha yıllarca eminim ki hayatın yükünü,
Dizlerim titreyerek çekmeye mahkumum ben.
Çözüversem yükümün kör düğüm olmuş bağını,
Bana çok görme İlahi, bir avuç toprağını.
Dediği oldu, Rahmet-i Rahmana kavuştu.
Rahmetli Mehmet Akif Ersoy'um,
Dini, Milli büyük şair diyeyim.
Kurtulmaya yüz tuttuğumuz gün yaramızdan,
Kızmış bize talih, seni almış aramızdan.
Her yıl, gelecek gün ile gözler dolacaktır.
Kalpler kanayıp, ruhlara azap alacaktır.
Bilmem niye bıktın, ömrüne bu kadar erken.
Hüsran ile boğdun bizi, Yar'a yalnız giderken.
Ey Türk Milleti, Akif'e şükreyle ki ancak,
İstiklal şiiri ile yükselir bu Sancak.
HİKMET ÖNER
Yük. Or . Müh. Şair, Yazar
Ünlü Türk Destanları – Okat Yayınevi -1972
 
 
HİKMET ÖNER
.
22 Ocak 1917 de Gümüşhane 'de doğdu. Medrese sahibi Müderris Müftü Hacı hafız Hasan Hilmi Efendi'nin torunu; Hacı hafız İsmail Hakkı Efendi'nin oğludur. Babası I. Dünya Savaşın'da şehit oldu. Yazar babasının ölümünden sonra doğmuştur. Dört kardeşin en küçüğüdür.
İlk ve Orta tahsilini Gümüşhane'de aldı. Trabzon Lİsesin'de ücretli okurken M.E.B imtihanını kazanarak Erzurum Lisesine yatılı geçti. Fen kolu mezunudur.
1942 de Istanbul Yüksek Ziraat Enstitüleri Orman Fakültesi'nden mezun oldu.
18. Devre Yedek Subay Okulu’nu Demiryolu Subayı olarak bitirdi.
Istanbul Pera’da daha sonra Nişantaşı Karakol sokakta ikamet etti. Ticaret hayatını benimsedi.
.
Dönem dönem Bakanlıklara (Orman konusunda) danışmanlık yaptı.
Arapca, Farsca, Fransızca, Almanca dillerine vakıf idi.
Evli, iki kız babasıydı.
ATATÜRK'DEN YANKILAR & ÜNLÜ TÜRK DESTANLARI kitaplarını yazdı ve yayınladı.
1982 senesinde vefat etmiştir.
Esin - Hikmet Öner çiftinin evlilik fotoğrafı
Ekleyen:  M. Yahya EFE
Tarih:  12.3.2012
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
M. Yahya EFE Yazıları
Dünya Engelliler Günü M. Yahya EFE [ 3.12.2023 Devamı
24 Kasım Öğretmenler Günü M. Yahya EFE [ 24.11.2023 Devamı
Atatürkçülük insanın özünde olmalıdır M. Yahya EFE [ 11.11.2023 Devamı
Trafik canavarlarına kim dur diyecek? M. Yahya EFE [ 26.9.2023 Devamı
Hayata gülümseyiniz M. Yahya EFE [ 24.9.2023 Devamı
Tatil beldelerinden Bodrum M. Yahya EFE [ 19.9.2023 Devamı
Eğitim geleceğimizin teminatıdırM. Yahya EFE [ 13.9.2023 Devamı
Yardımsever güzel insanlar M. Yahya EFE [ 11.9.2023 Devamı
Babasını kaybeden kızın acısıM. Yahya EFE [ 1.9.2023 Devamı
30 Ağustos Zaferi kutlu olsunM. Yahya EFE [ 30.8.2023 Devamı
Atatürk'ü anlayabilmekM. Yahya EFE [ 27.8.2023 Devamı
Atatürk'ü anlayabilmekM. Yahya EFE [ 27.8.2023 Devamı
Babasını kaybeden kızın acısıM. Yahya EFE [ 24.8.2023 Devamı
Dere yatağına ev yapılmazM. Yahya EFE [ 19.8.2023 Devamı
Eğitim hayırseverlerimiz M. Yahya EFE [ 18.8.2023 Devamı
Dere yatağına ev yapılmazM. Yahya EFE [ 17.8.2023 Devamı
Milli Eğitim VakfıM. Yahya EFE [ 14.8.2023 Devamı
Hayatı güzel yaşamak M. Yahya EFE [ 10.8.2023 Devamı
Dostluk ve arkadaşlık M. Yahya EFE [ 3.8.2023 Devamı
İnsanlık nereye gidiyor?M. Yahya EFE [ 2.8.2023 Devamı
Dr. İbrahim Ateş’in ardındanM. Yahya EFE [ 26.7.2023 Devamı
15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik GünüM. Yahya EFE [ 15.7.2023 Devamı
Geçim SıkıntısıM. Yahya EFE [ 6.7.2023 Devamı
Geçim Sıkıntısı M. Yahya EFE [ 6.7.2023 Devamı
Bayramlar sevinç günüdürM. Yahya EFE [ 24.6.2023 Devamı
Babalar gününüz kutlu olsun!M. Yahya EFE [ 18.6.2023 Devamı
Eğitimin Önemi M. Yahya EFE [ 20.5.2023 Devamı
BAYRAMLAR BAYRAM OLAM. Yahya EFE [ 20.4.2023 Devamı
Hayırlı RamazanlarM. Yahya EFE [ 22.3.2023 Devamı
Dere yatağına ev yapılmaz! M. Yahya EFE [ 21.3.2023 Devamı
Çanakkale geçilmez.M. Yahya EFE [ 18.3.2023 Devamı
“İmar Affı” yasaklanmalıdır M. Yahya EFE [ 18.2.2023 Devamı
Anakara’ya kar yakışıyor M. Yahya EFE [ 31.1.2023 Devamı
“Hak, hukuk, adalet”M. Yahya EFE [ 9.1.2023 Devamı
Yeni Yılınız kutlu olsun! M. Yahya EFE [ 1.1.2023 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam