23 Mart - 03 Nisan tarihleri arasında İstanbul'daydım. Bu süre içersinde bir çok yeri gezip, doşatım. Mâlum 1 Nisan Pazar günü İstanbul Fi Yapı İnönü Stadyumu'nda Beşiktaş- Samsunspor lig maçı vardı. Samsunspor maçı deplasmanda 0- 1 kazanıp, ligde kalma umutlarını son haftaya taşıdı.
2 Nisan Pazartesi günü İstanbul Kavacık'ta gezerken bir kırraathaneye uğrayıp bir yorgunluk çayı içerken, Fanatik adlı spor gazetesini inceledim.
Gazetenin 8. sayfasında spor köşe yazarı sn. Asena Özkan' ın " Ertuğrul'a Yıldızlı Pekiyi " adlı köşe yazısında Samsunspor'un İstanbul deplasmanında Beşiktaş'ı 0- 1 mağlup etmesiyle ilgili olarak kaleme aldığı yazısında, Samsunspor'un kalecisi Ertuğrul, Uğur Boral ve golün sahibi Murat Yıldırım'dan övgüyle söz etmesi sporumuzun geleceği adına güzel bir yazı ve tavır oldu.
Ancak ne var ki sn. yazarımız Asena Özkan'ın yazısının şu son bölümü dikkatimi çekti: Gündüz gözü ile Beşiktaşlı futbolcuları izlerken nedense aklıma Orhan Veli Kanık'ın dizeleri geliverdi!
Siyah-Beyazlı formayı giyen oyuncular, söz birliği etmişcesine sahada Orhan Veli'nin dizelerini mırıldandılar sanki:
" Beni bu güzel havalar mahvetti
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum:
Yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti:
Beni bu güzel havalar mahvetti " Orhan Veli Kanık
Asena Özkan - Fanatik
Değerli spor yazarımız sn. Asena Özkan böyle yazmış ve O. Veli Kanık' ın bu güzel şiiriyle Beşiktaş'ın başarısız futboluyla bir ilişkilendirme yapıp göndermede bulunmuş. Kendisine şiirle sporu bütünleştirip bu değerli şairimizi de anmaya vesile olduğu için çok teşekkür ederim.
Benim de bir diyeceğim olacak şair Orhan Veli Kanık hakkında.
2 Nisan Pazartesi günü İstanbul Kavacık'ta gezerken bir park dikkatimi çekti. Bu parkın adı ise şiirde adı geçen şairimiz Orhan Veli' nin adını taşıyan, Orhan Veli Kanık Parkı idi. Biraz parkı şöyle bir gezeyim, oturup dinleneyim dedim fakat ne göreyim ?
Parkta oturacak tek bir yer yoktu. Sadece yemyeşil alan ve ve yıllar önce dikildiği belli olan ağaçlar vardı. Şaşırıp etrafıma bakarken, elimde fotoğraf makinamla öyle donup kalmıştım.
O esnada orta yaşlı bir beyfendi parktan geçti. Benim ne düşündümü anlamış olmalı ki daha ben sormadan " bu park böyle işte" dedi.
Niçin oturacak bir yer yok dediğimde ise Beykoz Belediyesi' nin sorunu olduğunu ve ilgisiz bırakıldığını söyledi. Doğrusu adı olup da oturacak bir yeri olmayan bir parkı ilk kez görmüştüm. Oysa daha geçenlerde Kağıthane'deki Sâdabad Parkı' na gittiğimde hârika bir parka rastlamıştım.
Yemyeşil bir alan, göletler ve zengin süslemeleri ve yemyeşil bir tabiat hârikasıyla müthiş beğendim Kağıthane Sâdabad Parkı'nı. Kağıthane Belediyesi'ni kutlarım.
İsanbul Kavacık'taki oturma yerleri olmayan şair Orhan Veli Kanık Parkı' nın da en kısa zamanda gerek oturma ve gerekse de diğer yönleriyle adına yakışır bir park yeri olmasını diliyor ve Beykoz Belediyesi ile ilgili kurum ve kuruluşların bu park olayı ile ilgilenmelerini rica ediyorum.
Bu memleket, bu ülke bizim. O halde eksik yanlarımızı da teâfi edecek olan yine bizler, bizim insanlarımız ve yüce devletimizdir.
|