Sevgili okurlarım, vatandaş birbirine soruyor; Türkiye’de neler oluyor?
Toplumum her kesiminde giderek artan bir olumsuzluk gözleniyor.
Yerel seçim sathına girdiğimizden bu yana, günden güne çirkinleşen oy toplama yarışı, bu güne kadar görülmemiş boyutlarda.
Bütün partiler açılıp saçıldı…
Kısacası hepsi dağıttı, toplanmaları zor biraz…
Anlayacağınız 29 Mart öncesi, siyasi partilerde bütün dengeler altüst olmuş durumda…
Yerel seçimler yaklaştıkça iktidar ve muhalefet arasındaki söz düellosu da giderek sertleşiyor.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, çarşaf ve Kuran kursu ile oy peşinde koşarken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan CHP’yi “din istismarı” yapmakla suçluyor…
CHP çarşaf ve kuran kursu açılımları ile meşgul iken,
AK Parti “Dini siyasete alet etmeyelim, bir zamanlar bize dava açanlar, dini siyasete alet edenleri görmüyor mu?” diyor.
Seçime henüz kırk gün var…
Sandığın kaderini belirleyecek olan, ekonomik güçlüklerle boğuşan vatandaş ise, yerel seçim öncesi şaşkına döndü. Daha önce oy vermiş olduğu partisini tanımakta güçlük çekiyor adeta.
Oy peşinde koşan demokrasi ve ahlak özürlü siyasiler ise dağıttı.
Ülkesini ve vatandaşı düşünlerin sayısı çok azaldı.
Saadet partisi, kadınları vitrine çıkarmaya başlayarak, gövde gösterisine çıktı… Ankara’da CHP’nin kalesi sayılan Çankaya’ya tiyatro sanatçısı Esra Acun’u aday göstermesi muhafazakarları çileden çıkardı adeta.
Bu ne perhiz, bu ne turşu…
Ülkede işsizlik, yolsuzluk diz boyu.
Vatandaş ekonomik krizin altında ezilip inim inim inlerken, iktidar ve muhalefet bunları görmemezlikten gelerek, seçim ve oy derdinde.
Dar gelirli vatandaşa yapılan sosyal yardımlar, önceleri pirinçle ve kömürle başlamıştı.
Şimdi seçim sathına girilince, iş beyaz eşyaya kadar uzandı.
Bu kadar ciddiyetsiz bir yönetim olamaz.
Devletin yardıma gereksinimi olan dar gelirli yoksul vatandaşlara yardım elini uzatması, tabi ki olumu bir yaklaşım.
İşsiz ve yoksul insanlara yardımların yapılması, sosyal devletin bir gereği ve sorumluluğudur.
Fakat seçim sathına girdiğimiz şu günlerde, bu yardımların beyaz eşya olarak yapılması oldukça yanlış, üzücü ve düşündürücü…
Yüksek seçim Kurulu’nun yasaklamasına rağmen, Tunceli İl Merkezi'ndeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nca, ailelere, buzdolabı, çamaşır makinesi, televizyon ve halı gibi yardımlar yapılıyor.
Dünyanın hiçbir ülkesinde, yoksul vatandaşlara beyaz eşya yardımının yapıldığı duyulmamış ve görülmemiştir.
Kararsız vatandaşlar, bu olumsuzluklar karşısında, ne yapacağına ve kime inanacağına bir türlü karar veremiyor.
Meşru ve ahlaki olmayan yollarla, vatandaşın seçim rüşvetiyle ile aldatılması, millet iradesine fesat karıştırmadır.
Ahlaki olmayan bu tür yollarla, seçim rüşveti ile seçmenlerin aldatılması, düpedüz milli irade dolandırıcılığıdır. Seçim dolandırıcılığıdır, vatandaşı kandırmadır…
Seçim yatırımı olarak, seçimde fazla oy alabilmek için, seçim rüşveti ile millet iradesine fesat karıştıranlara, Türk halkı sandıkta gerekli cevabı mutlaka verecektir.
Vatandaşın milli iradesini dolandırmaya, hiç kimsenin hakkı yoktur.
|