Sevgili okurlarım, seçime az bir zaman kaldı. Bu seçim, partilerin ve adayların millete hesap vermesi, milletle hesaplaşmasıdır…
Bu hesaplaşmada siyasetçi nasıl olmalıdır?
Hepimizin bildiği gibi ülke genelinde ekonomik anlamda büyük sıkıntılar var.
Çoğu esnafımız dükkânlarını kapatıyor.
İşsizler ordusu her geçen gün büyüyor…
Çalışan kesimde hayatını devam ettirmek için zorluklar çekiyor.
Artık ülkede bir şeylerin değişmesinin zamanı geldi ve geçiyor.
Değişimin başında dürüst ve seviyeli siyaset yapmak gerekir.
Bazı konular vardır hiç kimse tarafından hiçe sayılamaz. Bunların başında vatanın bölünmez bütünlüğü, bayrağın yüceliği ve ülkenin bağımsızlığıdır. Bunların haricinde herkes istediği gibi düşünür ve konuşur.
Siyasette böyledir işte herkes mensubu olduğu partiyi savunur ve onun görüşlerine sahip çıkar. Bunun sonunda, siyasette kaybetmekte vardır kazanmakta…
Aylardan beri Türkiye de seçim propagandası yapılmakta. Bugün herkesin hem fikir olduğu ve tasvip etmediği tek konu, liderlerin seçim meydanlarında ki küfürlü konuşmaları…
Birbirlerine karşı hakaretlere varan konuşma tarzları seviyeleri ve kaba üsluplarıdır.
Bir yandan ağza alınmayacak küfürler bir yandan da oy uğruna vatandaşlar arasında düşmanlığı germek, oldukça üzücü ve düşündürücüdür.
Liderlerin bu konuşmaları yakın gelecekte herkesin özellikle çocukların dimağından pek silineceğe benzemiyor.
İsteğimiz ve dileğimiz; halkına kim en iyi hizmeti verecekse o kazansın ve o seçilsin.
Bu yerel seçimlerde Türk siyaseti tarihi bir süreçten geçiyor.
Bu süreçte, seçimi kim kazanacak biliyor musunuz?
Birçok siyasi partinin Büyükşehir adaylarını alelacele belirlendi, bunlar kazanamaz.
Popülizm üzerine siyaset yapanlar, denmiş ve yıpranmış partilerin adayları kazanamaz.
Vatandaştan oy alabilmek için ne yapacağını şaşırarak rüşvet dağıtan siyasi partiler ve bu partilerin asılsız vaatlerde buluna adayları kazanamaz.
Siyasetin projeler ve programlar üzerinden yapılmasını savunan ve vatandaşın önüne kapsamlı, tutarlı programlar hazırlayarak çıkan, adaylar kazanır.
Seviyeli siyaset yapan adaylar kazanır.
Önümüzdeki bu seçimde hangi partinin ne kadar oy alacağı tahmin etmek o kadar kolay değil.. Seçim meydanlarındaki tüm küfür ve seviyesiz konuşmalara rağmen şimdiye kadar gördüğüm ve şahit olduğum seçimlerin en sönük ve heyecansız seçim olduğunu belirtmek isterim.
Çünkü vatandaş seçim değil, geçim derdinde.
Ayrıca, partilerin projeler ve programlar üzerinden değil de, asılsız ve olmayacak vaatlerde bulunmaları sonucu, seçmen doğru tercih yapmakta adeta zorlanacak görünüyor.
Peki, siyasetçi nasıl olmalıdır?
Birincisi, siyasiler için hitabet çok önemli bir unsurdur. Hitabet, bilgi ile birlikte politikacının bir başka önemli silahıdır. Siyaset dili olarak Türkçe, bu konuda dünya dilleri içinde en eski dillerden biri olma şerefine ulaşmıştır.
Siyasetçi gerek konuşmalarıyla gerekse davranışlarıyla topluma örnek olduğu gerçeğini hiçbir zaman unutmamalıdır.
Siyasetçi açık ve anlaşılır bir Türkçeyle konuşmalı, konuşması toplumun her kesimindeki insan tarafından anlaşılmalıdır.
Siyasetçi konuşmasında Türkçe kelimeler kullanmalı, yabancı kelimeleri kullanmaktan kaçınmalıdır.
Siyasetçi, seviyesiz, küfürlü, argo konuşmalardan kaçınmalıdır. Topluma iyi örnek olmalıdır.
“Söz bilirsen söz söyle, sözünden ibret alsınlar
Söz bilmezsen sükût eyle, seni adam sansınlar.”