.
Sevgili okurlarım, dost ve tanıdıkları bir bir kaybediyoruz. Her kaybedişin ardından yüreğime birhüzün çöküyor. Ölümü öldüremeyeceğimizi, her canlının mutlaka ölümü tadacağını bile bile.
Ölümün yaşı ve zamanı yok. Bir kaza ve ani bir bitişle ecel, bir dostumuzu aramızdan alınca, bunu içimize sindirmekte güçlük çekiyoruz. Ölümüm mantığımıza sığacak bir kuralı olmadığını bildiğimiz halde!
Çünkü kaybettiğimiz her dost, her değerli insan kendisiyle birlikte bizim iç dünyamızdan da bir şeyleri söküp götürüyor. O ölünce çevremizi o içinde yaşarken olduğu kadar dolu ve değerli bulamıyoruz. Çalışma ve yaşama gücümüzü besleyen iç kıymetlerden bir şeylerin eksildiğini hissederek karamsarlığa bürünüyoruz.
İşte rahmetli Yusuf Okatan Hoca bunlardan birisi idi.
O değerli insanın anıları hafızamda taptaze duruyor. Sevgi dolu temiz yüreği, her zaman gülümseyen gözleriyle olgun, bilgili ve iyimser bir insan olarak.
Yusuf Hocahakkında (idi) ile biten cümleler kurmak, bana çok zor geliyor.
Bulunduğu her toplumda kendisiyle birlikte bir seviye götüren kişiler vardır. Değil onların meclisinde olmak, onların var olduğunu düşünmek bile bir rahatlık, bir huzur, bir tatlı övünme verir insana. İşte rahmetli Yusuf Okatan bunların en önde gelenlerinden birisi idi.
Bu değerli insanı öğrencilik yıllarımdan başlayarak yaklaşık 40 yıla yakın bir süredir tanıyorum. Acı tatlı anılarıyla bu yılların birikimini ifade etmek çok zor. Çünkü Yusuf Okatan bir erdemler yumağı idi.
Yazımda onun 3 vasfına kısaca değinmek istiyorum:
İnsan Yusuf Okatan, Dost Yusuf Okatan, Öğretmen olarak Yusuf Okatan.
İnsan olarak Yusuf Okatan, bizim gözümüzde medeni insanın bir simgesi idi. Yaratılıştan nazik, saygılı, samimi, insancıl, her zaman sağduyulu ve iyi niyetli bir insan idi. Gençliğinden beklide çocukluğundan beri olgun, olgunluğun şaşmaz kıstası ile belirli; alçak gönüllü, gösterişten hoşlanmaz, sessiz ancak coşku dolu idi…
Kelimenin tam anlamıyla dürüst, pazarlıksız, ödün vermeyen, başı dik, kendisiyle tutarlı, ölçülü, üstün ve hızlı bir zekâsı vardı.
Şakayı çok severdi. İsterdi ki çevresi de, kendisi gibi herkesle şaklaşsın, barışık, ahenk dolu, sevgi dolu hoşgörü içinde olsun…
İşte rahmetli Yusuf Okatanı yüreği sevgi dolu böyle güzel bir insandı…
Her fani gibi o da, değerli evlatlar ve öğrenciler yetiştirerek bu dünyadan göç etti.
***
Yusuf Hoca, dostluğu ile karşısındakine kıymet veren insanlardan idi. Her girdiği çevreye kişiliği ile olgun ve asil bir huzur getirirdi. Onun çelebilere has mütevazi, özverili ve kadirbilir yüzünü görünce, hayatın bir çıkar yarışması ve küçüklükler dışında asil amaçlara yönelmiş gerçek insan neslinin tükenmediğine sevinir ve ferahlardınız. Onu tanıyan herkesin de, bu duyguyu benimle paylaşacaklarından eminim.
***
Yusuf Hoca; Mesleki bilgi, görgü ve engin tecrübesinin oluşturduğu birikimi ile iyi bir hoca idi. Devletiyle barışık, kanunlara saygılı, kimseden takdir, alkış ve ödül beklemeksizin arı gibi çalışıp durdu. O artık aramızda yok…
Geride bıraktıklarının gözlerinden sessizce süzülen yaşlar, yanaklarındaki derin çizgilerde kayboluyordu. Etrafındakilere belli etmemeye çalışıyorlardı.
Kim teselli edebilirdi ki yüreklerdeki bu acıyı.. Teselli etmeleri de gerekmiyordu. Bu acıyı da yaşadı herkes, dostluğu yaşadıkları gibi. Cenazeye gelen herkesin üzüntüsünün ifadesi başkaydı.
Acımız büyük…
Başın sağ olsun Ayşe Hanım, Başınız sağ olsun Mehtap, Ayşegül, Burcu. Başınız sağ olsun Yusuf Hoca’nın öğrencileri.
Başımız sağ olsun.
|